Nurettin’i
de yitirdik!
Yeni bir kara haber ulaştı. Güzel bir arkadaşı
ve dostu, değerli bir sosyalisti ve yurtseveri, deneyimli,
tanınmış bir siyaset adamını, Dema
Nu gazetesinin yöneticisini, HAK-PAR’ın kurucusu ve Başkanlık
kurulu üyesi Nurettin Basut’u kaybettik.
Nurettin 5 Mart günü İstanbul’dan Gebze yönüne giderken
otoyolda geçirdiği bir trafik kazası sonucu yaşamını
yitirdi. Bize ulaşan bilgilere göre, direksiyon hakimiyetini
yitirmesi nedeniyle, kullandığı araba yoldan
çıkarak paralel hatta bir kamyonla çarpışmış.
Direksiyon kontrolünün yitirilmesine yol açan nedeni ve bu
işin arkasında hainane bir elin olup olmadığını
henüz bilmiyoruz. Ama son bir yıl içinde peşpeşe
seçkin yoldaşlarımızı yitirmemiz bizde
bazı kuşkular doğmasına yol açıyor.
Bu acı haberin duyulmasıyla doğal
olarak ailesi, arkadaşları, dostları-yakınları,
hepimiz derin bir kedere gömüldük. Adeta elimiz ayağımız
sovudu. Nurettin canlı, sevecen, çalışkan bir
arkadaşımızdı; mücadelenin sıcak
havası içindeydi. Onunla ilgili olarak böylesi bir ölümü
hiçbirimiz beklemiyorduk.
Ama, dostlarımızla sevdiklerimizle
ilgili olarak gönül ne denli isyan etse de, yaşamın
kuralı bu. Ölüm bazan yaşlılık, bazan
bir hastalık sonucu, bazan düşman kurşunu,
bazan da işte böylesine bir trafik kazasıyla gelir.
Biz, son yıllarda birçok değerli arkadaşımızı
böylesi kazalarda peşpeşe yitirdik: Yavuz Koçoğlu,
Enis Eren, Vedat Sevin, Bozan Erdem (eşi Emine ve kızı
Beriwan’la birlikte)… Ne yazık ki, onların kaybının
yol açtığı acılar daha hafiflemeden, üstüne
Nurettin’in ölümü geldi..
Böylesi bir günde, acımız bu kadar tazeyken, onunla
ilgili olarak birşeyler söylemek ve yazmak hiç de kolay
değil..
Nurettin Serhad yöresindendi. 1952 yılında Ağrı’nın,
Kürdistan’ın ünlü başkaldırılarından
birinde başı çekmiş bu ilin bir köyünde dünyaya
gelmişti. Öğretmen okulunda eğitimini tamamladıktan
sonra Ağrı’da öğretmenliğe başladı.
İlerici, yurtsever bir öğretmen olarak TÖB-DER’in
örgütlenmesinde rol aldı. 1975 yılında Özgürlük
Yolu’nun yayın hayatına başlamasının
ardından Kürdistan Sosyalist Partisi’nin saflarına
katıldı.
O ve arkadaşları, Ağrı’da,
sömürgeci rejimin desteğindeki faşist harekete karşı
yiğitçe direndiler ve bu yörede faşizmin etkinliğini
yok etmeyi başardılar. Ağrı devrimci ve
sosyalist hareketin seçkin kalelerinden biri oldu.
Bu mücadele içinde Nurettin kararlılığı,
bilgisi ve cesareti ile öne çıktı. Kürdistan Sosyalist
Partisi’nin örgütlenmesinde, yörede sosyalist ve yurtsever
görüşlerin yayılıp dal budak salmasında
önemli bir rol oynadı. Bu nedenle birçok kez tutuklandı,
baskılara ve faşist saldırılara hedef
oldu.
Kürdistan Sosyalist Partisi’nin 1980 yılı
başında yapılan 1. Kongresinde Nurettin Ağrı
yöresinin iki delegesinden biri idi.
12 Eylül’ün ardından pekçok yoldaşımız
ve taraftarımızla birlikte tutuklandı, günlerce
işkence gördü. Erzurum hapishanesinde o ve bir bütün
olarak yoldaşlarımız, faşizmin bilinen
sindirme yöntemlerine karşı örnek bir direniş
gösterdiler. Nurettin mahkemede, sıkıyönetim yargıçları
karşısında da Kürt halkının haklı
ulusal davasını ve partimizin görüşlerini kararlılıkla
ve cesaretle savunan yoldaşlarımızdan biriydi.
Sekiz yılı aşkın hapislik döneminden sonra
serbest kalınca yeniden kendisine düşen önemli görevleri
omuzladı, kararlıca sürdürdü. Bu nedenle de baskı
rejiminin baskı ve koğuşturmalarına hedef
olması devam etti. Hakkında yeni davalar açıldı
ve cezalar verildi.
20 Ekim1991 genel seçimlerinde Ağrı’da yurtsever
ve sosyalist çevrelerin bağımsız adayı
idi.
20 Ekim 1991 seçimlerinde bağımsız
aday olan Nurettin Basut'un Patnos'daki seçim mitingi |
HEP’in, DEP’in, DDP’nin, DBP’nin kuruluşunda
rol oynadı ve üst yönetimlerinde görev yaptı. KURD–KAV’ın
da kurucuları arasında idi.
Bir yıldan bu yana, 15 günlük Dema Nu
gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yapmakta
ve ayrıca bu gazetede yazmakta idi.
Son dönemde ise, Kürt yurtsever ve demokratik
hareketinin legal planda birliği için kararlıca
çaba gösterenlerden biri idi. HAK–PAR’ın kuruluşunda
yer aldı, Parti Meclisi’ne ve Başkanlık Kurulu’na
seçildi.
Nurettin, adeta soluk almadan yürüttüğü
bu 30 yıllık mücadele sürecinde, burada sayılan
ve sayılmayan pekçok ve önemli görevler üstlendi. Korku
ve ikircim duymadan çalıştı, hayatını
halkının kurtuluş mücadelesine adadı.
O örgütlü mücadelede yıkılmaz bir sütundu. Fedakarlıkta
örnek oldu, çevresine umut aşıladı.
Evet, onun ölümüyle Kürt halkı değerli, seçkin,
yeri doldurulması güç bir evladını yitirdi.
20 Ekim 1991 seçimlerinde bağımsız aday
olan Nurettin Basut'un Patnos'daki seçim mitingi |
Böyle bir ölümü beklemiyorduk. Nurettin’in
daha yapacağı çok iş vardı. Hele, Kürt
yurtsever ve demokratik hareketinin toparlanarak bugün yaşanan
dar boğazı aşmaya çalıştığı
bir dönemde onun gibi deneyimli bir insana ihtiyacımız
çok daha büyüktü. Ne yazık ki bu beklenmeyen kaza onu
zamansız olarak aramızdan aldı götürdü.
Yine de tesellimiz şu ki, Nurettin ayakta
öldü, onurlu biçimde. Dar günlerde ve kara gecelerde yolunu
şaşırmadı, gevşemedi, evine çekilmedi
ve bazıları gibi düşmanı bir yana koyup
dostlarla uğraşmadı.. Nurettin her zaman umudu
korudu ve önlerde yürüdü.
O onurlu biçimde, yüz akıyla hayata veda
etti..
Bu nedenle de halkımızın ve
Partimizin direniş sayfalarında, tarihimizin yapraklarında
onun da yeri olacak.
Arkadaşlar, dostlar, içimizdeki duyguları
anlatmaya bazan söz yetmez. Kaybımız ve acımız
o denli büyük. Yine de hepimizin başı sağolsun!
Nurettin’in eşinin, çocuklarının,
dost ve yakınlarının ve Kürt halkının
başı sağolsun!
Kemal Burkay
Kürdistan Sosyalist Partisi Genel Sekreteri
6 Mart 2002
|