PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Pirs û Bersiv
Soru - Cevap
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

Orduyu eleştiren yazara dava üstüne dava

Türkiye'de yayınlanan İdea Politika dergisi'nin yönetmeni Erol Özkoray hakkında orduyu eleştirdiği için, Genelkurmay'ın istemiyle dava üstüne dava açılıyor. (BİA-İstanbul)

Yine Erol Özkoray ve derginin yazarlarından Nur Dolay hakkında, "Kürt Yarası" adlı yazıda Kürt sorunu ile ilgili olarak izlenen politikalar eleştirildiği için yeni bir dava açıldı.

Dergide yayınlanan "Oligarşik Kare" başlıklı yazıda şöyle deniyor:

”Türkiye'de rejimin demokrasi olduğu yalanının ortaya çıkması 50 yılımızı aldı. Totaliter temeli olan yalanlar dezenformasyon sayesinde zamana karşı direnebilir. (...) ülkenin iflasının gerçek nedeni bugüne kadar yaşadığımız dört askeri darbe, toplumun 60'lı yıllardan beri cendereye alınması, totaliter izler taşıyan siyasi sistem, otoriter yani gitgide güçlenen yasakçı-buyrukçu devlet yapısı ve rejimin askerlerin velayeti altında olmasıdır (...)

"Demokrasiye geçilmesini önleyen iki engel var: Ordu ve basın. Tahakkümü asker-sivil bürokratlar-siyasiler-işadamları-tekelci basın oluşturuyor. İflasın sorumlusu bu oligarşik karedir. Burada ise ağırlığı ülkenin hamisi rolüne soyunmuş ve demokrasi önündeki en büyük engel olan ordudur.

"TESEV'in araştırmasına göre halkımızın yüzde 23'ü orduya güvenmiyor, yüzde 33'ü ordunun dürüslüğüne inanmıyor, yüzde 25'i TSK`nın hizmetlerinden memnun değil, yüzde 32'sine göre TSK halkın denetimine açık değil, yüzde 29'u da TSK'da rüşvetin çok yaygın olduğuna inanıyor.

"Ülkedeki oligarşik sistem yüzünden ordunun üzerine gidilemiyor. Demokrasi olmadığı için hesap sorulamıyor. Türkiye'nin demokrasiye geçişinde en büyük engel ordudur (...) Demokrasi askeri otoritenin sivil otoriteye buyruklar dayattığı bir sistem değildir. Ordular demokratik rejimlerin işleyişinde aktörlük konumuna soyunamazlar."

Eh, memleketin gerçek efendisi ordu böyle bir eleştiriye tahammül eder mi? Hemen Genelkurmay harekete geçmiş, Adalet Bakanı da buyruk üzerine davaları peşpeşe dizmiştir.

Türkiye'de ordu tabudur, eleştirilemez.

Ordu darbe yapar, anayasayı ve tüm özgürlükleri rafa kaldırır, seçilmiş sivil politikacıları zindanlara doldurur, ülkede işkence çarkı kurar, asar keser, kimse hesap soramaz.

Tahsin Şahinkaya örneğinde olduğu gibi, generaller rüşvet alır, dünya alem duyar, kimse hesap soramaz.

Subaylar mafyayla iş çevirir, çete kurar, uyuşturucu işi yapar, adam kaçırıp öldürür, kara parayla lüks villalara sahip olur, kimse hesap soramaz.. Örnek: Yüksekova Çetesi, General Veli Küçük, Orgeneral Teoman Koman …

Türk ordusu "terörle savaşıyorum” diye dört bin Kürt köyünü, onlarca kasabayı yerle bir eder; kafa kulak kesip çıplak cesetlerle resim çektirir, kışlalara sağ giren ölü çıkar, kimse hesap soramaz.

Hatta ülkenin Başbakanını bile Lice'ye sokmaz, kimse birşey diyemez!

Elbet, "Türk ordusu kahramandır ve kahramanlar böyle şeyleri yapar!.."

Herkes, ordu karşısında talimlidir:

Bu ülke "Hazır ol! Rahat!" komutları ile yönetilir.

Ve adına da demokrasi denir!

Böyle bir ülkede İdea Politika'nın yönetmen ve yazarlarının yeri elbet zindandır. Tanrı onları beterinden korusun!

*   *   *

Bütün bunlar hem de 2001 yılında, yani sözde Türkiye'nin Kopenhag Kriterleri'ne uyacağına, düşünce, basın, örgütlenme ve gösteri özgürlüklerini Avrupa düzeyine çıkaracağına söz verdiği bir zamanda yapılıyor.. Hatta, sözde bu amaçla, Anayasa'da bazı rötuşlar ve birhayli reklam da yapıldı. Ama görüldüğü üzere işler eskisi gibi yürüyor.

Newroz'da türkü söyleyip halay çeken, Kürtçe eğitim için dilekçe veren öğrenciye okuldan kovulma, çocuklara soruşturma..

Orduyu eleştiren gazeteciye ve yazara, İnsan haklarından söz eden parti başkanına zindan..

Barış için gösteri yapanın kafasına cop, sırtına tekme..

Bir kuytuda, ya da kışlada cansıkan kimi muhaliflerin kafasına kurşun..

Ne ala demokrasi değil mi?. Tam AB'nin ağzına layık!

 
PSK Bulten © 2002