PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Pirs û Bersiv
Soru - Cevap
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

AB Konseyi’nin Stokholm Toplantısı ve Kürtlerin Protestosu

Avrupa Birliği Konseyi 24 Mart günü İsveç’in başkenti Stokholm’de toplandı. Bu vesileyle Kürt örgütlerinin çağrısıyla Stokholm ve çevresindeki Kürtler, toplantının yapıldığı yerin yakınında yaptıkları yürüyüş ve mitingle Türk rejimini  protesto ettikler ve Kürt halkının istemlerini bir kez daha dile getirdiler.

Yürüyüş ve miting, İsveç Kürdistan Dernekleri Federasyonu ile Kürt siyasi örgütlerinin İsveç birimlerinin ortak komitesi olan Hevkari ve bir aydın girişimi olan İsveç Kürt İnsiyatifi’nin ortaklaşa çağrısıyla yapıldı. Kadın-erkek, genç-yaşlı, bini aşkın bir kitle bu eyleme katıldı. Yürüyüş ve miting alanı Kürtlerin taşıdığı onlarca pankart ve bandrol, yüzlerce Kürt bayrağıyle renklendi. Kitle, gür bir sesle Kürtlerin istemlerini haykırdı. Pankart ve sloganlarda İngilizce, Kürtçe ve İsveççe yazılmış şu istemler göze çarpıyordu:

·        Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler, biz Kürtleri unutmayın!

·         Kürt halkı politik ve insani haklarını istiyor!

·        Kürtler büyük bir ulustur, azınlık değil!

·        Özgürlük ve bağımsızlık Kürtlerin de hakkıdır!

·        Kendi çıkarlarınız için Kürtleri feda etmeyin!

·        Türkiye’nin yalanlarına kanmayın!

·        Kürt sorununa çözüm bulunmadan ve demokratikleşmeden Türkiye’yi AB’ye almayın!

·        Güney Kürdistan’ın statüsü resmen tanınmalı!

·        Kürtler barışseverdir, savaş yanlısı değil!

Kürtler bu gösterilerle Avrupa Birliği kamuoyuna şunu dediler: Biz buradayız, bizi unutmayın, hakkımızı yemeyin; Kürtlerin haklarını tanımadıkça Türkiye’yi aranıza almayın. Zorba Türk yönetimine de şunu dediler: Hak ve özgürlüklerimizi elde etmekte kararlıyız!

Ama ne yazık ki, İsveç medyası bu kitlesel ve barışçıl gösterileri izlediği halde, o gün ve ertesi gün ne televizyonda haber yaptı ne de günlük gazetelerinde yansıttı. Bu nedenle Kürt dernekleri ve aydınları, mektup yazarak ve telefon ederek bu suskunluğu protesto ettiler.

Anlaşılan isveçliler bir kez daha, Kürtlerin hatırı için Türk hükümetinin canını sıkmak istemiyor, politik ve ekonomik çıkarları önde tutuyorlar. Elbet Kürtlerin derdi İsveçlilerin ve genel olarak Avrupalıların derdi değil. Ama bu konuda susanlar yalnızca onlar değildi. Medya-TV ve Özgür politika gibi kendilerine “Kürt televizyonu” ve “Kürt gazetesi” diyen başkaları da bu önemli ve eylemi görmezden, duymazdan geldiler, en küçük bir haber bile yapmadılar. Herhalde onlar da Türk hükümetini incitmek istemiyorlar..

Ama eğer Kürtler, Kürt halkının istemlerini dile getiren sözkonusu pankart ve sloganlar yerine Öcalan’ın resmini taşıyıp “Bıji serok apo!” ve “Yaşasın demokratik cumhuriyet!” deselerdi medya-TV de Özgür Politika da bu eylemi en eniş şekilde verir ve duyururdu... Belki o zaman Türk basını bile verirdi!

Bu olay da gösteriyor ki Kürt halkının, özellikle Kuzey parçası bakımından, gerçek bir Kürt televizyonuna ve günlük Kürt gazetesine ihtiyacı var..

 
PSK Bulten © 2001