Kamuoyuna
Provokasyonları Boşa Çıkaralım
Kuşadası’nda, bir minibüste gerçekleştirilen
ve aralarında turistlerin de bulunduğu 5 kişinin
ölümüyle birçok sivilin yaralanmasına yolaçan patlamadan,
devlet yetkileriyle bir kısım medya “bölücüler”in
sorumlu olduğunu iddia ettiler.
Bölücülüğün resmi söylemde ne anlama geldiği,
Kürtlerin her türlü hak ve özgürlük talebine “bölücülük” yaftasının
yapıştırıldığı çok iyi
biliniyor.
Oysa patlamayı gerçekleştirenlerin siyasi ve etnik
kimliği ne olursa olsun, olayın arkasında
bu ve benzeri olayları gerçekleştirmede bir hayli
deney sahibi olan “derin devlet”in bulunduğuna kuşku
yok.
“Kuzey Irak”a yönelik askeri müdahalenin açıkça
dillendirildiği, Kerkük’ün Kürtleştirildiği
ve Türkmenlere baskı yapıldığı iddialarının
yeniden ısıtıldığı, Genelkurmay’ın
Başbakan’a “Kuzey Irak”kaynaklı tehditlerle ilgili
brifing verdiği, askeri yetkililerin “Kuzey Irak”tan
Türkiye’ye çok miktarda patlayıcı madde sokulduğu
yönlü açıklamalarının sık sık yinelendiği
bir ortamda gerçekleştirilen patlamadan amaç, ulusal
ve uluslararası kamuoyunu Güney Kürdistan’a yönelik olası
bir operasyona hazırlamaktır.
Patlamayla aynı zamanda, Londra’da gerçekleştirilen
terör saldırılarına olan tepkilerden de yararlarak
uluslararası kamuoyunu, PKK’nin Güney Kürdistan’daki
varlığının Türkiye’nin güvenliği
için tehdit oluşturduğuna ikna etmek de amaçlanıyor.
Beklentiler arasında, uluslararası
kamuoyu, kurum ve kuruluşların, patlamaların
“Kuzey Irak”tan ülkeye sızanlar tarafından ve buradan
temin edilen patlayıcılarla gerçekleştirildiğini
söyleyerek, Güney Kürdistan’a yönelik olası bir askeri
operasyon karşısında sessiz kalmalarını
sağlamak, tepkilerini boşa çıkartmak da var.
Patlamayı bölücülere yüklemin hedeflerinden
biri de Türk halkını Kürtlere ve taleplerine karşı
şartlandırmak, Newroz’da yaşanan “Bayrak Provokasyonu”
sonrasında meydana gelen olayların da gösterdiği
gibi, kamuoyunda var olan Kürt düşmanlığını
körüklemektir.
Oysa yaşanan deneyler gistermiştir
ki bu ve benzeri çabalar Kürt sorununu çözmediği gibi
daha karmaşık hale getirip ağırlaştırmaktadır.
Bu nedenle yurtsever, devrimci ve demokratik
güçlere, barış ve özgürlükten yana olanlara düşen
görev, halkı oynanmak istenen oyunlar konusunda uyarmak,
devletin Güney Kürdistan’a madahalesine karşı çıkmaktır.
Demokrat, barışsever ve duyarlı
çevreler bu ve benzeri provokasyanları boşa çıkartmak
amacıyla el ele vermelidirler.
Birçok insanın canına mal olan bu
saldırıyı mahkum ediyor, ölenlerin ailelerine
başsağlığı diliyoruz.
18 temmuz 2005
PSK-Kürdistan Sosyalist Partisi
|