PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weþan / Yayýn Link Arþiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weþan/Yayýn
Arþiv
Link
Pirs û Bersiv
Soru - Cevap
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

Ayžn Yorumu:

Mayžs 2000

Süregiden I™s¸kence, Cinayet Çarkž ve Kanserli Devlet

 Türkiye, is¸kence ve kötü muameleyi yasaklayan Avrupa sözles¸mesini imzalamžs¸tžr. Türk kanunlarž da is¸kenceyi suç sayžyor. Ama sistemli, yaygžn is¸kence bu ülkede yžllardžr devam ediyor. Bunu hükümet inkar etse de kamuoyu biliyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi I™nsan Haklarž Komisyonu'nun yaptžg˜ž son açžklamalar ise bu gerçeg˜i yalanlanamaz biçimde ortaya koyuyor.

Sözkonusu komisyon, birkaç gün önce, I™stanbul'un çes¸itli karakollaržnda ve tutukevlerinde yaptžg˜ž bir aras¸tžrmanžn sonuçlaržnž basžna açžkladž. I™stanbul'un 32 karakolunda, kadžn ve çocuklar da dahil, yog˜un biçimde is¸kence yapžldžg˜ž belirtildi. I™s¸kence türleri arasžnda falaka, filistin askžsž, cinsel organlaržna eletkrik verme, çžplak olarak basžnçlž sog˜uk suya tabi tutuma, žrza geçme tehditi var. Bizzat žrza gezçmenin de oldug˜una kus¸ku olmasžn!

I™stanbul'da böyleyse varžn siz ülkenin ücra kös¸elerinde, özellikle de Kürdistan'da yapžlanlarž düs¸ünün!..

Geçmis¸te Türk devlet adamlarž is¸kence olaylarž gündeme geldig˜inde, "bunlar istisnai olaylardžr, kog˜us¸turuluyor ve yapanlar cezalandžržlžyor" derlerdi. Oysa böyle olmadžg˜ž, is¸kencenin karakollarda ve cezaevlerinde genel, sistemli bir uygulama oldug˜u, gözaltžna alžnžp, tutuklanžp da bu is¸lemden geçmeyenin ender oldug˜u bir gerçek. Bunu bu ülkede, karakol bekçisinden cumhurbas¸kanžna kadar herkes biliyor. TBMM komisyonunun açžklamalarž da bunu ortaya koyuyor. (Nasžl olduysa komisyon bu kez gerçeg˜i dile getirme gereg˜ini duydu, ya da bu cesareti gösterebildi!)

Komisyon sözcülerinden parlamenter Sema Pis¸künsüt'ün söyledikleri ise çok daha önemliydi. Bayan Pis¸kinsüt aynen s¸unlarž söyledi:

"Gerçek sorumlular sanžldžg˜ž gibi emniyet amir ve memurlarž ile cezaevi amir ve gardiyanlarž deg˜il, mülki ve adli idarenin en üst kademesindekiler, yani vali ve bas¸savcžlardžr!"

I™s¸te bu sözler Türkiye'deki sistemli is¸kence gerçeg˜inin içyüzünü ortaya koyuyor.

Valiler ve Bas¸savcžlar, asžl olarak da &endash;sayžn Pis¸kinsüt'ün dili söylemeye varmamžs¸- hükümet!.. Hükümet istemese sistemli is¸kence nasžl yapžlabilir? Hükümet istese nasžl durduramaz?.

Daha geçende, I™stanbul Valisi, "birileri bir sopa bulmus¸, ne oldug˜u belli deg˜il" deyip, karakolda bulunan is¸kence aletini gizlemeye kalkžs¸mamžs¸ mžydž? Kayseri Valisi de, "I™nsan haklarž insanlara tanžnžr," deyip vatandas¸laržn bir bölümünü hayvanlžkla suçlamžs¸ ve onlara is¸kence etmenin normal oldug˜unu söylemis¸, polise hitaben, "huzuru bozanlaržn ayaklaržnž kžržn!" diyebilmis¸ti. Vali hazretleri herhalde, uygar ülklerde kimsenin hayvanlaržn bile ayaklaržnž kžrma hakkžna sahip olmadžg˜žndan habersiz..

Peki noldu? Hükümet bu valilere ve benzerlerine hesap sordu mu? Ne gezer!.. Ne bir uyarž, ne de bas¸ka birs¸ey.. Bu ikisi de görevlerine devam ediyorlar.

Bu durumda vatandas¸žn can güvencesi olabilir mi? Vatandas¸ kime güvenecek?..

* * *

I™stanbul DGM Bas¸savcžsž Oktay Çakžr'žn durumu ise bir bas¸ka skandal.. Bu kis¸i, kžsa süre önce bir özel otomobille Ankara'ya giderken trafik kazasž geçirdi. Sürücü öldü, kendisi yaralž kurtuldu. Otomobilin sahibi ve sürücüsünün polisin aranananlar listesinde ve tehlikeli diye nitelenen biri oldug˜u, I™stanbul adliyesinde çes¸itli davalardan yargžlandžg˜ž anlas¸žldž. Arabada bulunan, biri dolar dolu iki çanta ise savcžnžn emriyle yakžnlaržna verildi ve ortadan kaybedildi..

Susurluk kazasž devlet-çete ilis¸kilerini ortaya seren ilk önemli olaydž. Uyus¸turucu, kumar ve cinayet çetelerinin ag˜larž, devlet kurumlaržnžn, siyasi partilerin içlerine, tepelerine uzanžyordu. Devlet bu olayžn üstünü örttü. Birkaç tetikçi yakalandž, onlarda bžrakžldžlar. Devlet kamuoyunu bir süre oyaladž ve bu dehs¸et verici ilis¸kiler unutulmaya terkedildi.. Ama durum deg˜is¸medi. I™stanbul DGM bas¸savcžsžnžn ilis¸kilerini ortaya seren bu kaza yeni bir örnek.

Türkiye kanserli bir ülke manzarasž gösteriyor. Politik yas¸am, devlet kurumlarž, yargž da içinde olmak üzere kokus¸mus¸. S¸iddet toplumu esir almžs¸. Suç örgütleri, çeteler orduya, emniyete, heryere sžzmžs¸. Kim devlet görevlisi, MI™T ya da JI™TEM mensubu, kim uyus¸turucu tüccarž, kontrgerilla ya da katil belli deg˜il.. Gazetecilerin, aydžnlaržn, Kürt yurtseverlerinin hedef oldug˜u binlerce faili meçhul cinayetin katillerinin izi devletin açžk ve gizli dehlizlerinde yitip gidiyor. Bu adamlardan hesap sormak zor, bunlar güçlü. Bunlaržn ilis¸kileri emniyet genel müdürlerine, içis¸leri bakanlaržna, generallere, siyasi parti bas¸kanlaržna, hatta bas¸bakanlara ve devlet bas¸kanlaržna kadar uzanžyor..

Devletin kendisi, solla ve Kürt halkžyla mücadele süreci içinde kanun džs¸žna düs¸müs¸, bir suç örgütüne dönüs¸müs¸.

S¸imdi, Avrupa Birlig˜i'ne girmeye hazžrlžk sürecinde olan Türk devleti sözde temizlik yapžyor, bazžlaržnžn deyis¸iyle "barsaklaržnž bos¸altžyor".. Ama yine hers¸ey ikiyüzlüce. Yine kamuoyu aldatžlžyor, yine halka pervasžzca yalan söyleniyor.

Bir süre önce Hizbullah örgütü sözde &endash;sanki zaten açžkta deg˜ilmis¸ gibi- açžg˜a çžkaržldž. Oysa Türk Hizbullahž bizzat Türk ordusu ve polisi tarafžndan örgütlenmis¸ti ve yöneltilmekteydi. Hizbullah yžllarca Kürt yurtseverlerine kars¸ž cinayet is¸ledi. I™nsanlar sokak ortasžnda kurs¸unlandž, kasap satžrlaržyla dog˜randž, ya da kaçžržlžp öldürüldü, gömüldü. Türk güvenlik güçleri tüm olaylardan haberdardž. Hers¸ey onlaržn denetiminde olup bitmekteydi. Bu nedenle de kimsenin kžlžna dokunmadž, yüzlerce katilden bir teki bile yakalanmadž, bir rastlantžyla yakalananlar ise hemencecik bžrakžldž. Ama günü geldi, PKK teslim olunca rejim, elindeki bu terör örgütünün de artžk tasfiyesine sžra geldig˜ini düs¸ündü. I™s¸siz kalžrsa tehlikeli olabilirdi.. Böylece düg˜meye basžldž ve Hizbullah elemanlarž birkaç günde toplandž; silah depolarž, mezar evler, dehs¸et verici cinayetler bir bir açžg˜a çžkaržldž. Ama suçlananlar yalnžzca tetikçilerdi, tas¸aron katillerdi. Onlara yön veren devlet aygžtž ise kendisini temize çžkaržyordu!

Bu kamuoyu ile alay etmekti, vatandas¸ž aptal yerine koymaktž. Ama bu durum devam ediyor.

Son günlerde de, Ug˜ur Mumcu'nun katilllerine yönelik bir operasyon bas¸ladž. I™ran'a kars¸ž da bir kampanya açžldž. Bunun da aynž türden oldug˜una kus¸ku yok. Hükümet adamlaržnžn söylediklerine, basžna maniple edilen haberlere inanmak için hiçbir neden yok.

Rejim yine zamanlama yaptž ve yine halkž aldatžyor. Ug˜ur Mumcu'nun katili diye yakalananlar da yine, olsa olsa bazž tetikçilerdir, tas¸aronlardžr. Bu kis¸ilerin Mumcu'nun katili olmalarž elbet mümkündür. Bu memlekette para kars¸žlžg˜ž ya da "vatan-millet as¸kžna" adam öldürmeye hazžr dünya kadar "s¸erefli" katil ve katil adayž var. I™ran rejiminin de terörist oldug˜una kus¸ku yok; o, Avrupa'da ve Türkiye'de, Kürt liderlerin de içinde oldug˜u birçok rejim muhalifini öldürdü. Ama Mumcu'nun katline emir verenler acaba gerçekten I™ranlžlar mž, yoksa dog˜rudan Türk derin devleti mi?

Bize göre Türk derin devletidir ve bunun için yeterince kanžt var. Bunu bizzat Ankara DGM savcžsž Mumcu'nun es¸ine söylemis¸ti: "Devlet bu olayžn açžg˜a çžkmasžnž istemiyor!.." Bu, olayžn delillerinin "süpürülüs¸ü"nden belliydi. Olayžn bugüne kadar gizli kalmžs¸ olmasžnžn nedeni de budur.

Bu devleti tanžmžyanlaržn, saf insanlaržn aklžna gelebilir: Türk derin devleti, hem de devletçi ve kemalist olan Mumcu gibi birini neden öldürsün?

Abdi I™pekçi'yi Çatlž ve arkadas¸laržna niçin öldürttüyse onun için!..

Marmara Gemisi'ni niye batžrdž, Kültür Sarayž'nž niye yaktžysa onun için!..

Yedi TI™P'li genci Balgat'ta Çatlž, Kžrcž ve arkadas¸laržna niye öldürttüyse onun için!..

I™stanbul Üniversitesi'nde ög˜rencilerin üzerine bombayž niye attžrdžysa onun için!..

1977 1 Mayžsžnž niye kana boyadžysa onun için!..

Orgeneral Es¸ref Bitlis'i, Tug˜general Bahtiyar Aydžn'ž, Albay Rždvan Özden'i niye öldürttüyse onun için!..

Hatta Cumhurbas¸kanž Özal'ž nasžl bir anda yok ediverdiyse onun için!..

Komploculuk bu rejimin bir karakteridir. Bu ug˜urda gerekirse evlatlaržnž bile yer…

Bunu yapanlaržn amacž bu tür s¸iddet eylemleriyle toplumu sarsmak, ürkütmek ve kamuoyunu amaçlaržna uygun s¸ekilde s¸ekillendirmektir. Bu amaç bir askeri darbe olabilir, baskž rejimini sürdürmek, pekis¸tirmek veya bas¸ka birs¸ey olabilir. Bunu yapanlar, I™pekçi ve Mumcu gibi ünlü gazetecileri kurban seçmekle bir tas¸la iki kus¸ vurmus¸lardžr. Birincisi, bunlar ölümleriyle kamuoyunu sarsacak, tepki uyandžracak isimlerdir; bir garibanžn ölümüne kim aldžržr!.. I™kincisi de, derin devletin marifetleriyle, çete-devlet ilis¸kileriyle ilgili olarak çok s¸ey bilmektedirler ve bunlarž açžklamalarž sakžncalž olabilir. I™pekçi bu tür dosyalar üzerinde çalžs¸žrken yok edildi. Mumcu'nun da 12 Eylül öncesi Öcalan'la MI™T'in ilis¸kileri konusunda önemli bilgilere sahip oldug˜u ve bunlarž yayžnlamaya hazžrlandžg˜ž bir sžrada yok edildig˜i, ölümüyle birlikte kompütöründeki bilgilerin de kayboldug˜u söylendi.

Öcalan'žn kendisi geçmis¸te birçok kez, gerek yazž ve röportajlaržnda, gerekse telefonla katžldžg˜ž televizyon programlaržnda bu tür ilis¸kilere deg˜indi. "PKK'nin kurulus¸unu izleyen üç yžl süreyle ekmeg˜imizi, silahžmžzž Türk Devleti verdi, hatta korumamžzž o sag˜ladž" dedi. Bununla, ne derece zeki ve kurnaz oldug˜unu, PKK'yž Türk devletine dayanarak kurup büyüttüg˜ünü anlatmaya çalžs¸tž.. Öcalan, 27 Kasžm l997 günü MED-TV'de, telefonla katžldžg˜ž bir programda, ise aynen s¸unlarž söyledi:

"Devlet bizi dig˜er Kürt örgütlerine kars¸ž kullanmak istedi. Üç yžl süreyle onlaržn tüm dediklerini yaptžk. Türk istihbaratžndan Pilot adlž Türk Yüzbas¸žsž beni kafes içindeki kus¸a benzetiyordu. Ama onlara oyun oynadžm… Ug˜ur Mumcu'yu da sözkonusu ilis¸kileri bildig˜i ve açžklayabileceg˜i için öldürmüs¸ olabilirler…"

Ama ilginçtir, Türk siyaset adamlarž ve Türk medyasž Öcalan'žn bu sözleri üzerinde hiç durmadžlar, bunlarž es¸eleme gereg˜i duymadžlar. Bunu yapamazlardž; çünkü bunu yapmak devletin maskesini düs¸ürür, onu iç ve džs¸ kamuoyunda rezil kepaze ederdi. I™nsanlar sorarlardž:

"Terör terör diyorsunuz, PKK'yž kuran, destekleyen sizmis¸siniz, sonra da avucunuzdan kaçžrmžs¸sžnžz. Siz ates¸le oynamžs¸sžnžz!.. Olup bitenler, dökülen bunca kan, bunca gözyas¸ž sizin marifetiniz!.."

I™s¸te Mumcu bu gerçeg˜i bilen, is¸in içyüzünü aras¸tžran, belgeleriyle ortaya koymaya hazžrlanan bir gazeteci idi. Mumcu'nun harcanmasž devletin kurtaržlmasž içindi!..

Amerikan Federal Büro ile ilgili "Gizli Dosyalar" diye ilginç bir televizyon dizisi var. Türkiye'nin de "Kirli Dosyalar"ž ne zengin ve ilginç bir dizi olurdu…

Mumcu gibi bir kemalist yazaržn seçilmesinden bir amaç da, eylemi islamcž kesime malederek belli politikalar dog˜rultusunda kamuoyunu kžs¸kžrtmaktž. Sözkonusu yžllar Refah Partisi'nin tžrmanžs¸a geçtig˜i bir dönemdi ve geleneksel kemalist kesimle islamcžlar arasžndaki çekis¸me büyümüs¸tü. Nitekim Mumcu öldürüldükten sonra, eylem islamcžlara mal edildi ve tepkiler "irticaya kars¸ž" bir kampanyaya dönüs¸türüldü.

* * *

Yeni operasyon nereye varacak? Mumcu suikastžnžn arkasžndaki gerçek sorumlular ortaya çžkacak mž? Böyle birs¸eyi ancak as¸žrž saflar umabilir..

Hizbullah örgütüne kars¸ž operasyon bas¸latžlžrken önce tepedeki bag˜lantž elemanž, Hüseyin Veliog˜lu yok edildi, ardžnan tetikçiler bir bir toplandž. Kullanžlan bazž ajan provokatörler ise "itirafçž"lžktan yararlandžržldž. Bu olayda da benzer s¸eyleri görüp yas¸žyacag˜žmžza kus¸ku olmasžn. Tetikçiler harcanacak, ajan provokatörler "itirafçž" adž altžnda kurtaržlacak, ama bag˜lantž hiçbir zaman yukaržya, bu is¸in emrini verenlere, program ve planlarž yapanlara ulas¸mayacaktžr. Onlar derin devlettir! Bu, onlaržn "riskini de göze alarak yaptžklarž binlerce eylemden biri"dir. Güçlü olduklarž sürece ise "risk" is¸lemiyecek, kimse onlarž yargžlžyamžyacak, hesap soramžyacaktžr!..

Bu operasyonla Türk devleti, kamuyunun çok yakžndžg˜ž faili meçhul cinayetleri sözde açžg˜a kavus¸turmak için de birs¸eyler yapmžs¸ oluyor. Koparžlan s¸amatanžn amacž bu. Belki birkaç faili meçhulün daha tetikçileri yakalanacak, bu defter de böylece kapanacak…

Cinayet planlaržnžn I™ran'a fatura edilmesine gelince, bundan amaç ikilidir: Birincisi, böylece Türk derin devleti, Kontrgerilla, JI™TEM, Hizbullah, I™BDA-C ve öteki açžk gizli suç örgütleri eliyle is¸ledig˜i cinayetleri yabancž bir kaynag˜a fatura ederek kendisini temize çžkarmaya çalžs¸maktadžr.

I™kinci neden ise, belli tavizler için I™ran'ž sžkžs¸tžrmak olabilir. S¸u anda Türk rejiminin I™ran'a kars¸ž, Suriye benzeri bir "krizi durumu" yaratmasž için neden yoktur. PKK zaten havlu atmžs¸ durumda. Sžnžr ötesinde hala elde tuttug˜u gerilla güçleri ise Türkiye'ye kars¸ž eylemsiz. Bu kampanyanžn, olsa olsa, Kafkaslar'a ve Orta Asya'ya yönelik planlaržn, Türk-I™ran rekabetinin bir sonucu olarak Türkiye'nin bir dis¸lerini gösterme denemesi oldug˜u akla gelebilir. Benzer nedenlerle, is¸in içinde ABD ve I™srail parmag˜ž da olursa s¸as¸mamak gerekir.

Kžsacasž, bu operasyonla ve iddia edilen I™ran bag˜lantžsžyla ilgili olarak akla çes¸itli ihtimaller geliyor; ama birs¸ey çok açžk: Türk devleti yine kendi halkžna yalan söylüyor.

I™s¸kencenin, faili meçhulün son bulmasž, Türkiye'nin s¸iddet batag˜žndan kurtulmasž ve temiz topluma, baržs¸a ve demokrasiye ulas¸mak içinse, en bas¸ta bu kokus¸mus¸, suça batmžs¸, kanserli devletin çöpe atžlmasž ve hers¸eyin yeni bas¸tan örgütlenmesi gerekiyor.

Bunu kim yapacak? Elbette halk. Türküyle, Kürdüyle, deg˜is¸ik dilden, inançtan insanlaržyla, emekçileri ve aydžnlaržyla toplumun ezici çog˜unlug˜u…

Peki bunlar yeterince örgütlü mü ve yapžlmasž gereken is¸in bilincinde mi? Ne yazžk ki hayžr!

Aksine, Türk halkžnžn ezici çog˜unlug˜u, ezilmis¸ ve duyarsžzlas¸tžržlmžs¸, devletin kutsallžg˜žna kos¸ullandžržlmžs¸. Türkiye'nin belki de en büyük sorunu, ne enflasyon, ne is¸sizlik, ne yoksulluk, hatta ne de Kürt sorunu; is¸te bu bilinçsizlik, bu kos¸ullanmžs¸lžktžr!

* * *

Türk toplumunun talihsizliklerinden biri de Türk basžnžnžn durumudur. Bu basžnžn, halkž aydžnlatma, uyarma görevini yapmamasž biryana, o, kitlelerin beyninin yžkanmasžnda, aldatžlmasžnda en büyük araçtžr, rejimin hizmetindedir. Aynen polis ve jandarma gibi..

Son günlerde MI™T'çi gazeteciler tartžs¸masžnžn açžlmžs¸ olmasž bir rastlantž deg˜il. Bu basžn ajan kaynžyor.

Bu basžn, katledilen üyelerine bile sahip çžkamžyacak kadar düzeysizdir. Örneg˜in Milliyet Gazetesi, bas¸yazarž Adi I™pekçi'ye kars¸ž is¸lenen suikastžn üzerine bile gitmedi. Bu cinayette MI™T ve kontra bag˜lantžsž çok açžk oldug˜u, katiller devlet eliyle kaçžržlžp saklandžg˜ž, cezadan kurtaržldžg˜ž halde, olayž es¸elemedi, devlete bir eles¸tiri yöneltmedi..

Aynž s¸ey Cumhuriyet Gazetesi için de sözkonusu. Mumcu derin devlet tarafžndan katledildi, ama Cumhuriyet islamcžlarla ug˜ras¸tž durdu. I™lhan Selçuk gibileri militarist Türk devletinin övgüsünü yapmakla vakit geçirdiler, Kürt jenosidini alkžs¸ladžlar. Devletin bu terör olayžndaki parmag˜žnž göstermek için herhangi bir çaba harcamadžlar.

Özetle, tablo oldukça kara. Bu ülkenin iç dinamikleri, s¸u anda bu karanlžg˜ž yžrtmaya yetebilecek türden deg˜il. Öte yandan, umutsuz olmamalž. Džs¸ardan, koca bir ag˜aç gibi güçlü görünen bu yapž aslžnda içinden çürümüs¸. Deg˜is¸imci, yenilikçi toplumsal dinamiklerin bir parça güçlenmesiyle, džs¸ardan gelen esintilerin de yardžmžyla elbet birgün devrilip gidecektir.

 
PSK Bulten © 2001