Türk Generali Avrupa’yı
Tehdit Ediyor!
Genelkurkay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar
Büyükanıt, 28 Mayıs günü 11 Eylül olayları
sonrası gelişmeler ve terör konusuyla ilgili olarak
yapılan bir toplantıda yaptığı konuşmada,
şu günlerde Türkiye’de moda olduğu üzere yine Avrupa
Birliği’ni eleştirdi, Avrupa ülkelerini teröre destek
vermekle suçladı ve şöyle dedi:
“Avrupa Birliği’nin PKK’nın
isim değiştirmesinden sonra bu kanlı örgütü
eski ismiyle terör listesine alması dikkat çekici. Ancak
dikkat çeken bir husus da bazı ülkeler tarafından
kanunlarının terörle mücadele konusunda yetersiz
olduğunun bir mazeret olarak gösterilebilmesi.. Terör
denen veba mikrobunu avuçlarına alan bu kişi ve
ülkeler, er ya da geç bu veba mikrobundan nasiplerini alacak…”
Görüldüğü gibi Türk generali bu sözlerle Avrupa ülkelerini
açıkça tehdit ediyor. Onlar, “terör mikrobunu avuçlarına
aldıkları” yani “teröre destek oldukları için”
generale göre, er ya da geç terör mikrobundan nasiplerini
alacakmış..
Acaba Türk devleti Avrupalıları terör konusunda
ürkütüp yanına çekmek için yeni komploların peşinde
mi? Böyle bir ihtimal yabana atılamaz.
12 Eylül 1980 darbesinin ardından da Faşist Cunta’nın
başı General Evren yine böylesine Avrupalıları
teröre destek olmakla suçlamış ve olup bitecekleri
sanki öncesinden iyi bilirmiş gibi, “çok sürmez onlar
bunun zararını görürler!” demişti..
Gerçekten de öyle oldu. Ama Avrupa ülkelerinde terör yaratanlar
bizzat Cunta tarafından bu amaçla yurt dışına
kaydırılmış, bazıları mevcut
örgütlere sızdırılmış ajan provokatörlerdi.
Onlar bunu elbet başkalarının adına ve
hesabına yaptılar; onları bu işte kullandılar.
O zaman da, Evren’in tehditleri üzerine biz iç ve dış
kamuoyunu uyardık. Yıllar sonra Avrupa’daki terörün
gerçek kaynakları inkar edilemez biçimde açığa
çıktı. Bunlar Abdullah Çatlı, Ağca, Alaattin
Çakıcı ve benzeri çetelerdi; Türk ajanları,
özel timleriydi. Bunların bir bölümü açığa
çıktı, bir bölümü, kuşku olmasın hala
gizlidir ve belki de iş başındadır..
Türk devleti ne zaman sıkıntıya düşse
bu tür komplolara başvurur.
Şu günlerde de Türk devleti sıkıntıdadır.
Özellikle devlet içinde kilit noktaları elde tutan, temel
politikalara yön veren ırkçı-şoven ve zorba
güçler ülkeye özgürlük ve demokrasi gelmesini istemiyor, ileri
yöndeki tüm değişim çabalarına karşı
direniyorlar. Bu güçler, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne
girmesine de müthiş karşılar. Bunlar AB üyeliğini
kendi güç ve etkinlikleri için bir tehlike olarak görüyorlar.
Dillerindeki “terör” demagojisi statükoyu korumak için bahaneden
ibaret. Terör olmasa onu kendi elleriyle yaratacaklardır,
nitekim geçmişte yarattılar da. Terör yaratmak,
kışkırtmak için paravan örgütler kurdular,
var olanlara sızdılar. Bu nedenle, bundan böyle
de, değişim sürecini sabote etmek için, yurt içinde
ve dışında yeni kopmlolara başvurup ardından
şunu diyebilirler:
“Görüyorsunuz terör devam ediyor. Bu nedenle fazla özgürlük
ve demokrasi teröristlere yarar. Avrupa’nın standartları
bize uymaz!”
Tüm bu nedenlerle, hem Kürt ve Türk kamuoyunu, hem de Avrupa
kamuoyunu bir kez daha uyarıyoruz. Türk Genelkurmayı
İkinci Başkanı’nın tehdit dolu sözlerini
bir yere not etsinler. Yarın, öbür gün yine bazı
güdümlü veya sanal “terörist örgütler” adına yurt içinde
ve dışında terör eylemleri patlak verirse şaşırmasınlar.
Türk devleti başı sıkıştığı
zaman hep bunu yapmıştır. Türk yönetimi bu
işlerde oldukça ustadır ve biz de onu ve marifetlerini
tanımakta oldukça deneyimliyiz..
|