PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Pirs û Bersiv
Soru - Cevap
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

Tuz kokmuş..

Gazetelerin yazdığına göre eski Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican ile 12 arkadaşını af kurtarmış.

Aralarında Bilican’ın, eski Emniyet Genel Müdür yardımcıları Ersin Yılmaz ile Mustafa Sabri Kanlıkavak’ın da olduğu 13 kişi, oturdukları lojmanların bütün ihtiyaçlarını Türk Polis Teşkilatını Güçlendirma Vakfı’ndan almışlar. Bilican aynı zamanda sözkonusu vakfın da genel başkanı imiş.. Bu nedenle haklarında dava açılmış ve 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar değişen hapis cezaları isteniyormuş. Ancak af kanunu onların da imdadına yetişmiş, dava ertelenmiş…

Bunlar sözde yasaları uygulamakla görevli kişiler, hem de emniyet örgütünün en başındalar. Ama görüldüğü üzere, çalıp çırpmanın nerdeyse ulusal bir gelenek haline geldiği bir ülkede onlar da yollarını bulmuşlar. Böylece “Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı”nın da ne işe yaradığı anlaşılmış oluyor..

Acaba Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ve benzerleri ne işe yarıyorlar? Besbelli onlar da bu tür hizmetler veriyor. Ankara’nın göbeğinde çift katlı, yüzme havuzlu, savunalı, çifter çifter hizmetçili büyük villalarda oturan generallerin öyküleri basına yansıdı.. Ama ordu mensupları operasyonların dışında, kimse onlara dokunamıyor. Kimi çete operasyonlarında yakayı ele verenler de ya soruşturma aşamasında sıyırıyor, ya da duruşma sonunda aklanıyorlar. OYAK vergiden, onlar cezadan muaf! Dokunulmazlıkları var…

Beyaz Enerji Operasyonu’nda cansiperane çalışan jandarma, Cavit Çağlar’ın iki milyar dolarını yurt dışına kaçıranlardan biri olan eski Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman’a dokunamıyor. Koman aynı zamanda, jandarmaya bağlı cinayet ve komplo örgütü “JİTEM”in varlığını inkar eden kişiydi. TBMM’nin Susurluk Araştırma Komisyonu’na ifade vermeyi reddetti, yani parlamentoya rest çekti. Emekli olunca da Çağlar’ın hortumladığı bankanın Genel Yönetim Kurulu Üyesi oldu. İyi bir pay da almıştır elbet!

Anlaşılan Türkiye’de işler iyice çığırından çıkmış. Yalnız iş dünyasında ve siyasette değil, asker ve sivil bürokraside de köşeyi dönme bir moda. Herkes bir yerlerden vurup yükünü tutuyor.

Yolsuzluklar nedeniyle devlet tiyatrolarına operasyon yapıldı. Başkan dahil birçok kişi tutuklu. Birkaç gün önce mahkemesi görülürken ünlü oyunculardan biri, galiba başkan olanı, “ben bu rolü oynamayı reddediyorum!” dedi. İyi bir espri, ama bu seferki rol değil, gerçek..

Türk Dil Kurumu da bir operasyon gördü…

Hatırlanacağı üzere üç yıl kadar önce Büyük Millet Meclis Başkanı da, yeni meclis salonu nedeniyle yolsuzluğa batmıştı.. “Büyük Meclis”in başkanı bu duruma düşerse, gerisini düşünün…

Bu ülkede yolsuzluğa batmayan kurum yok, hepsi çürümüş.

“Milli spor” galiba artık güreş değil, yolsuzluk!

Malum, Eski Yunan’ın Isparta’sında hırsızlık bir tür milli spordu, beceri işareti, övgü kaynağıydı. Çalamayan delikanlı iyi asker olamazdı. Eh bu ülkede ve şu 3. Binyılın başında da, bu işin başını yine “Ispartalılar” çekiyor!

Ama galiba, bizim Ispartalılar eski Yunan’ı çok geçti. Böylesi büyük vurgunlar o garibanların düşlerinde bile olamazdı. Bu da doğal. Gelenek binlerce yıl içinde gelişip bine katlanarak devam ediyor..

Çetin Altan’ın deyişiyle, burası “büyük talanlar ve iri yalanlar” ülkesi…

Atasözüdür: “Et kokarsa tuzlarsın, ya tuz kokarsa?.”

Evet, Türkiye’de artık tuz kokmuş… Ve tuz da koktuğuna göre, bu işler nasıl düzelecek?

Eskiden veba çıktığı zaman ölüleri gömer, onlara ait eşyaları, hatta bazan kulubeleri ve evleri yakarlarmış.. Bu ülkeye de herşeyi yerle bir edecek bir deprem, ya da kül edecek bir yangın mı gerek?..

 
PSK Bulten © 2001