”Fevkalade
üzülen Demirel..”
Manevi
oğlu Çağlar’ın Amerika’da tutuklanması
Demirel’i pek üzmüş. Şöyle diyor:
”Çağlar
için fevkalade üzülüyorum. Bir türk vatandaşının
yabancı diyarlarda büyük sıkıntılara uğramasını
herhalde hiçbir Türk vatandaşı hazmetmez…”
Öyle
mi sayın Demirel?!
Peki,
yurt dışında sıkıntı çeken tek
yurttaşınız Çağlar mıydı sayın
Demirel? Ya işsizliğin gurbete sürdüğü milyonlar,
ya 12 Eylül rejiminin yaban ellere sürdüğü onbinler?..
Siz
dönüp yeniden parti başkanlığını,
başbakanlığı ele geçirdiniz ve hatta cumhurbaşkanı
da oldunuz. Ya ötekiler? Onlar için hiç yüreğiniz sızladı
mı?
Ya
şu anda bile, yaban ellerde değil, yurdun kendi
zındanlarında sıkıntı çekenler?..
Hücrelerde yalnızlığa ve çıldırmaya
terkedilenler, ölüm oruçlarında telef olanlar, kolu kopanlar,
yakılanlar, kafaları ezilenler? Ya bu ülkenin karakollarında
işkence gören çocuklar? Onlar için de yüreğiniz
hiç sızlıyor mu? Sızlıyorsa sesiniz çıkıyor
mu?
Üstelik
bunlar, manevi oğlunuz gibi banka hortumlamamışlar,
halkın cebinden yüzmilyonlarca çalmamışlar,
ülkeyi krize sokmamışlar.. Bunların bazısı
daha çocuk yaşta duvara afiş yapıştırdıkları,
slogan yazdıkları, özgürlük ve adalet istedikleri
için oradalar..
Hey
Demirel heyy! Sen asıl çifte standartlar enstitüsü başkanı
olmalıydın, sen vicdanı olmayanlar derneğinin
başkanı olmalıydın, sen demagoglar padişahı
olmalıydın, sen sen…
Ne
diyeyim, gerisini söylemeye aile terbiyem elvermiyor, okuyucular
anlasın…
Aslında
bu ülkede hesap vermesi gerekenlerin başında Demirel
gelir, Pinoşe Evren gelir.
Bakınız,
Şili’nin Pinoşesi, tedavi için gittiği İgiltere’de
gözaltına alındı, rezil rüsva oldu. Darbenin
başı olarak işlediği cinayetler nedeniyle
şimdi ülkesinde gözaltında.
Güney
Kore’de iki eski cumhurbaşkanı yolsuzluk yaptıkları
için halkın tepkisiyle alaşağı edildiler,
yargılanıp hapse mahkum oldular.
Filipinler’de
yıllar önce Başkan Markos çalıp çırptığı
için kovuldu. Kısa süre önceye kadar devlet başkanı
olan Estrada da rüşvet ve yolsuzluk suçlamasıyla
tutuklandı, poliste önden ve profilden resimleri çekildi…
Endonezya’da
Başkan Suharto’nun ailesi, çalıp çırptıkları
nedeniyle şimdi yargı karşısında
hesap veriyor.
Düne
kadar ülkesinde herşey olan Yugoslav diktatörü Miloseviç
aynı nedenlerle şimdi tutuklu, hesap veriyor.
Kendi
halkına Pinoşe’nin yaptığının
yüz katı kötülük yapan Evren ise Bodrum’da keyif çatıyor.
İtibarı yerinde.. Yakınlarının tümü
yolsuzluğa batmış, hırsızlıkları
mahkeme kararıyla kanıtlanmış, geçmişte
devlet adına cinayet çeteleri örgütleyip onları
korumuş Demirel ise, daha da itibarlı biçimde gerdan
kırıp ahkam kesmeye devam ediyor. Bu olacak şey
mi?
Tabi
öteki ülkelerde büyük postları ele geçiren zorbalardan
ve hırsızlardan hesap sorulduysa bu, ayağa
kalkan, sokaklara dökülen halkın sayesinde oldu. Bu memlekette
ise en büyük suçları işleyenler en büyük postlarda
oturuyor da halk kılını kıpırdatmıyor
bile. Üstelik, onlara ”baba” diyor, ”ana” diyor, ”en büyük
sensin!” diyor, ”ülke seninle gurur duyuyor!” diyor. Öyle
ki, Evren’i mahkemeye vermek isteyen onurlu savcı mesleğinden
oldu, cezalandırıldı.
Her
halk layık olduğu yönetimi bulur, derler. Acaba
bu ülkenin halkı da böylesine kötü ve zorba yönetimler
tarafından yönetilmeyi hak mı etmiş?..
Evren
ve Demirel gibilerinden hesap sorulmadıkça bu memleketin
düzeleceğini sananların aklına şaşarım!
Ve bu hesap sorulmadıkça bu ülke bir Şili, Güney
Kore, Filipinler ve Endonezya kadar bile temizlenemez.
|