|
BU KEZ DE ANKARA KANA BULANDI
|
2015-10-11 13:05
|
Kemal Burkay
|
|
Kemal Burkay
Barış düşmanları bu kez de 10 Ekim günü Ankara’da düzenlenen barış mitingini kana buladılar, bugüne kadar görülmemiş ölçekte bir katliam yaptılar. Şu anda 86 insanımız hayatını kaybetmiş bulunuyor, yüzlercesi de yaralı. Bu dehşet verici, acımasızca ve alçakça eylemi lanetliyorum. Katiller ve onların arkasındaki odaklar bir an önce açığa çıkarılmalı, hesap sorulmalı. 10 Ekim Ankara eylemi de 5 Haziran Diyarbakır ve daha sonraki Suruç eylemi gibi gerginliği büyütüp iç çatışma yaratmaya ve yaymaya yöneliktir. Suruç eylemini başka provokasyonlar izledi ve iki yılı aşkın süredir susmuş olan silahlar yeniden devreye girdi. Şu kısa sürede yüzlerce insanımız hayatını yitirdi, Kürdistan’da kent ve kasabalar yeniden kirli savaş alanına dönüştü ve bir kez daha bölgeden kitlesel göç başladı. Yükselen terörden yarar bekleyen, onu besleyen iç ve dış karanlık odaklar vardır; bunlar ortamı germek, yangını büyütmek ve yaymak için fırsat kolluyor, ellerinden geleni yapıyorlar. Bu durumdan kaybedecek olanlar ise bir kez daha, ister Kürt, ister Türk, ister başka kökenden olsun, ülkemizin tüm insanları, özgürlük ve demokrasi güçleridir. Eski yanlış politikalarda ısrar eden, bu nedenle sorun çözemeyen politikacılar ne yazık ki ülkeyi bir kez daha böylesi bir iç çatışmanın kucağına attılar ve yangın yerine çevirdiler. Ankara katliamı bir bakıma bu olumsuz gidişin doruk noktası oldu. Ülkeyi yönetenler ve yönetime talip olanlar, iktidarı ve muhalefetiyle, çeşitli kurumlarıyla bundan ders alabilecekler mi, sanmıyorum. Oysa böyle bir derse şiddetle ihtiyaç var. Ülkenin köklü bir değişime ihtiyacı var. Çağdaş bir demokrasi ve özgürlüğe ihtiyaç var. Barış da ancak böyle kazanılabilir. Bu ise gerginliği pompalamakla, kavgayla, meydan okumayla, şiddet yöntemleriyle sağlanamaz. Bütün bu olup bitenlerin sorumlusu olarak terörü göstermek, teröre lanetler okumak da bir çözüm değildir. Terör izlenen yanlış politikaların ürünüdür; diğer bir deyişle terör, ülkeyi dünden bugünü yöneten sizlerin –doğrudan ya da dolaylı- eseridir. Baylar, “kardeşlik” edebiyatını bırakın, Kürt sorununu eşitlik temelinde çözün, geniş Alevi kitlesinin haklı taleplerini karşılayın, komşularla barışçı politikalar izleyin. O zaman böylesine büyük bir orduya, böylesine büyük bir polis gücüne, bunca silaha ihtiyacınız olmayacak. O zaman kaynaklar yıkmaya değil, yapmaya yönelecek, diğer toplumsal sorunların çözümü kolaylaşacak. Ülke o zaman gelişecek, çağ atlayacak, yaşanmaya değer olacak. Öte yandan, başta yönetim sorumluluğunu taşıyanlar olmak üzere, ilgili tüm aktörler, halka karşı dürüst olmadıkları, sorunların adilce çözümü için üstlerine düşeni yapmadıkları sürece özgürlüğe, demokrasiye ve barışa ulaşmak mümkün olmayacak ve ne yazık ki insanlarımız bu acıları çekmeye devam edecek. 10 Ekim 2015
|
|
|
|