|
PYD’nin federasyon girişimi ve Esat’ın tavrı
|
2016-03-28 21:20
|
Kemal Burkay
|
|
Beşar Esat, PYD’nin “Kuzey Suriye Federasyonu” ilan etme girişimi hakkında, “Bu iyi bir fikir değil” demiş… Yine “Suriye federasyon için küçük bir ülke,” demiş.
PYD’nin düşündüğü federasyonun ne olup olmadığı ise Kürt çevrelerinde tartışılıyor.
Malum, ben öteden beri Suriye için de federasyonu savunuyorum. Bana göre Suriye’de de çözüm federal ve demokratik bir sistem kurmaya bağlı. Bu yapılabilirse, Suriye tam bir yıkımın, dağılmanın eşiğinden dönebilir, barışa kavuşabilir ve yaralarını sarar. Bu olmazsa Suriyeliler daha büyük acılar çekecekler demektir. Sonunda belki Esat’ın veya bir başkasının yönetebileceği Suriye diye bir ülke de kalmaz.
Bunun olup olamayacağını göreceğiz. Suriye gibi böylesine kanlı bir iç savaş yaşayan, toplumun parçalanıp kutuplaştığı bir ülkede, iç savaşın yol açtığı bunca acı ve yıkıntının üstüne demokratik ve federal bir sistem kurmak elbet kolay değil. Ama çözüm ve barış da buna bağlı. Suriye halkı ancak büyük ve etkili dış güçlerin çabası ve desteğiyle bunu yapabilir.
Suriye yangınının vardığı boyut bir bakıma tüm dünya bakımından tehlike çanlarını çaldığı için dış güçler de işin içine girdiler ve bir süreden beri bir çözüm arayışı var. ABD ve Rusya’nın bu konuda attığı adımlar ve yeniden başlayan Cenevre görüşmeleri umut verici bir gelişme.
Beşar Esat’ın dediklerine gelince… Arap baharı denen başkaldırı dalgası Suriye’ye ulaşıp Şam yönetimi güç duruma düşünce, Esat, on yıl önce kapı dışarı ettiği Salih Müslim gibi PKK yanlısı Kürtleri aradı ve PYD ile anlaştı. Onlara Kürt bölgesinin denetimi ile birlikte silah ve para verdi. Onlardan istediği ise Kürt bölgesinde Şam yönetimine karşı herhangi olumsuz bir çıkışa, Kürtlerin Suriye muhalefetiyle birleşmesine engel olmaktı.
PYD bu işe evet dedi ve bugüne kadar Şam hükümetiyle ilişkiler bu çerçeve içinde yürüdü. PYD diğer Kürt örgütlerini sindirdi, onların çalışmalarını engelledi, zaman zaman onlara karşı şiddet kullandı.
PYD denetlediği bölgelerde (Cizre, Kobani, Afrin) önce “kanton” dediği yönetimler oluşturdu. Son günlerde ise tek yanlı olarak “Kuzey Suriye Federasyonu” dediği bir yapı ilan etti.
Şam rejiminin, PYD ile işbirliğinden yararlansa ve onun hizmetlerinden bir hayli memnun olsa da söz konusu kanton oluşumlarından, hele hele bu son “federasyon” girişiminden memnun olmadığı açık. Şam rejiminin sözcüleri zaman zaman bunu dile getirdiler. Beşar Esat’ın son açıklaması da son derece açık.
Esat “Federasyon girişimi iyi bir fikir değil” diyor. Neden? Belli ki Bay Esat Kürtlerden hizmet ve sadakat bekliyor, ama onlara herhangi bir hak veya statü tanımaya açık değil. Yo, o böyle şeyler düşünmüyor.
Ayrıca, “Suriye federasyon için küçük bir ülke” derken, insanları aptal yerine koyuyor, Suriye’den çok daha küçük bir İsviçre ve Belçika’yı, hatta yanı başındaki Irak’ı aklına getirmiyor bile…
Besbelli Kürtlerin Suriye’de de federal bir statü elde etmeleri, Esat’ın gönlüne ve merhametine değil, onların mücadelesine bağlıdır.
Öte yandan PYD’nin federasyona yönelik son girişimi zamanlama bakımından ne denli uygun ve içerik bakımından ne denli inandırıcı?
Bu gerçekten bizim sözünü ettiğimiz ve Kürt halkının hakkı olan türden bir federasyon olsa sorun yok. Ama PKK-PYD kesimi şimdiye kadar bu türden tüm kavramları dejenere ettikleri, içini boşalttıkları, bir gün dedikleri ertesi gün dediklerini tutmadığı için, şimdi ansızın gündeme getirdikleri bu talep de Kürt kamuoyunda haklı olarak kuşkuyla karşılanıyor, inandırıcı olmuyor.
Bir kere damdan düşer gibi tek yanlı ilan edilen federasyonun adı ilginç: “Kuzey Suriye Federasyonu…” Neden? Eğer söz konusu olan Suriye Kürtlerinin yoğun biçimde yaşadıkları kuzeyde kendi kendilerini yönetmeye uygun bir statü ise, adı pekâlâ “Kürdistan Federe Bölgesi” olabilirdi, olmalıydı.
Ayrıca federasyon talebi şimdiden dile getirilse bile –ki bu bizce de gerekliydi ve ENKS içindeki öteki Kürt partileri de epeyce bir zamandan beri bunu dile getirmekteler- bu ancak Suriye sorununa bir bütün olarak çözüm bulunacak bir aşamada, çözümün parçası olarak hayata geçirilebilir.
Öte yandan, Kürtlerin bunu hayata geçirmeleri, en başta Suriye Kürt ulusal hareketi arasında güçlü bir birlikle mümkündür. Oysa PYD bu birliği önemsemiyor, aksine öteki kesimlere uyguladığı baskılarla birliği engelliyor. Suriye Kürtlerinin Güney Kürdistan’da eğitim görmüş 8-10 bin dolayındaki savaşçısının bölgeye geçip mücadeleye katılmasını engelliyor. Son Newroz kutlamalarındaki tavırları bile bu olumsuz tutumun tipik bir göstergesi.
Tüm bu nedenlerle, PYD Suriye’nin Kürt bölgesinde yaşayan halkımızın haklarına kavuşması için gerçekten olumlu bir rol oynamak ve inandırıcı olmak istiyorsa buna uygun davranmalı. Her şeyden önce Şam rejiminin dümen suyunda gitmeyi bırakıp Kürt halkının ulusal taleplerine uygun politikalar izlemeli. Suriye Kürt bölgesi için de adını koyarak federasyon istemeli. Diğer Kürt örgütlerine baskı yapmaktan, onları engellemekten vezgeçip onlarla birlik politikası izlemeli, bir ulusal cepheye evet demeli.
Suriye’de tarihi koşullar Kürdistan’ın Suriye sınırları içindeki parçasında da özgürlük için olgunlaşıyor. Bunu hayata geçirmek doğru politikalar izlemeye ve birliğe bağlıdır.
28 Mart 2016
|
|
|
|