|
AYAZ İLE NUPELDA
|
2019-07-20 11:51
|
Kemal Burkay
|
|
Ayaz ile Nupelda, bunlar birkaç gün önce Dersim’de, Ovacık’ın bir köyünde mayına basarak parçalanan çocuklar.
Olay kamuoyunda büyük tepki uyandırdı. Ajanslar, büyük medya kuruluşları anında bu mayının PKK tarafından döşendiğini yaydı. Belki öyledir. PKK bunu askere karşı döşemiş olabilir; ama mayın üniformalı-üniformasız tanımaz; üstüne basan herkesi;bir çocuk, bir kuzu, yabani bir ceylan da olsa havaya uçurur.
Öte yandan, bu mayın patlaması sonucu çocukların ya da masum köylülerin, çobanların ölümü ilk değil. Şimdiye kadar nice masum insan ya bu şekilde, ya kurşunlara, bombalara hedef olarak öldü. Kırk yıldır süren bu Kirli savaş böylesine binlerce can aldı. Ve o sürdükçe daha da almaya devam edecek.
Ama bizzat savaşçılar, Kürt ya da Türk, bu ülkenin insanları, çoğu da çocukları, gençleri değil mi? Onların ölümü çok mu doğal? Bu savaş çok mu gerekli?
Asıl bunun üzerinde düşünmek gerek. Bu çatışma neden ortaya çıktı ve neden sürmekte?
PKK tarafı 1984 yılında bu çatışmayı başlattığı zaman, mücadelelerini barışçı şekilde yürütmekte olan Kuzeyli Kürt örgütlerinin çoğu buna karşı çıktılar. Ben ve partim de yanlış bulduk, eleştirdik. Kuzey’deki Kürt hareketi bakımından ulusal ve uluslararası koşulların bir silahlı mücadeleye uyun düşmediğini, bunun başarı şansı olmadığını söyledik.
Bunda yanılmadık. Bedel çok yüksek oldu, ama bölgenin yanıp yıkılmasından, kırsal bölgelerin büyük ölçüde boşalmasından başka sonuç vermedi.
Şimdi de bizim PKK’ya önerimiz silahları toptan bırakmasıdır. Kürt halkının, geçmişte savunur göründüğü temel haklarını tümüyle bir yana bırakmışken silaha neden gerek duyuyor, bu gençleri neden dağda tutuyor?
Ya Türkiye’yi yönetenler, asker ya da sivil, bu savaşın gereği, yararı ve zararı üzerinde hiç düşünmekteler mi? Terörü bitirme adınahabire Kürtlerin yaşadığı toprakları, köy ve kentleri, dağları tepeleri bombalamakla; sınırlar ötesine sefer düzenlemekle; yeni karakollar, kalekollar, hapishaneler inşa etmekle; bütün bunlarla ve var olan mayınlı, telörgülü sınırlarla da yetinmeyipSuriye. Irak ve İran sınırları boyunca binlerce kilometrelik duvarlar inşa etmekle bu sorun çözülür mü?
Bu çağda bu tür uygulamalar uygar insanlara yaraşır mı? Akıllı yöneticiler, siyaset adamları böyle mi yapmalı?
Belki yüzlerce kez yazdık. Bir kez daha uzun uzun tekrarlamaya gerek var mı? Sorunu barışçı yollardan çözemez miyiz?
Bu ülkede neden bir Kürt sorunu var? Kürtler ne istiyorlar? Bu ülkeyi yönetenler Kürtlerle karşılıklı oturup, Kürtlerin haklı, her halk için meşru taleplerini karşılayıp bu sorunu barışçı yoldan çözemez mi?
Başka ülkelerde benzer sorunlar nasıl çözülmüş? Neden Rusya Federasyonu’nda onlarca halk bir arada barış içinde yaşıyor? Rusya Federasyonu 20 küsur cumhuriyeti, onlarca otonom bölgeyi, onlarca eyaleti kapsıyor.
İsviçre, Belçika, Kanada, Federal Almanya, ABD, Çin, Hindistan ve daha onlarca ülke bunun somut örneği…
Üstelik yanıbaşımızdaki Irak –ki o da Kürdistan’ın bir parçasını kapsıyor-bunun örneği.
Baylar- bayanlar, bu sorun barışçı biçimde, ademi merkeziyetçiliği temel alan yeni bir anayasa ile, Kürt halkına temel hakları tanınarak, federal bir yapılanma ile çözülebilir.
Böylece ülke barışa ulaşır. Boşuna kan dökülmez, gençler ölmez, çocuklar mayınlara basmaz. Savaş uçakları her gün havalanıp bir yerleri bombalamaz. Sınırlara mayın ve telörgü döşemeye, binlerce kilometrelik duvarlar örmeye gerek kalmaz. Kaynaklar yakıp yıkmaya değil, üretime yönelir; ülke barışa ve demokrasiye ulaşır, hızla gelişir.
Akıllı adamların yapacağı budur.
Gelin, çılgınlığı bir yana bırakıp akıllı, uygar insanlar gibi davranalım. Ülkeyi 200 yıldır süregelen bu kör dövüşünden kurtarıp barışa ve özürlüğe açalım.
19 Temmuz 2019
|
|
|
|