|
Evlenme vaadiyle kandırılmak
|
2013-11-28 22:19
|
Doğu Ergil
|
|
Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Haşim Kılıç, geçenlerde son derece öğretici açıklamalar yaptı. Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu kendisinden beklenen yeni anayasayı yapamadan çalışmalarını sonlandırdı. Bu duruma Haşim, "Ben doğrusu kendimizi evlenme vaadiyle kandırılmış insanlara benzetiyorum" diye tepki gösterdi.
Evlenme vaadi ile kandırılmanın ne olduğunu hepimiz biliriz. Sadece düş kırıklığına uğramayız; önemsediğimiz değerlerin yok olduğunu, kirlendiğimizi hissederiz.
Haşim, "Herkes kırmızı çizgilerini sağ cebinde saklıyor" diye devam etmiş. Aslında demek istediği; "bir anayasada olması beklenen ortak yaşamı düzenleyen ilkeler üzerinde mutabakat yok ki, komisyon bunları kayıt altına alsın!" O halde mesele yapılamayan anayasa değil ülkenin bir anayasa belgesi oluşturamayacak kadar kutuplaşmış olması ve birlikte yaşamanın temek kuralları üzerinde anlaşamaması.
Böyle bir ortamda "milliyetçilik" bile birden fazla ve birbiriyle çatışan nitelikte olabiliyor. İnanç üzerindeki anlaşmazlıklar, dinin bile ayrılık konusu olabileceğini gösteriyor. Yaşam tarzı anlaşmazlıkları, hangi medeniyet kümesine ait olduğumuz tartışmaları bizim kültür ve kimlik sorunlarımızı açıklığa kavuşturamadığımızın göstergeleri.
‘Demokratik anayasa yok’
Yani mesele anayasa yapamamak değil, yapılacak anayasanın ilkeleri konusunda mutabık olamamak. O nedenle askerlerin, darbe sonrası yapıp yürürlüğe koydukları anayasaya talim ediyoruz. Onları "neden darbe yaptın" diye yargılarken, oluşturdukları hukuka göre yaşıyoruz. Bir anlamda darbe koşulları, yasalarıyla devam ediyor!
Kılıç, "Demokratik bir düzenden bahsedilebilmesi için demokratik bir anayasanın olması gerektiğini, Türkiye"nin anayasa tarihine bakıldığında demokratik bir anayasanın olduğunu ifade etmenin mümkün olmadığını" söylemiş: "Doğrudan halkın temsilcilerinin katıldığı, onların hür iradesiyle hazırlanan bir anayasa yok ise zaten işin başında çok ciddi yara almışsınızdır."
Uzlaşma Komisyonu üyeleri "İlk 60 maddede anlaştılar... Anlaştık dedikleri maddeler anlaşılmayacak maddeler değil ki. Kenan Evren"in yazdığı maddeler bunlar zaten, katalog haklar. Esas anlaşılması gereken konular ceplerinde ve bekliyor. Demokrasinin müzakere imkânını kullanmadılar. Kullanmadıkları için de uzlaşamadılar... Bitti bu iş. Seçim yaklaşıyor... 2011 yılında... Millete verdikleri sözlerin izahını nasıl yapacaklar bunlar?"
Kenan Evren’in anayasası gibi
Neden böyle oldu sorusuna Haşim ibretlik bir yanıt veriyor: "Anayasaların yapılış şekli açısından Kenan Evren"in yaptığı anayasa ile bugün yapılmak istenen anayasanın arasında bir fark var mı? Doğrusu ben fazla bir fark görmüyorum. 1982 Anayasası"nı Kenan Evren ve 5 arkadaşı darbenin arkasından hazırladı ve halka "onaylayın" dedi. Bugün parlamentoyu oluşturan siyasi partilerimiz bir anayasa yapmak üzere harekete geçti. Pekiyi nasıl geldi bu arkadaşlar? Siyasi parti başkanlarının iradeleriyle... Demek ki bir Meclis"in sağlıklı oluşabilmesi için ciddi bir siyasi partiler kanunu ve bir de seçim kanununun hazırlanması lazım. Bunlar hazırlanacak ve bunlar sonunda oluşturulacak Meclis"te siz gerçek bir demokratik anayasayı üretebilirsiniz. Aksi halde mümkün değil."
Başka söze hacet var mı? Kendimizi aldatmayalım; bizimle nikâh kıymayacaklara isteğimizle teslim olmayalım. Bunu ben söylesem neyse ama koskoca Anayasa Mahkemesi Başkanı söylüyor
--------------------------------------
Bugün-26 Kasım
|
|
|
|