2024-11-22
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
Necla Çamlibel
 
Seni de çok özleyeceğim
2015-10-31 22:07
Necla Çamlibel
Dünyada en ağır yük ne deseler, sanırım sevdiğin birinin ardından birşeyler yazmaktır derim. Bu annen, baban, kardeşin, arkadaşın, yoldaşın kısacası sevdiğin birine dair birşeyler söylemek ve yazmaktır.

Sizlerinde bildiği üzere, geçen Pazar elim bir kazada Hak ve Özgürlükler Partisi Genel Başkanı Fehmi Demir’i kaybettik.

Ağabeyim Fehmi’yi uzun yıllardan beri tanıyordum. Diye bilirim ki, ilk devrimci olmaya, Kürt ve Kürdistan davasına sarıldığım ilk gençlik yıllarımdan beri tanıyordum.

Kendisi de yaşadığım ilde ikamet ediyordu. Kendisiyle, DDP ve DBP sürecinde çalıştım. O birçok partiliye abi, yoldaş, inançlı kararlı ve yer yer sert bakışları ve ses tonuyla kendini bizlere sevdiren yöneticilerimizden birisiydi.

Ancak bu ne uğursusuzluk ve şansızlıktır bilemiyorum. Ağabeyim yoldaşım Fehmi Demir’den önce de Yavuz Koçoğlu’nu, Nurettin Basut’u, Dr. Bozan’ı trafik kazalarında kaybetmiştim.

Her gidiş ailelerini, dostlarını, kardeşlerini ve sevdiklerini büyük bir acıya boğdu. Ağabeyim Fehmi’yle de en son 10 Ekim’de Hollanda da görüşmüştük.

Ne kadar direngen, inançlı, kararlı ve her zamankinden daha inatçıydı. Gözleri daha çok parlıyor, yüreği bir delikanlı gibiydi. O davasına sevdiklerine sıkı sıkı sarılanlardandı,gücünü ve inadını kanımca; davasından yürüdüğü emin çizgiden alıyordu.

Fehmi Demir’i tanımaktan onunla çalışmaktan gurur duydum. Onu erken kaybetmenin acısını derinden yaşadım. İlk duyduğumda günlerce kendime gelemedim. Bir başka yoldaşım “yas tutma zamanı değil, onun yürüttüğü yolu, kararlıca inançla yürütme ve daha sıkı birbirimize sarılma dönemidir. Bizler dimdik ayakta kalmak zorundayız” dedi haklıydı.

Fehmi Demir ve diğer tüm Kürdistan şehitlerimizin ruhu şad olsun! Onların gözü arkada olmasın. Onların sevenleri, inançlı ve kararlı yolda yürümeye devam edecekler ve halkımız özgür günlere umutlu yarınlara gönül rahatlığıyla gülümseyecekler.

Onun yoldaşları, torunları, çocukları onların başlattığı bu onurlu kervanı menziline er ya da geç ulaştıracaklardır.

Acımızı içimize atmaktan başka yol yok. Bu vesileyle bir kez daha annesine, kardeşlerine, eşine, çocuklarına ve biz yoldaşlarının, halkımızın başı sağolsun, sabırlar diliyorum.

Ağabeyim;

Uyan desem, bu bir rüya deseler, yarın sandık başına gidecek ve partinin başarısını birlikte kutlayalım desem gözlerini açar mısın?

Bak çay demledim, sigaran masanın üstünde. Gel de bu son çayı da birlikte içelim. Söz bu kez seni kızdırmayacam. Son Ankara’da oturup da konuştuğumuzda “vay Necla, sen neymişsin” o “neymişsin?” deyişindeki anlamlı ses tonun hâla kulaklarımda çınlıyor?

Aklın fikrin partiydi, örgütsel çalışmalardı. Nefes almaya başlamıştın, gözlerinin içi gülmeye ve daha sıkı hayata sarılmaya başlamıştın.

Bunları sana yazarken beynim zonkluyor. Keşke bu yazı da bu hitap’da sana parti yöneticisiyken yazdığım raporlar gibi basit olmuş olsaydı. Seni kaybetmek ne kadar ağır geliyor bilemezsin.

Sevime, Ayşeye ve eşine nasıl sarılmalı. Birbirimize sarılırsak acılarımız diner mi?

Seninle zaman zaman ters düştük, zaman zaman birlik olduk. Reklam yapmadan, aşağlamadan, kırmadan ne çok sorunu tartıştık ve sen ne kadar da açık cevaplar verdin. İyiki seninle sana katılmadığım konuları da tartışmışım, paylaşmışım. İyiki senin o net ve kararlı duruşuna şahit olmuşum.

Seni ve sizleri çok özleyeceğim.

Işıklar içinde uyu.

Benden tüm abilerime, dedelerime, pirlerime, şeyhlerime bu uğurda canını veren tüm Canlara selam söyle...

Uğurlar ola...

Print