|
Gri zaman dilimleri
|
2021-04-15 19:13
|
Necla Çamlibel
|
|
İnsanlık, gri zaman dilimi içinden geçiyor son bir yıla aşkındır. Hastalığın, ölümün her an kol gezdiği gri zamanda, sevdiklerimizi bizden alıp götüren bu zamanda, yüksek enerjili galakside dengeyi kurmak mümkün müdür? Bu gri zamanın bizlerden fizikken, ruhen alıp götürdüklerine yenilerini eklenmesi enerjimizi düşürecek gibi görünüyor olsa da.
Bu dengeleri kurmak yine yaşanır bir dünya kurma umutları olanların eliyle gerçekleşecektir. İnsan eliyle kirletilen bu evrenin enerjisi, yine insanlığın aklının sağduyusunun çabasıyla son bulacaktır. Eşit bölüşüm, her bir insanın, ırk, cins, sınıf ve içinde yaşadığı toplumsal, çok kimlikliği kabul etme, inançsal, düşünsel, siyasal demokratik eşitlikçi, adil enerji, bu evreni dönüştürmeye yetecektir.
Bazen şunu da düşünmeden edemiyorum. Ya diyorum, tüm bu virüs kendimizi yapmamız gerekenleri, yeniden keşfetmemiz için harika bir davetse? Kendimize ve tüm değerlerimize sahip çıkmamızın yolunu açmak için bir uyanışsa.
Ne ilgisi var demeyin, işte tam zamanı; dünyanın döngüsü; bilimsel verilerle aydınlanırken, düşünsel, inançsal bir dengeye göre tanımlayanların sayıları az değildir. nenelerimizin, dedelerimizin deneyimlenmişinkilerin sonucu söyledikleri hafızalarımızda; Hakkı sevmek kolay, güç olan hakkı sevmektir. Bilin ki yaşamın sırrı, güç olanı başarmaktır.
İnsanlar; nerede kuvvet görürse hak orada sanır, oysa hak ile güç pek az birleşirler.
Az ateş çok odunu yaktığı gibi, az hak da çok ameli yok eder.
Hak o kadar parlaktır ki, körler de görebilir. Gönül gözü adalet gözü kör değilse.
Evet savaş ve barış, ezen-ezilen, adalet- adaletsizlik. sağlık-hastalık... Bunların her biri birbirine zıt görünse de, hak yolunda çözüm arayan, sorunu da çözümü de çoğunlukla, hakka havale eder.
İnsanlık bilim ve aklın yolunda yol yürümeye devam eder. İnsanlık var olduğu günden bugüne kadar, hangi taraf ağır basarsa, o tarafın kendi hükmünü sürmesi zaten doğanın döngüsüne uygun bir durum değil midir?
Peki! dünyanın bu döngüsünü kendi lehimize nasıl mı çevirebiliriz? Bundan değil midir, yüzyıllardır zalime karşı mazlumların mücadelesi sürüyor. Baş eğdiren ile baş eğmeyenler arasındaki denge bu galakside hala sağlanamadı. Son bir yıl içinde, yaşananlarda bu döngünün bir parçası ve yaşananlarda sonucu değil mi?
Yeni dünya düzeni, yeni kültür, yeni yaşam alışkanlıkları, yeni politik ve siyasal çalışma anlayışı derken, bu yüzyıl bir yıl içinde kendini insanlık üzerinde hızlı bir dönüşüme sürüklediğini her birey kendisiyle ve yaşadığı toplum içinde deneyimledi.
Yeni yaşam alışkanlıkları birçok insan da son bir yıl içinde daha çok keşfedilir oldu. Yeni hobiler, yeni girişimler de bulunma cesaretinden tutun birçok alışkanlıklar, kişinin kendine özel alışkanlıklarından, sosyal, siyasal, inançsal yaşam içinde kültürel ve yüz yüze sohbetlerin azaldığı, sosyal yaşamın diplere vurduğu; sevinci ve acıyı laikiyle gerçekleştirilemediği, gri zaman dilimi sürüyor.
Bu değişimden tüm insanlık etkilendi, zengin fakir dinlemeden dense de en çok fakir kesimlerini vurdu.
Eğer bir şey yapmak, bu gri zaman diliminin bitmesine katkı sunmak istiyorsak. Hiç bir şey elimizden gelmiyorsa da, en olumsuz çıkmaz çözülmez denilen sorunlar karşısında da, negatif enerji, pozitif bir enerji alabilecek ortamlar ve düşünceler yaratmayı duyarlı her bireyin işidir. Negatif enerji, kötülük, dedikodu, nasıl bir bulaşıcı hastalıksa, pozitif enerji, iyilik, hoşgörülük de bulaşıcıdır. Güzel bir dünya yaratmak her insanın içinde olması gereken önemli bedava ama değeri yüksek bir enerjidir.
Ya tüm bu virüs konusu kendimizi yeniden keşfetmemiz için harika bir davetse? Eski katmerleşmiş, sorunların çözümü, uluslar, insan toplulukları arasındaki adaletsizlikler. Dünyayı yeniden dizayn edenler karşısında, her bireyin içindeki, enerjinin olumlu enerjiye, iyileşmeyen birçok eski duygunun iyileşmesine ve üzerinde düşünülmesine her düşünen bireye bir davetse. Bu yeni dünya düzeni; birçok eski duygunun iyileşmesine izin veriliyor.
Bu çok bayılmış uçuk düşünceler diye hissettiriyor olsa da. Bu deneyimlerin tarihimizin bir parçası olduğunu varsayalım. Bitti artık. Gitti. Henüz diyemediğimiz, bu süreç hala uzun sürüyor olacağını bilmek dahi, içimizdeki acılarla savaşmayı bırakmamıza yardımcı olacak.
Benim için Kovid-19 arkasındaki davet neydi; Görüp yaşıyoruz, şu anda her yerde mücadele var. Dünyayı insanlığı kasıp kavuran bir virüsle mücadele. Nasıl önlemler, tedbirlerle bu virüse karşı mücadele. Bu konuda farklı fikri olan insanlarla savaşmak.
Diğer insanlarla çok derin bir şekilde bağlantılı olmak. Derin sevgi dolu. Birlikte yeni şeyler yaratmak. İnsanın hayatı kucaklaması, dolu hissediyor olmak. Gerçekten yaşıyorum. Teorik bir yapı olarak değil. Ama senin tecrüben olarak. Senin gerçeğin, çünkü bu doğru. Bu süreci tecrübe edensin.
Yeryüzünün frekansını birlikte ve birlikte yarattığımıza ve her birinin kendi kişisel inançları, siyasal tercihleri, arzularının, bolluğuna renkliliğine, yaratıcılığına inanarak yükseltilebilinir, yol alınabilinir. Bu kimisi için, bir türküde, şiirde hayat bulur, kimisi için bir dua, kimisi için bir cisim, kimisi için bir insan, kimisi için bir ideoloji, bunlara yürekten inanıp ona katılıp bir olmak.
Gökyüzünde milyarlarca yıldız ve gezegen hiç birini diğerini baskı altına almadan hep birlikte bu renkli galaksi içinde dönmeyi başarıyor. Yaşanır bin dünya için, yürüyen kervan da yürüyenler çoğaldıkça, galaksideki gri renkli zaman dilimlerin yerini, güneşli zamanlara bırakacaktır.
|
|
|
|