| |
|
Oynarken üstü kirleniş çocuklar II
|
|
2021-06-06 01:33
|
|
Necla Çamlibel
|
|
|
Değerli okuyucularım, siyasal araneya baktığım için, başka film izleme ihtiyacı duymuyorum. Siyasi arenada, iyi aksiyonu yüksek, bazen dramalı, bazen çok maceralı canlı film izliyor olmayı verimli buluyorum. Çünkü bu filmler sosyal, siyasal toplumsal yapı içinde her yeni gibi görünüp eski senaryolarla karşımızdalar. Üç maymun durumunda olmayan herkes gözü, gönlü, kulağı açık olan herkesin bu filmleri takip ediyor.
Oynarken üstünü ve etrafını kirletmiş ergen çocuklar, ya da konuşurken kendini yücelten ile batırana her biriniz defalarca tanıklık etmişsinizdir. Aile, sosyal veya siyasal yaşamınız içinde. Doğrusu beni ilgilendiren, bu makaleleri yazmama sürükleyen de, siyasal yaşamdaki üstünü kirleten kirletmekle de kalmayıp, kendini haklı çıkarmaya çalışan “kurnazlara” ilişkindir. Onlar zaten kendini bilir.
Her insan içine baksa, iyi mi kötü mü, fitneci mi, dedikoducu mu, oyun bozancı mı, yapıcı mı, hoşgörülü mü, kıskanç mı, zaaflarını yenmiş biri olup olmadığını hem yaşam içinde olayar karşısında gösterdiği tavır ve mimikler, sözcüklerden çıkarabilirsiniz.
Bir inasanı yine, en iyi insanın kendisi tanır. Yalancımı, alavera dalaveracımı, dürüstmü, sevgi saygı dolumu, dost mu değil mi yine kendisi en iyi kendisinin “kirli”çamaşırlarının tanığıdır.
Düşün canın da bir düzeni var. Dile getirmenin de bir isteğini arzunu karşındakine iyi iletmek istiyorsan, isteğini çene çalmaya laf kalabalığına dönüştürmeden başta kurduğun cümleye sadık kalarak düşüncene ve sözüne sadık ve saygı göstermiş olmak gerekir.
Büyük yürüyüşçüler olmalıyız, diye yola çıkanların birbiriyle ilgili kullandıkları sözcükler ve takındıkları tavırlarda, üstünü kirletmiş çocukların tavırıdır. Hani, ne değişti. Çıkar ve menfaatları mı, o değişmiş olsa da, tıpkı bir iki ortağın ayrılması gibi, iki medeni insanın ayrılışı tavrını niye gösteremiyor bu ergen çocuklar. Farklılıklarımıza rağmen yan yana yaşamayı öneren bir siyasetçiler. Farklılıklarına rağmen hala iyi dost iyi yoldaş iyi partili olmayı beceremeyenlere ne demeli. Hadi sağduyulu davranıp, kendi içimizdeki kine, nefrete, hoşgörüsüzlüğe yenik düşmek hedeflediğimiz amaçlarımıza hizmet etmeyeceği aşikardır.
Kaç kişi, birbirimizin yanında birbirimizin ayakkabılarını giyerek yürümeli yürümeli yürümeliyiz. Bugün varız yarın olmayacağız gibi yürümeliyiz. Kırılganlığın, çıplaklığın yanında cüppesiz, maskeler takmadan yürümeliyiz. Temellerinin artık ön yargıcı değil alçak gönüllük ve hoşgörüşün olduğu bir toplumsal katman, dostluk, yoldaşlık oluşturmak için yürümeliyiz.
Bir yol gidilir kimi zaman kısa kimi zaman uzun bir ömrü bitirecek kadar uzun soluk gerektiren bir yola girerelim. Her geçen gün yitirdiğimiz değerlerin suyu rumeti aşkına işe odaklananlara engel değil. Yaşam yolunda inanç, kararlılık, aşk, özlem hasret keder ve özgüven, tölerensların varsa ve bunların farkındaysan kimi zaman yorulur, soluk alır ve öyle yola devam edilir. Tüm sevinçlerimizle, kazanımlarımız ve kayıplarımızla yaşamımızı ve yaşamımızdakilerle var olmayı yürümeli sürdürebilime yetisi gösterilirse üst kirlenmez. Kafada karışmaz. “Êdî bese”.
Hayat da, halkımızın haklı davası, kinden de, nefretten de, kişesel çıkmazlardan da daha önemlidir. Bunu beceremeyenlerden de, ha bir de bilerek kirletenlerden de uzak durmak hayırlı, kadim bir duruştur zaten.
Bir kavgada, dahi sesini yükselten ya da iyi döven, iyi küfür eden, “güçlü” olan her zaman haklı değildir. Bazen çok bağıran korkaklığını bastırmak için, daha iyi kendini ifade edemediği için kabahatni bastırmak için küfür basan, karşısındakine saygısızlık etmek istemeyen cılız birine kendini dövdürtmek, taht makam parasından “güç” çürük bir cesaret alan, etrafındaki ergenliğini tamamlayamamışların lafına kıymet verenler de. Oyun oynarken üstünü kirleten çocuklara dahildirler.
Bu kervan tüm kirlenmiş ve tarihsel ihanetlere rağmen menziline ulaşacaktır. Bu ustamın önemli bir sözüdür.
Devam edecek.
|
|
|
|
|
|