| |
|
“Öz Yönetim” ve Kandil
|
|
2015-10-03 23:37
|
|
Aydın Güneşli
|
|
|
Sürekli olarak halkı serhildana (başkaldırıya) çağıran Kandil’deki yöneticilerin neden gelip serhildanların başına geçmediklerini hiç anlamış değilim…
Rutin zamanlarda, sıradan eylemliliklerde gelmeleri şart değil elbette.
Ama serhildan yani başkaldırı çağrısı yapanların, emri altındaki yüzlerce militanı ve milisi alana gönderenlerin, halkı sokaklara çağıranların da gelip işin başına geçmesi beklenir değil mi?
Eskileri bir yana bırakalım.
Hatırlarsınız, bir ara “devrimci halk savaşı” ilan edildi, “alan hakimiyeti” stratejisi uygulanmaya kondu.
Bekledim.
Bu kez kesin gelip işin başına geçecekler, “devrimci halk savaşı” nın en ön saflarında “hakimiyet” kurulan “alanı” yönetmeye başlayacaklar diye düşündüm ama olmadı.
Ne Cemil Bayık, ne Duran Kalkan, ne de diğerleri…
Sonra “Rojava devrimi” gündeme geldi.
Aman tanrım!
Öyle bir devrim ki sadece Kürdistan’ın dört parçasına değil, Suriye’ye, hatta tüm Ortadoğu’ya örnek olacak, iham verecek “büyük“ bir devrim gerçekleşiyor…
Kandil tarafından sadece Kürtlere değil tüm dünyaya çağrılar yapılıyor; “kendine insanım diyen herkes ” “ Rojava devrimi” ne katılmaya çağrılıyordu.
Hele hele Kobani İŞİD barbarlarının kuşatmasına alındığında, tüm Kürtler, hatta dünya ayağı kalktığında, ABD uçakları, Koalisyon güçleri, hatta Özgür Suriye Ordusu ve en nihayet kahraman Peşmerge yardıma koştuğunda artık Kandil’in de harekete geçeceğini ve Rojava devriminin başına geçeceğini düşündüm.
Yine bekledim…
Ancak olmadı.
Kimse gelmedi;
Ne Ali Haydar Kaytan, ne Mustafa Karasu, ne de diğerleri…
Bu aralar yeni bir süreç yaşanıyor.
İbretle izliyoruz…
“İrade” Öcalan’ın Newroz’larda “çekilin”, “artık silahları bırakın” çağrıları boşa çıktı.
Bölgede neredeyse tüm belediyeleri alan HDP’nin 7 Haziran seçimlerinden de zaferle çıkmış, kendi beklentilerinin dahi üzerinde; %13 oy almış, 80 vekil çıkarmış olması da bir şey ifade etmedi.
Kandil’den gelen seslere bakılırsa Kuzey Kürdistan’da yine bir “devrimci durum” yaşanıyor.
Hay maşallah!
Bu kez “Öz yönetim” ilanları gündemde…
Hatırlarsanız bir ara Sayın Vekil Aysel Tuğluk’un eline tutuşturulan bir bildiriyle “özerklik” ilan edilmişti.
Hem de “demokratik” olanından!
Tabi demokratik özerklik ilanları ağır tahribatların ardından unutulup gitti.
Kimse de peşine düşmedi.
“Öz yönetim” biraz da sürecin ruhuna uygun olarak, hendekli, mayınlı, bombalı, roket atarlı, bayağı ağır silahlar eşliğinde ilan edilmekte…
İyi de,
Niye, mesela tüm Diyarbakır’da değil de sadece Sur içinde birkaç mahallede ilan ediliyor?
Güzel bi şeyse neden Gülten Hanım da ilan etmiyor?
Mardin’de Ahmet Abi? Ağrı’da Sırrı Sakık,
Ve diğer belediye başkanları neden uzaktan seyrediyor?
Bu “güzel iş” neden yalnızca YDG-H lilere bırakılıyor?
Misal, neden 80 vekilin her biri, bir “öz yönetim”in başına geçmiyor?
Hadi onlardan da vaz geçtik,
Kandildekiler neden gelip büyük birikimleriyle “öz yönetim”lerin başına geçmiyor?
Tıpkı Kobani deki gibi “Öz yönetim” ilanları yapıldığında bu kez tamam dedim
Yine bekledim…
Ancak yine gelen olmadı.
Ne Murat Karayılan, ne Sabri Ok, ne de diğerleri
Anlaşılan bu “devrimci” süreçte Kandildekileri yerinden kıpırdatamayacak…
Yine unutulup gidecek.
Olan ateşe sürülenlere, evlerine ateş düşenlere olacak.
|
|
|
|
|
|