2025-01-16
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
Yılmaz Çamlıbel
 
Lozan Antlaşması (2)
2016-10-25 21:20
Yılmaz Çamlıbel
Bir önceki yazımda, Sevr ve Lozan Antlaşmalarının önemli bulduğum bazı bölümlerinin altını çizmiştim. Şimdi Lozan Antlaşmasının önemli konularından bazılarını irdelememek istiyorum.

Lozan Antlaşması’nın 37. ve 45. Maddelerinin ara başlığı, “Azınlıkların Korunması” adını taşıyor. Adından anlaşılacağı gibi, bu bölümde Türkiye’de yaşayan azınlıkların hak ve hukukunun çerçevesi çiziliyor ve korunma altına alınıyor. Ama aynı zamanda, temel insani haklarını da güvence altına alıyor. 37. Madde şu şekilde düzenlenmiş.

Madde 37-“Türkiye, 38 ‘den 44 ‘e dek maddelerde belirtilen hükümlerin temel yasalar olarak tanınmasını ve hiçbir yasanın, hiç bir yönetmenlik ve hiç bir resmi işlemin bu hükümlerle çelişkili ya da onlara aykırı olmamasını ve hiç bir yasanın hiç bir yönetmenliğin ve hiç bir resmi işlemin sözkonusu hükümlere üstün sayılmamasını yükümlenir.”

Bu duruma göre, Türkiye’de yürürlüğe giren hiç bir kanun, yönetmenlik, tamim ve resmi işlem, Lozan Antlaşmasının 37. maddesine aykırı olamaz. Kısacası Lozan Antlaşması, Türk Anayasası’nın da üstünde olan ve herkesi bağlayan bir hukuk metnidir.

Gelin görün ki Türk hukuk sistemi, Lozanla taban tabana çelişkiler içindedir. Yazının ileriki bölümlerinde bu konuda çarpıcı örnekler vereceğim.

Madde 38- “Türkiye Hükümeti, doğum, milliyet, dil, soy ya da din ayırtetmeksizin, Türk halkının tümünün yaşam ve özgürlüklerini en geniş biçimde korumayı yükümlenir. Türkiye’nin tüm halkı, kamu düzeni ve genel ahlak ile bağdaşmazlık göstermeyen her din, mezhep ya da inanışın gerek genel, gerek özel biçimde özgürce kullanılması hakkına sahip olacaktır. Müslüman olmayan azınlıklar, Türkiye Hükümetince ulusal savunma ya da savunmanın bir bölümünde alınan ve tüm Türk yurttaşlarına uygulanan önlemler saklı kalmak koşuluyla, dolaşım ve göç özgürlüğünden bütünüyle yararlanacaktır”

Burada, Türk halkının tümü söz edilen haklardan aynı şekilde ve eşitce yararlanır deniliyor. Yani Müslüm gayrımüslüm farketmez deniliyor. Peki gerçek böyle mi? Örneğin yüksek tahsil görmüş gayrımüslümler üst düzeyde bürokrat oluyor mu? Türk ordusunda subay olabiliyor mu? Sıradan askerlerin eline silah veriliyor mu?

Madde 39-“Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk yurttaşları, Müslümanlarla özdeş medeni ve siyasi haklardan yararlanacaklardır. Türkiye’nin tüm halkı, dini ayırtetmeksizin yasa önünde eşit olacaktır. Din, inanç ya da mezhep farkı, hiç bir Türk yurttaşının medeni ve siyasi haklarından yararlanmasına ve özellikle genel hizmetlere kabulüne, memurluğa ve yukarı derecelere ulaşmasına ya da çeşitli meslekleri ve sanatları yapmasına bir engel sayılmayacaktır. Her hangi bir Türk yurttaşının gerek özel gerek ticari ilişkilerinde, gerek din, basın ya da her türlü yayın konusunda ve gerek toplantılarda herhangi bir dili serbestçe kullanmasına karşı hiç bir sınır konulmayacaktır. Resmi dilin varlığı kuşkusuz olmakla birlikte, Türkçeden başka dil ile konuşan Türk yurttaşlarına yargıçlar önünde kendi dillerini sözlü olarak kullanabilmeleri için gerekli kolaylıklar sağlanacaktır.”

Bu maddede ne diyor? Müslüm ya da gayrımüslüm tüm Türk vatandaşları birbirine eşittir ve aynı haklara sahiptir. Her hangi bir Türk yurttaşına özel ve ticari işlerinde, toplantılarında, mahkemelerde herhangi bir dili kullanmasına sınır getirilemez. Bu konuda Kürt ve Alevi yurttaşların durumunu dile getirmeme gerek var mı?

Hele şu yalanlara bakın Allah aşkına. Gülmek mi ağlamak mı, yoksa küfretmek mi gerekir bilemiyorum. Ulan sayın yöneticiler, Türkiye’de parti kuranların, Kürtçe konuşanların yazanların, kaset dinleyenlerin, tiyatro oynayanların, müzik besteliyenlerin, gazete ve dergi yayınlayanların yargılandıklarını ve cezalandırıldıklarını bilmiyor musunuz?

Hele bir kulağınızı açın da dinleyin. Bu Lozan var ya bu Lozan, sizin varlık nedeninizdir. Türkiye Cumhuriyeti, Lozan Antlaşması sayesinde var olmuştur ve uluslararsı arenada tanınmıştır. Yani Lozan varsa siz varsınız, Lozan yoksa siz de yoksunuz anladınız mı? Yüz yıla yakın bir süredir, Lozan Antlaşması’nı çiğneyip duruyorsunuz. Yahu, siz ne acaip insanlarsınız böyle?

Örneğin şu aşağıdaki yasalarınızla Lozan Antlaşması’nın temel maddelerini nasıl birbiriyle bağdaştırıyorsunuz? Hele bir deyiverin Allah aşkına. Şu acaip yasa maddelerinizi hele bir kere daha okuyun, bakalım bu işe ne diyeceksiniz?

1-Türkiye hukukuna göre, Kürtler çocuklarına Kürtçe ad koyamazlar. 1587 Sayılı Nüfus Kanunu madde 16.

2-Kürtler, Kürtçe düşüncelerini açıklayamazlar. TC Anayasası madde 4.

3-Türkiye’de Kürt diye bir halk yoktur. Anayasa madde 66.

4-Kürtler, Kürtçe eğitim yapan okul açamazlar. 2923 yabancı dille eğitim kanunu madde 2-c.

5-Türkiye’de hiç kimse Kürtlerin millet veya azınlık olduğunu söyleyemez. 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası madde 8.

6-Kürtler, haklarını savunan siyasi parti kuramazlar. 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası. Madde 81.

7-Türkiye’deki gençler, Türk ve Atatürkçü olmak zorundadır. Anayasa madde 58.

8-Kürt çocukları, dünya çocuklarının sahip olduğu haklara sahip olamazlar. Çocuk Hakları Sözleşmesi madde 17-d.

Yazı devam edecek


Print