|
Corbyn dolayımıyla
|
2015-12-05 11:31
|
Murat Belge
|
|
Bir süre önce, Britanya’da Labour Party, yani İşçi Partisi kendine yeni başkan seçmişti. Labour Party’nin seçimde performansı beklenenin bir hayli altında kalınca Ed Miliband istifa etmiş, yerine Corbyn seçilmişti. Corbyn benim tanıdığım biri değil, hakkında hiçbir şey bilmiyordum. O sıra çıkan çeşitli haberlerden bazı ipuçları alınıyordu: örneğin, “Blair tipi” bir Sosyal-demokrat olmadığı gibi. Olmaması daha iyi gelmişti bana.
O zamandan bu zamana daha çok şey öğrendim –okuyarak, konuşarak. İlginç bir durum!
Corbyn hakkında benim hiçbir şey bilmemem normal, çünkü zaten kimse de fazla bir şey bilmiyormuş. Çünkü zaten ortalıkta fazla görünmeyen, oldukça kendine özgü bir kişiymiş.
Kararlı bir savaş karşıtı olduğu o zaman hemen söylenmişti. Zaten tanınmasına en çok yok açan alan bu. Savaşa karşı olduğu gibi Britanya’nın NATO içinde bulunmasına da karşı. Sanırım, Labour’a başkan seçilmesinden sonra Cameron’ın güvenlik güçlerini yardıma çağırma pozuna girmesi Corbyn’in bu gibi özelliklerinden ileri geliyor. Britanya’nın NATO içinde olmasına karşı olması Cameron’a adamın Britanya’ya karşı olduğu izlenimi veriyordu. Ama öğrendiğime göre Corbyn Britanya’nın yalnız NATO değil, Avrupa Birliği içinde olmasına da karşı. Yani, klasik Britanya (bu noktada “İngiliz” de denebilir) izolasyonizmi! “Benim kurmadığım bir birlikte benim ne işim var!” Tabii bu, Cameron’u tedirgin etmiyor. Zaten AB üyeliğine karşı çıkmakla Corbyn Tory’lere yardımcı oluyor. Çünkü böyle bir birlik içinde olmaktan öncelikle rahatsız olanlar, onlar.
Anladığım kadarıyla Corbyn “eski “ bir adam. Belki 1930’larda dondurulmuş, şimdi yeniden dünyaya gönderilmiş biri –böyle bir izlenim veriyor. 1930’ların dünyasını şu şimdiki dünyaya tercih ettiği kesin gibi.
İngiltere’den bir dostum, elinde imkân olsa kömür madenlerini yeniden işletmeye açacağını tahmin ettiğini söyledi.
Bir özelliği de düşüncelerini paylaşmakta bayağı cimri davranması. Mülâkat yapmıyor, konuşmuyor, içedönük bir adam.
Bunları toparlayıp bakınca Corbyn hakkında ne düşünmek gerekiyor?
Bazılarımız, bugün herhangi bir sosyaliste baktığında, karşısında “eski” bir adam görüyor. “İyi/ kötü” yargılarına gelmeden önceki kategori bu. Ama herhalde bir politikacı için çok “iyi” bir başlangıç noktası sayılmaz.
İroni, iyi bir başlangıç sayılmayacak bu özelliğin iyi bir özellik olmaya başlaması zaten. İster sağda, ister solda, “eski” sayılmayanlar, tersine, “gıcır gıcır yeni” olanlar, kendi hayal kırıklıklarını yaratmaya başladılar. Anlatmaya çalıştığım durum için, Blair, soldan bulunacak iyi bir örnekti. Blair zeki mi zekiydi, yeni mi yeniydi. Thatcher’a hayran olması da herhalde bunların, ama özellikle “yeni” olmasının işaretiydi. Bush’un yanıbaşında koşar adım savaşa girmesi, bilmem, “yeni adam”lığının bir kanıtımıydı, ama, anlaşılan Britanya halkını uzun boylu mutlu etmedi.
Arada Ed Miliband gibi bir pırıltı yaratamamış, bir rüzgâr estirememiş bir önderden sonra Corbyn’in seçilmesini karışık duygularla karşılıyorum. Corbyn’in geleceğin sosyalizminin tohumlarını taşıyan biri olduğunu düşünmüyorum. Son derece dürüst bir kişi olduğundan hiç şüphem yok, ama dürüstlük bütün önemine rağmen her şey değil. Yıllardır sosyalizmi yuvarlandığı yerden çekip çıkarmak da bunun ötesinde yetenekler gerektiriyor. Bunların başında bir “gelecek okuması” geliyor ki Corbyn’de böyle bir şey olduğunu sanmıyorum.
Şimdi paradoksal bir söz söyleyeceğim: Corbyn’in şu dönemde sosyalizmin ihtiyaç duyduğu “doğru” önder olduğu kanısında değilim. Ama Labour Party’nin şu dönemde onu seçerek “yanlış” bir şey yaptığı kanısında da değilim.
Avrupa’da Sosyal-demokrasi (ve daha radikal uzantıları) çok uzun zamandır, “kapitalizmi kapitalistlerden daha iyi yönetmek” iddiasındalar. “Oysa aslolan derhal devrimi yapmaktır” falan demeyeceğim ama, “kapitalizmin iyi polisi” olma rolünden bir an önce çıkmak gerekiyor bence.
Sanırım insanlar Corbyn’de bu “hayır” deme potansiyelini, hattâ “potansiyel” değil, inadını gördüler, bunu sevdiler. Bunu da bir sağlık işareti olarak değerlendiriyorum (isterseniz “sağlık” yerine “solluk” deyin).
-----------------------------------------
Taraf- 5 Aralık
|
|
|
|