2024-11-22
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
Hilal Kaplan
 
TSK cevap vermeli
2013-02-17 19:28
Hilal Kaplan
"Eğer bir yerde halkın galeyana gelmesini, bir mukavemet hareketini göstermesini arzu ederseniz sizin saygın değerlerinize düşmanın, karşı tarafın bir şey yaptığını, küçültücü hareket yaptığını gösterirseniz, halkı galeyana getirirsiniz. Özel Harp"te bir kural vardır; halkın mukavemetini artırmak için düşman yapmış gibi bazı değerlere sabotaj yapılır. Bir cami yakılır. Kıbrıs"ta cami yaktık biz. Cami yakılır mesela."

Emekli general Sabri Yirmibeşoğlu, 23 Eylül 2010 tarihinde Habertürk"e verdiği röportajda böyle söylüyordu. Sonradan tevil etmeye çalıştıysa da sözlerin anlamı açıktı. Özel Harp Dairesi"nin elemanları, halkı galeyana getirip, Kıbrıs çıkarmasına zemin hazırlamak için cami yakmıştı. Aradan geçen elli yılda bu "özel" zihniyet fazla değişmemiş olacaktı ki Balyoz Darbe Harekâtı"nda yer alan Fatih Camii"ni bombalamak gibi akla ziyan "faaliyetler" Genelkurmay bünyesinde planlanmaya devam edecekti.

Yirmibeşoğlu, 1950"lerin başında önce Ankara"da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanlığı, sonrasında da kurmay olabilmek için Kasım 1955"ten itibaren Harp Akademileri Komutanlığı"nda öğrencilik yapıyor. NATO eğitimi için Napoli"ye gidiyor. Dönüşte Kıbrıs"a tayin oluyor. Daha sonra Belçika"da bulunan NATO karargâhında Nükleer Silahlar Şubesi"nde görev yapıyor. Belçika dönüşünde (1971), atandığı Özel Harp Dairesi Kurmay Başkanlığı görevinde kısa bir süre bulunup, tuğgeneralliğe terfi ederek aynı kurumun başkanlığına atanıyor. 1974 Kıbrıs Harekâtı"nın kilit görevini bu kurumun Başkanı olarak icra ediyor. (Can Dündar, 8.01.2006, Milliyet)

Özel Harp Dairesi, NATO bünyesinde yer alan hemen her ülkenin ordusu içerisinde kurulan özel askerî yapılanmanın Türkiye"deki karşılığı olduğuna göre, NATO"da eğitim görmüş ve hizmet etmiş Yirmibeşoğlu"nun hikâyesi, bizdeki Özel Harp Dairesi yapılanmasını anlamak için önem teşkil ediyor. Ancak, Soğuk Savaş"ta ABD"nin yanında yer alması amacıyla kurulan bu dairenin, özellikle Sovyetler yıkıldıktan sonra hangi amaç çerçevesinde devam ettiği açık değil.

TSK, geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı. Özel Kuvvetler Komutanlığı"nın (eski ismi Özel Harp Dairesi) gizli ve illegal bir yapılanma olmadığını, faaliyetlerinin de illegal olmadığını iddia etti. JİTEM"in varlığını hâlâ kabul etmeyen TSK"nın, Özel Kuvvetler Komutanlığı"nın varlığını kabul etmesi önemli olabilir. Ancak daha önemlisi, madem faaliyetleri bu kadar legal olan bir birimden bahsediyoruz, geçtiğimiz günlerde Cem Küçük"ün de sorduğu gibi:

- O birimin başında kim vardır?

- Denetimini kimler yapmaktadır?

- Bütçesi nereden sağlanmaktadır?

- Faal kaç elemanı vardır?

- Süren birçok şaibeli davaya rağmen faaliyetlerinin legal olduğu neye dayanılarak iddia edilmektedir?

TSK, cevaplamaya yanaşırsa, benzeri sorular çoğaltılabilir.

Taraf"tan Arzu Yıldız"ın haberine göre TSK, açıklamasında bir de çarpıtma yapmış. Açıklamada, TBMM Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu"nun kendilerine gönderilen Özel Harp Dairesi hakkındaki raporu işleme almadığı söyleniyordu. Ancak komisyon üyesi Sırrı Süreyya Önder, ilgili raporun komisyonun resmî görev süresi dolduktan sonra gönderildiğini söylüyor. Söz konusu raporda, Özel Kuvvetler bünyesinde siyah, beyaz, turuncu ve yeşiller olarak adlandırılan grupların, infaz timlerinin ve sivillerin dâhil olduğu toplam110.000 eleman olduğunu belirtmek, meselenin ciddiyetini kavramak açısından gerekli sanırım.

Ordunun başına hükümetle uyumlu görünen bir komutan geldiği için TSK"nın geçmişinin silindiğini ve eski zihniyetin/ faaliyet yapısının bertaraf edildiğini düşünenler için son TSK bildirisinde ibretler vardır.

-----------------------------------------------

Yeni Şafak-17 Şubat

Print