2024-10-10
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
Kemal Burkay
 
NTV ile söyleşi, bir özet ve yanlış anlama
2012-07-08 19:47
Kemal Burkay
Sevgili okurlar, 6 Temmuz günü NTV’de katıldığım canlı yayında Oğuz Haksever’in sorularını cevaplandırdım. NTV cevaplarımdan bir özeti daha sonra medyaya yansıttı ve bu çeşitli gazetelerde ve internet sitelerinde yer aldı. Söz konusu özeti, anlatım bakımından bazı ufak düzeltmeler yaparak aşağıda Dengê Kurdistan okurlarına da sunuyorum.

Ancak bu özette, herhalde yanlış anlama sonucu, görüşüm bir konuda hatalı biçimde yansıtılmıştır. Burada benim, Zana’nın “bu işi Başbakan çözer” tarzındaki sözlerine bazı BDP’lilerin de katıldığını söylediğim ileri sürülüyor. Hatta bazı yayınlarda benim de bu sözlere katıldığım yazıldı. Oysa söz konusu söyleşiyi izleyenler bilirler, ben böyle bir ifade kullanmadım. Zana’nın, PKK’nın silah bırakmasına ilişkin önerisine katıldığımı, (zaten bu benim öteden beri savunduğum bir görüştür), diğer bazı sözlerini ise “ihtiyatla karşıladığımı” belirttim).

Zana’nın sözlerine ilişkin yorumum zaten, sitemiz Dengê Kurdistan’daki köşemde iki haftadan beri yer almakta olan “Zana’nın söyledikleri, Karakol Baskını ve Suriye ile gerginlik“ başlıklı son yazımda da var. Ben söyleşide buna ters düşen bir şey söylemedim. Yine de, herhangi bir yanlış izlenimi önlemek için bu notu düşme gereğini duydum. (8 Temmuz 2012)

NTV İLE YAPILAN SÖYLEŞİNİN MEDYADA ÇIKAN ÖZETİ

Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinden Kemal Burkay, Erdoğan-Zana görüşmesini ve Kürt sorunu ekseninde son dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. NTV canlı yayınında son dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendiren Burkay, Kandil "in Öcalan"ı by-pass ettiğini öne sürdü.

Burkay, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana"nın "Bu işi Başbakan çözer" sözlerine bazı BDP"lilerin de katıldığını, ancak PKK"nın silahlı güç olarak bu sürece ket vurduğunu dile getirdi.

Kemal Burkay"ın barışın önünde gördüğü engellerden biri de PKK içinde etkili olan Ergenekon.

İşte Kemal Burkay "ın konuşmasından satırbaşları:

- Bence Leyla Zana’nın açıklaması olumluydu. Katıldığım taraflar var ama ihtiyatla karşıladığım yönleri de var. Örneğin; silahların artık bırakılması gerektiğine dair açıklamaları bence çok isabetliydi. Daha 2-3 ay öncesine kadar ‘silahlar sigortadır’ demişti. Geçen zaman içinde herhalde görüşleri değişti.

- Mesud Barzani de silahların susturulmasından yana çaba gösteren bir Kürt lider. Kürtler bu savaşın artık bir kazanımının olmayacağını düşünüyor ve savaşın artık son bulmasını istiyorlar. Bu taleplerin Zana ve diğer BDP’li politikacılar üzerinde de etkisi var. Tabii, BDP’lilerin pek çoğu Leyla Zana gibi düşünüyor, ama iş konuşmaya geldiği zaman bunu cesaretle dile getiremiyorlar. PKK’nın sivil Kürt siyaseti üzerinde askeri vesayeti var ve halen gerilemiş değil. Bu Kürt toplumunda çoğulculuğu engelliyor. Silahlar sustuğu zaman siyaset de normalleşecek. BDP daha özgürce siyaset yapabilecek. Geçmişte Osman Baydemir gibi, artık silahların miadı dolmuştur diyenler azarlandılar."

"ÖCALAN BY-PASS EDİLDİ"

Burkay, Zana"nın çıkışının zamanlamasıyla ilgili ise şöyle konuştu:

- Leyla Zana’nın tavır değişiklinde "Öcalan etkisi var mı?" diye düşündüm. PKK içindeki bir kesimin etkisi var mı? Bu mümkündür. Bu ihtimal bence var. Abdullah Öcalan"ın görüşmeleri kesildi ama kendisi de avukatlarıyla görüşmek istemedi. Bu bence bir protestoydu. Daha önce, geçen seçimlerin ardından, "Silahlı çatışmaya gerek yok, hükümetle anlaştık" demişti. "Barış için komisyon kurulacak" demişti. Silvan eylemi oldu, sonra devam etti. Bu, Abdullah Öcalan’ın by-pass edildiğini gösteriyor.

- Kandil çevresi, Öcalan’ı by-pass etti. Bunda Suriye, İran ve içerideki bazı odakların etkisi olabilir. İçerideki odaktan kastım "derin devlet", "Ergenekon " dediğimiz şey. Halen de Ergenekon"un gücü var, o tümüyle havlu atmış değil. Ergenekon ’un bir elinin de PKK’nın içinde olduğunu biliyoruz. Öcalan farklı düşünebilir, son gelişmelerden sonra ‘PKK beni dinlemiyor’ derse haklıdır. Leyla Zana’yla doğrudan ya da dolaylı bir teması varsa, onu etkilemiş olabilir."

" PKK"DA BİRLİK YOK"

Berkay, Zana"nın çıkışı ve Öcalan"ın çağrısına rağmen ortaya çıkan farklı sonuçları da değerlendirdi:

- Bence PKK içinde bir görüş birliği yok. Siyasi kararlarda tam bir birlik yok. Öcalan ile belli bir kesim arasında görüş farkı var.

- Murat Karayılan’ın bir dediği bir dediğini tutmuyor. Duran Kalkan, bir bakıma kendi çizgisinde daha tutarlı, açıkça savaş yanlısı o… Karayılan ise dengeleri gözetiyor.

- Mesud Barzani ve Celal Talabani’nin rolü sorunun çözümü konusunda önemlidir. Saldırılar Türkiye’yi de, Güney Kürdistan’ı da rahatsız ediyor. PKK’nın varlığı Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin sınır yöresinde denetimi sağlanmasına engel oluyor. 400 köy boşalmış durumda. Silahlı mücadelenin başarı şansı olsa hadi neyse, ama böyle bir şans yok ve bunu PKK ’lılar da biliyor, Karayılan da bunu kaç kez açıkça söyledi. O zaman savaş ne için?.. "

"ANA DİLDE EĞİTİM HAKTIR"

Kemal Burkay, Başbakan-Zana görüşmesinde gündeme gelen talepleri de değerlendirdi:

-Kürtçenin eğitim dili olması salt Zana’nın talebi değil, tüm Kürt örgütlerinindir. BDP, HAK-PAR ve diğer guruplar, aydınlar, yazarlar da bunu istiyor. Biz de onu talep ediyoruz. İki saatlik seçmeli ders Kürt sorununun çözümü bakımından devede kulak gibidir. Kürtçenin seçmeli ders olması komiktir. TRT de başlangıçta Kürtçe için haftada yarım saatlik yayını yeterli görmüştü ve biz bunu komik bulmuştuk. Ama TRT Şeş tam gün yayına geçince bunu ciddi, önemli bir adım olarak niteledik.

- İki saatlik seçmeli dersi önemli bir adım olarak görenler var. 20-25 milyonluk bir halk varsa, ana dilde eğitim onların haklarıdır. Sadece dil sorunu değil, yerinden yönetim de önemlidir. Dünyanın başka yerlerinde sorunlar nasıl çözülmüş, bunlara bakmak lazım.

- Türkiye gibi yıllarca Kürtlerin varlığının ve dillerinin yok sayıldığı bir ülkede bu talepler parçalanma gibi görüldü. İsviçre ’de üç dil var, oranın dağılmasını düşünemezsiniz. Türkiye de federatif, demokratik bir ülke olabilir. Irak’taki gibi. Irak’ta şimdi böyle bir yönetim var. Orada Kürdistan Bölgesel yönetimi var, başkenti Erbil. Bölgesel yönetimin parlamentosu ve hükümeti var. Kürtçe ilkokuldan üniversiteye kadar okunuyor.


Print