2024-07-27
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
Umur Talu
 
Cansız bedenine ulaşıldı!
2015-01-14 21:56
Umur Talu
Cumhurbaşkanı, Saray merdivenlerindeydi.

Bir şekilde yıkılmış “16 Türk devleti”nin zırhlı-zırhsız neferleri dimdik ayaktaydı.

Fakat “son Türk devleti”nde Saray inşaatından iki işçi ayağa kalkamıyordu.

Savaş Oğuz inşaattan düşüp ölmüş, ayağa kalkamıyordu.

İsmi bende diğer işçi de düşmüş, “iş göremez durumda” ayağa kalkamıyordu.

Aynı saatlerde, büyük devlet, “2 işçinin daha cansız bedenine ulaşıldı” diye bildirdi.

Protestocu köylü kadınları dövülen, protestocu öğretmenin ölümüne sebep olunan, çok sayıda işçi öldüren HES inşaatlarından birinde, çığ altında kalan 5 işçiden ikisi daha.

Ermenekli işçilerin de cansız bedenine ulaşılınca, neredeyse bayram havasında veriliyordu haber!

301 Somalı işçinin cansız bedenine ulaşınca da, kendilerine ulaşmış gibi olmuştuk; çünkü koca bakanlar “inşallah kısa sürede ulaşacağız” diye söz vermişti!

***

16 Türk devleti zırhlı kuşanıp ayakta dururken…

Saray’dan düşen, biri ölen, biri adeta sürünen iki işçiye iskelede kemer takılmadığı belirlendi.

Bu devirde bilirkişi bile “gerekli tedbirlerin alınmadığını” tespit etti.

Bir de şu oldu:

Birkaç gün önce, “Saray müteahhidi”, son Türk devletine “milli” saray yapan ve adı “Avrupa-Hıristiyan dünyası rönesansı”ndan gelen holding mahkemeye başvurdu:

Bir işçinin, Saray değil, kiralık kondusuna, iki çocuğuna, iş göremezliğine verilebilecek tazminattan kaçabilmek için…

“İş kazasına konu inşaatla herhangi bir ilişkimiz yok” diye bildirdi. İşçinin açtığı davanın reddini ve trilyonluk şirketin mahkeme masrafını işçiden istiyordu.

Şirketin web sitesinde ise patronun daha bir hafta önce inşaatı ziyaret ettiği yazıyordu.

Patron, nedense Saray’ı AVM ile karşılaştırarak demişti ki:

“Rusya’da bundan büyük AVM açtık. Neden Türkiye bunu büyük görüyor, anlamıyorum. Yaşadıkça, garantimiz altındadır. Anıtkabir gibi mirastır.”

İşçi Savaş Oğuz’un yakınları için sadece “kabir gibi miras” manasına gelse de!

Bir beyanındaki “Lenin’den, Nazım’dan alıntıları”nı daha önce aktardığım patronun şirketi mahkemede sıkı pazarlıkçıydı:

“Velev ki inşaatla ilişkimiz olmadığına dair talebimiz kabul edilmedi. O zaman da işçinin kazadaki kusuruna bakın.”

***

İnşaatı yapan holding mahkemeye bir de şunu yazmış, ikna için:

“Bizim o inşaatla ilişkimiz yok. Ne orada ikamet ediyoruz, ne malikiyiz, ne kiracısı.”

Yanlış anlamadıysam, demek istiyor ki, “Kim ikamet ediyorsa, ona sorun, sorabilirseniz!”

Beni endişelendiren bir de şu:

Diyelim merdivendeki “16 Türk devleti”nden biri basamaklardan düşüp yaralandı…

Muhtemelen mahkemeye şöyle bir yazı gidecek:

“O Türk devleti artık mevcut olmadığından, iş kazasına maruz kalan zırhlı elemanla bir ilişkimiz yoktur!”

***

Bu nevi vakaları, Soma patronuna takipsizlik kararıyla, 301 işçiyi ölüme yollayan şirkete yeni verilmiş santral ihalesiyle, kaçak yahut kapkaç araziler için çıkarılmakta olan aflarla, kasalarla, kutularla, sıfırlarla birlikte okuyun…

Sonra kendinize şunu bir daha sorun:

Kimilerinin hep cansız bedenine ulaşıldığı bir düzende…

Şimdi tekmenin ne olduğunu anladık mı?

--------------------------------------

Habertürk-14 Ocak




Print