2024-10-07
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
Abdulmenaf Kıran
 
"Ortak vatan" için neden birbirimizi öldürüyoruz?
2015-08-31 11:17
Abdulmenaf Kıran
1 Eylül 1939"da Nazi ordusunun Polonya"ya girmesiyle Dünyayı neyin beklediğini kimse kestiremiyordu. 1. Dünya savaşından sonra Almanya ağır savaş tazminatı altına girmişti. Toprak kaybetmişti. Alman halkı çalışıp ürettiğini savaş tazminatına ödediği için,refahı yakalayamıyordu. Hitler Alman Halkının Üstün bir ırkı temsil ettiğini ve daha aşağı halklar olan İngiliz,Fransız ve İtalyanların savaş tazminatı adı altında Alman halkını sömürdüğünü, bu haksızlığı durduracağını söyleyerek 1936 yılında Nasyonal Sosyalist Partiyi seçimlerle iktidara taşıdı.

Alman ordu ve polis teşkilatının yanında partiye bağlı gençlerden oluşan SA ( Nazi Hücum Kıtaları ) adı altında silahlı bir birlik oluşturdu. Bir yandan da Almanya"nın kaymağını Yahudilerin yediğini, üstün Alman ırkına mensup yurttaşların Yahudilerce sömürüldüğünü, köle gibi çalıştırıldığı, yaygarasını kopardı. Yahudiler ötekileştirildi. Önce SA mensubu silahlı milislerce hedef seçildiler. Sonra Alman devleti Yahudileri hedef almaya başladı. Derken Yahudi katliamı adım adım Dünyanın gözü önünde gerçekleştirilmeğe başlandı. Sonra komünist avı başladı. Giderek Nasyonal Sosyalist Partisinin icraatını beğenmeyen herkes hedef oldu. Artık Alman devletini ele geçiren Nasyonal Sosyalist Parti komşu devletlere saldırmaya başladı.
1 eylül 1939 da Almanya Polonya"ya saldırarak 2 Dünya savaşını başlattı. Kısa sürede neredeyse Kıta Avrupa"sının 2/3"ünü işgal etti. İşgal ettiği her yerde Yahudileri toplayıp ölüm kamplarına gönderdi. Avrupa"da elde ettiği başarıya güvenerek SSCB"ye saldırmaya başladı. Nazı orduları çok hızlı işgal ediyorlardı. Amerika"nın sonradan Alman Karşıtı koalisyona katılması ile Almanya yenilgiye uğratıldı. 2. dünya savaşında 20. 000. 000. nu Sovyet Vatandaşı olmak üzere yaklaşık 42 milyon insan öldü. 100 milyonun üzerinde insan sakat kaldı. İlk defa atom bombası Nagazaki ve Hiroşima"da kullanıldı. Her bir atom bombası yüzbinlerce insanın ölümüne ve her iki şehrin yerle bir olmasına sebep oldu. Neredeyse Dünyanın yarısından fazlası yıkıldı. Milyonlarca insan güç etti. Savaş nedeniyle,açlık,yoksulluk ve salgın hastalıklardan ölenlerin sayısı hakkında kesin bilgi yoktur. Dünya tarihinin gördüğü en büyük katliam ve tahribat gerçekleşmişti. Dünyanın bir daha böylesi büyük bir trajediyi ve yıkımı yaşamaması için 1 Eylül Dünya Barış Günü olarak ilan edildi.

PKK 1999"da ateşkes ilan etti. Ateşkes sonrası Örgüt isim değiştirdi. Silahlı mücadeleyi bıraktığını,ekolojik ve demokratik mücadeleyi sürdüreceğini söyledi. Bağımsız veya özerk yada federal bir Kürdistan istemediğini,Demokratik Cumhuriyet için mücadele ettiğini deklere etti. Deha sonra Ortadoğu Konfederasyonunda, Demokratik Özerkliğe,devletsiz federasyondan,öz yönetime kadar bir dizi amaç belirtti. Fakat ayrı devlet istemediğini, isteyenlerin ilkel milliyetçi olduğunu söyledi. Şimdi de Demokratik Ulusu savunduğunu, Türkiye"nin Türkler"in,Kürtlerin ve bu coğrafyada yaşayan herkesin ortak vatanı olduğunu söylüyor. Halkların Kardeşliğini savunuyor. 2004 yılında yeniden silaha silahlı eylemlere başladı. Sonra yine ateş kes. 2011 ateşkes biti. 2013"te çözüm süreciyle birlikte ateşkes ilan etti. 24 Temmuzdan beri yine silahlı çatışma ortamına evrildik. Geçen 36 günlük süre içinde yüzlerce insanımız öldü. Bunların önemli bir kısmı çocuklar ve sivillerdir. Üstelik bu sefer çatışmalar daha çok kent merkezlerinde cereyan ediyor. Daha şimdiden güvenlik ve istikrar ortadan kalktı. Bu işin sonunun nereye varacağını kimse kestiremiyor. Aynı ortak vatan için, kardeş halkların çocukları neden birbirini öldürüyor. Bunun kime ne yararı olacaktır. Kaldıkı hem hükümet,hem de muhalefet de ortak vatan diyor,Demokratik devlet diyor. O zaman bu çatışma neyin nesi?
2 gün sonra bütün Dünyada, Dünya Barış Günü nedeniyle çeşitli etkinlikler yapılacaktır. Bu çatışmayı sonlandırmak insani bir görevdir. Barış ve huzura herkesin hakkı vardır. Yaşam hakkı manasız çatışmalarla bertaraf edilmemelidir.
Print