|
Sağduyumuzu yitirdik
|
2015-09-10 10:58
|
Abdulmenaf Kıran
|
|
Hava kurşun gibi ağır demiştim bir yazımda. Puslu hava devam ediyor. Kurt puslu havayı sever misalı, bozkurt işaretleriyle ülkenin dört bir yanında Kürtlere saldırılıyor.Geçimini sağlamak için mevsimlik işçi olarak çeşitli batı illerine gidenlerden tutun, Kürt Esnaf ve tüccara kadar, hatta Kürtçe konuşandan tutun,yakıcı çatışmayı anlamak için değerlendirenlere kadar, her kes bu saldırılardan payına düşeni, fazlasıyla alıyor.HDP"liler linç kampanyalarının hedefi tam ortası durumundadır.Bereket daha üniversiteler açılmamış. Açılmış olsaydı, tablo daha da ağır olabilirdi.Birden bire eskiye dönüş başladı. 6-7 eylül olayının tekrarı Kürtler üzerinde cereyan ediyor.
Hiç birimiz olup biteni tam anlayamıyoruz. O kadar çok bilgi kirliliği var ki,neyin doğru, neyin yanlış olduğunu anlamak güç. Bu çatışmanın pek çok farklı aktörü var.Sayısız karar mekanizması devrededir. Karar mekanizmalarının algı operasyonları anlamamızı güçleştirdiği kadar,hem oto sansür,hem de sansür uygulaması da doğru bilgi sahibi olmamızı engelliyor. Bu durumda bizler de körlerin fili tarif etmesi gibi ellediğimiz kısmı fil sanıyoruz.
Artık tartışmıyoruz,sohbet etmiyoruz. Bunun yerine ya homurdanıyoruz,yada kavga ediyoruz. Sağduyumuzu yitirdik. Her kes kendini,yada doğrusunu dayatmaya çalışıyor. Bir birbirimizi anlayamıyoruz. Empati kurma yeteneğimizi de yitirdik.
Peki, devlet nerede? Neden yapılan saldırıları önlemiyor. Failleri, neden seri bir şekilde soruşturmuyor? Kendisini polis yerine, yargıç yerine,savcı yerine koyan,hem yargılayıp,hem de infaz edenler neden müsamaha görüyor?
Anayasal düzen fiilen ortadan kalkıyor.Hukuk ,hakkın kötüye kullanılmasını himaye edemez. Toplantı ve gösteri hakkını kullananlar,bunu suistimal edip saldırıya dönüştüremezler. Demokrasilerde protesto bir haktır ama protestoyu bir taarruza dönüştürmek hak değildir.Devlet bu aşkın ve taşkın duruma hukuk içinde dur demelidir. Yoksa devletin meşruiyeti tartışılır hale gelir.
Devlet,yurttaşları arasında ayrım yapamaz ve ayrımcılığı ,ötekileştirmeyi,durdurmakla görevlidir. Vatandaş vatandaştır. İyi vatandaş,kötü vatandaş ayrımı olamaz. Hukuka uyan,hukuku ihlal eden vatandaş ayrımı olur ki,bununda karşılığı yine hukuk içinde vücut bulur. Aksi taktirde ne ortada hukuk devleti kalır,ne demokrasi ne de özgürlük.
Bu sıcak günlerde, hem yurttaş hukuka uygun davranıp ve sağ duyulu olmalı,hem de devlet Hukuk Devleti olmanın gereğini yerine getirmelidir. 10.09.2015
|
|
|
|