2024-05-08
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
Eser Karakaş
 
Bu ortamda anayasa yapamayız
2016-03-23 10:23
Eser Karakaş
Türkiye’de bugün ve kısa vadede yeni bir anayasa yapılabilecek bir siyasal hava, bu siyasal ortamın temelini oluşturacak bir sosyal psikolojik ortam yok.

1982 Anayasası Türkiye için bir bela, bir felaket ama yeni bir anayasa yapım süreci ve bir takım siyasi oy kaymalarıyla yapılacak yeni bir anayasa daha da büyük bir felakete yol açabilir.

İçinden geçtiğimiz bu korkunç terör ortamında yeni bir anayasayı serinkanlı bir biçimde yapmak söz konusu değil artık.

Umarım bu yazımı okuyanlar benim 1982 Anayasasını savunduğum yönünde bir kanıya varmazlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bir grup AKP’li milletvekili kafaya fena halde başkanlık sistemini takmışlar.

Başkanlık sistemi de, türk tipi başkanlık lafları gibi aptallıkları bir kenara bırakırsanız, meşru bir sistem.

Savunulabilir, anayasada bu yönde bir değişiklik talep edilebilir.

Anayasanın gösterdiği meşru yöntemlerle böyle bir değişiklik gerçekleşir ise, normal şartlarda, herkesin bu değişikliğe, muhalif dahi olsalar, saygı duyması gerekebilir.

Ancak, yukarıda belirttiğim gibi, normal şartlarda.

Türkiye’nin siyasi ortamında, bu konuya yönelik olarak, en azından iki adet anomali gözümüze çarpıyor.

Birinci anomali, bu bile tek başına, kanımca, başkanlık sistemi doğrultusunda bir anayasal değişikliğin istenmesini ve ısrarla üzerine gidilmesini caydırmalı.

Ama, bizde işler böyle olmuyor.

Seçmenin en azından yüzde kırkı, başkanlık sisteminin anayasallaşmasına ve başkan olarak da Erdoğan’ın seçilmesine şiddetle, evet şiddetle karşı görünüyor.

Bu, en azından yüzde kırklık kesim, başkanlık sistemine ve Erdoğan’ın öngördüğü şekilde başkan seçilmesine sadece muhalif değiller.

Şiddetle, şiddetle bile az kalabilir bu durum ifade etmek için, başkanlık sistemine ve özellikle de Erdoğan ismi ile beraber anılan başkanlığa karşılar.

Böyle bir siyasal ortamda, toplumsal psikolojide böyle gerginliklerin oluştuğu bir havada, bir biçimde, muhtemelen transferlerle, Güneş Motel yöntemleriyle yakalanabilecek 330 Meclis oyu ve arkasından gelecek referandumla ulaşılabilecek bir anayasa değişikliği kimseye yarar getirmez.

Yarar getirmemekle de kalmaz, muhtemelen büyük acıları da beraberinde getirir.

Türkiye tekrar otuz sene anayasa nasıl ve ne zaman değişecek konusunu tartışır.

Kayıp seneler ikiye katlanır, bu ortamdan da ne demokrasi, ne hukuk devleti ne de ekonomik büyüme çıkmaz.

İkinci önemli anomali ise anayasa değişikliğine ilişkin tartışmaların tümüyle, bir kişinin sınırsız, anlamsız ve içerik olarak da kifayetsiz ihtirasına bağlı olarak başkanlık sistemi-parlamenter sistem parantezine sıkışmış olması.

Oysa, Türkiye’nin anayasa yapacak ise, tartışması gereken başka çok sayıda konusu var ama başkanlık sistemi saçma tartışması tüm diğer konuları gölgelemiş durumda ve muhtemelen anayasa yazım sürecinde de gölgelemeye devam edecek.

Çok önemli tartışmalar tali meseleler gibi gözükecek, tüm toplumsal enerji aptalca başkanlık tartışmalarına odaklanacak

Kürt meselesi Türkiye’nin en önemli meselelerinin başında geliyor.

Bu büyük meselenin kalıcı çözümü için de anayasa içinde yapısal reformlar gerekiyor.

Oysa, içinden geçtiğimiz ortam anayasada kürt meselesine ilişkin yapısal reformların gerçekleştirilmesi için, mesela 66. Maddenin kaldırılması, pek de uygun değil.

Tartışmalar bile sıkıntılı yürüyor.

Bu ortamda yapılacak yeni bir anayasa başkanlık sistemi üzerinden toplumu olağanüstü gerecek, hiç anlamı da yok; kürt meselesi üzerinden de gerekli radikal yapısal reformları içeremeyecek.

Bu durum, kanımca, yeni anayasa yazımının ve oylanmasının ertelenmesini zorunlu kılıyor.

Temennimiz siyasal ve hukuki ortamın en kısa sürede normalleşmesi ve bu normalleşmeye paralel olarak da yeni anayasa yapımına girişilmesi.

Bu ortamda yapılacak bir anayasa ve yapım süreci, başkanlık takıntısı ve kürt meselesinin çözüm önerilerinin kriminalizasyonu ile beraber, Türkiye’ye huzur getirmeyecektir.

Bu ortamda yeni anayasa yapmak istemek ancak çok sağlıksız bir başkanlık sistemi takıntısıdır.

---------------------------------------------------------------------

Haberdar-22 Mart
Print