2024-12-03
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
Hasan Cemal
 
“Dersimli okşanmakla kazanılmaz!’’
2011-11-21 01:51
Hasan Cemal
BAZI CHP MİLLETVEKİLLERİNE TARİH DERSLERİ...
Dersim’e ilişkin gerçekleri dile getirdiği için CHP Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün’ü parti içinde neredeyse ipe çekecekler. Dersim’le yüzleşmeyeceksin, Suriye’de Beşar Esad rejiminin yanında gözükeceksin, Ergenekon’un avukatlığına devam edeceksin, sonra da ‘sosyal demokrasi’den, ‘değişim’den söz edeceksin, kim inanır?..

Yıl 1925. Şark Islahat Planı’ndan: “Vilayet ve kaza merkezlerinde, hükümet ve belediye dairelerinde ve diğer kuruluşlarda, okullarda, çarşı ve pazarlarda Türkçeden başka dil kullananlar cezalandırılacaktır. Dersim bir an evvel Kürtlüğe karışmaktan kurtarılmalıdır.”
Yıl 1930.
Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt der ki:
“Benim fikrim ve kanaatim şudur ki, memleketin kendisi Türk’tür. Öz Türk olmayanların Türk vatanında bir hakkı vardır. O da hizmetçi olmaktır, köle olmaktır.”
Yıl 1925.
Meclis Başkanı Abdülhalik Renda’nın Doğu Raporu’ndan:
“Fırat’ın batısındaki vilayetlerin bir kısmında dağınık vaziyette yerleşmiş olan Kürtleri Türk yapmak... On sene müddetle bölgede sıkıyönetim ilan etmek...”
Yıl 1926.
Mülkiye müfettişi Hamdi Bey Raporu’ndan:
“Dersim gittikçe Kürtleşiyor. Tehlike büyüyor. Dersim, cumhuriyet için bir çıbandır. Bu çıban üzerinde kesin bir ameliyat yaparak acı sonuç ihtimali önlenmelidir.”
Yıl 1930.
Başvekil İsmet Paşa, 31 Ağustos 1930 tarihli Milliyet’e der ki:
“Bu ülkede sadece Türk ulusu ırksal haklar talep etme hakkına sahiptir. Başka hiç kimsenin böyle bir hakkı yoktur.”
Yıl 1931.
Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak’ın raporundan:
“Dersim cahildir. Zorunlu iskan uygulanmalıdır. Yüksek memurlara koloni (sömürge) yönetimlerindeki yetkiler verilmeli. Türklük telkini yapılmalı. Kürt kökenli yerli memurlar tümüyle bölgeden çıkarılmalı. Dersimli okşanmakla kazanılmaz. Silahlı kuvvetlerin müdahalesi, Dersimliye daha çok tesir yapar ve iyileştirmenin esasını oluşturur. Türk toplumu içinde Kürtlük eritilmelidir.”
Yıl 1932.
İçişleri Bakanı Şükrü Kaya raporunda der ki:
“Kuzey Dersim halkı batıya göç ettirilmelidir. Askeri harekât başlamadan önce tüm silahlar toplanmalıdır. Yerli memurlar, (yani Kürtler) casustur. Dersimlilere kendilerinin aslen Türk olduklarını öğretmek lazımdır. Uçakların talim uçuşları Dersim üzerinde yapılmalıdır.”
Yıl 1940.
Bir CHP raporundan:
“Kürtler Türkleştirilmelidir! Kürt meselesi Türkiye’nin en mühim meselesidir. Asimilasyonun ilk şartı dil öğretmektir.”
Yıl 1961.
27 Mayıs Darbesi’nin lideri Orgeneral Cemal Gürsel Diyarbakır’da der ki:
“Bu memlekette Kürt yoktur. Kürdüm diyenin yüzüne tükürürüm.”
Yıl 1986.
Demirel döneminin dışişleri bakanlarından, yıllar yılı valilik, emniyet müdürlüğü yapmış olan İhsan Sabri Çağlayangil, kendisi de Dersimli olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun teybine der ki:
“Dersim’de mağaralara iltica etmişlerdi. Ordu, zehirli gaz kullandı, mağaraların kapısının içinden... Bunları fare gibi zehirledi. Yediden yetmişe o Dersim Kürtlerini kestiler.”
Yıl 1986.
Muhsin Batur Paşa, 12 Mart Muhtırası’nın altında imzası olan hava kuvvetleri komutanı, anılarında, genç bir havacı subay olarak Dersim’deki ‘özel görevi’nden söz ederken şöyle der:
“Elazığ’ın biraz uzağında, Harput’un eteklerinde çadırlı ordugâh kurduk. Bir müddet sonra ilk durak Pertek olmak üzere harekete geçtik. Ve iki ayı aşkın süre özel görev yaptık. Okuyucularımdan özür diliyor ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum.”
Yıl 1991.
Demirel, şubat ayında bir akşam Ankara’da, Anadolu Kulübü’ndeki yemekte bana der ki:
“Asker 1980 öncesi benden ‘Dersim Kanunu’ istedi. Vermedim. Dersim’de korkunç şeyler olmuştur. Renkli bir mozaiktir Anadolu... Yirmi küsur dil vardır. ‘Ne mutlu Türküm diyene...’ gelince, bakmayın ‘olana’ dememiş falan, biraz ırkçılık kokar.”
Yıl 2010.
Başbakan Erdoğan, referandum kampanyası sırasında der ki:
“Dersim’de 50 bin kişi katledildi 1938’de...”

* * *
Bazı CHP milletvekilleri Dersim’le ilgili bu gerçeklere kızıyor. Bu gerçekler CHP’nin kendi tarihinden geliyor.
Bu tarihi gerçekleri dile getirdiği ve CHP olarak bunlarla yüzleşilmesi gerektiğini savunduğu için CHP Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün’ü neredeyse ipe çekecekler.
Yazık.
Dersim gerçeklerine yüzünü kapatacaksın, Suriye’de halka zulmeden Beşar Esad rejiminin yanında gözükeceksin, Ergenekon’un avukatlığına devam edeceksin, sonra da sosyal demokrasiden, değişimden söz edeceksin.
Kim inanır?..
İyi pazarlar!

--------------------------------------------------------

20 Kasim 2011-Milliyet


Print