2024-03-29
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
Yılmaz Çamlıbel
 
Lozan Antlaşması (4)
2016-12-01 10:50
Yılmaz Çamlıbel
Günümüzde Ortadoğu’da ve Kürdistan’da yaşanan olaylara baktığımızda, ikinci bir Lozan sürecine girdiğimizi görüyoruz.

Osmanlılar döneminde diğer halklar gibi Kürtler de göreceli bir özgürlük ve eşitlik içinde yaşıyorlardı. Devet, kendilerine Kürt, ülkelerine Kürdistan diyordu. Kürt medreselerindeki eğitim dili kürtçeydi.

Osmanlının dağılma sürecinde Kemalistler, Kürtlere ortak bir devlet kurma önerisinde bulundular. Kürt egemen çevrelerinin önemli bir bölümü, verilen bu vaatlare inandılar ve Kemalislere destek oldular.

Sonuçta, tüm Osmanlı halkları kaderlerini tayin etmek için mücadele edip devletleşirken, Kürtler adeta kimliksiz bir yaşama mahkum oldular. Kısacası cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte her kişi ve toplumsal gruplar bişeyler kazanırken, Kürtler tersine ellerinde bulunan hakların büyük bir bölümünü kaybettiler.

Lozan tartışmalarında, İngiliz heyetinin başkanı Lord Gürzon bağımsız bir Kürt devleti kurulması önerisinde bulunuyordu. Diğer delegeler de bu öneriyi destekliyordu.

Türk delegasyonunun başkanı İsmet Paşa, Kürt devleti önerisine şu şekilde karşı çıkıyordu. “Kürtlerle Türkler aynı soydan geliyorlar. Bu iki halk, asırlardan beri barış içinde bir arada yaşıyorlar. Şimdi de Ankarada ortak bir devlet kurmuş bulunuyoruz. Bu nedenle, ayrı bir Kürt devletine gerek yoktur.”

Lord Gürzon ise, İsmet Paşa’ya şöyle cevap veriyordu. “Kürtlerin Türk soyundan geldiğini ilk defa duyuyorum. Tarihe göre, Kürtlerin İran soyundan geldiği, genel bir kabul görmektedir. Kürtler, İrani bir dil kullanıyorlar. Kürtlerin dili, kültürü, gelenekleri, kadın erkek ilişkileri Türklerinkinden çok farklıdır. Ben Kürtlerin ülkelerinde görev yaptım. Her zaman bir Türkü bir Kürtten ayırabileceğime bahse girerim.”

Bu tartışmaların yapıldığı günlerde, Kemal Paşa’nın verdiği emir üzerine, 1. Dönem Kürdistan millet vekilleri, Kürt ulusal giysileriyle meclise gittiler. Ankara’daki tüm basın yayın kuruluşları da bu toplantıya çağırılmıştı. Onlar da oturumu izlediler.

Kemal Paşa’nın önerisi üzerine Kürt millet vekilleri Lozan’a bir telgraf çektiler. Telgrafta şöyle deniliyordu “Biz Türk ve Kürtler olarak, Ankara’da ortak bir devlet kurmuş bulunuyoruz. Bu nedenle ayrı bir Kürt devletine gerek yoktur.”

İsmet Paşa bu konuda, dikkat çekici bir belirlemede bulunuyordu, Lord Gürzon’a şöyle diyordu. ” Sizlerin Kürtlerle ilgili çözüm biçimi ne olursa olsun, sonuçta bir sömürge ülke olacak ve Kürtler yabancı bir ülkenin emri altında yaşayacaktır. Yurttaşlık haklarını ve yetkilerini kapsamayacak olan bu çözüm, Kürt soyu gibi üstün bir soyu asla tatmin etmeyecektir.”

Vay babam vay! Hele bizim İsoya bakın, ne inciler döktürüyor. Ne diyor bizim İso? “Kürtler soylu bir halktır, sömürge yaşamını kabul etmez.” Soylu Kürt halkının soysuz bireyi olan İsmet Paşamız, Lozanın imzalamasından sonra ne dedi? “Kürt diye bir halk, Kürtçe diye bir dil yoktur.” demeye başladı. Şu üçkağıda, şu entrikaya bak...

Günümüzde olduğu gibi 1. Lozanda da, Musul ve Kerkük sancaklarının kimliği ve nufus dağılımı tartışma konusuydu. Her kes nufus çoğunluğunun kendilerinde olduğunu söyleyerek, bu bölgenin kendilerine bırakılması gerektiğini savunuyorlardı.

Türklere göre, toplam nufusun %52 si Kürt, %28 i Türk, %8 i Araptı.

İhgilizlere göre, toplam nufusun %57 si Kürt, %8 i Türk, %23 ü Araptı.

Görüleceği gibi her iki tarafın verdiği rakamlara göre, bölge nufusunun yarıdan fazlası Kürtttü. Yani o dönemdede bu yöre Kürttü, şimdi de Kürttür.

Kürtler açısından ibret alınacak bir trajik anektotla yazıma son vermek istiyorum. Kemalist önderlerin kurduğu tezgah sonucunda, meclise gidip Lozan’a telgraf çeken bu Kürt millet vekillerinin sonu ne oldu biliyor musunuz? “Türk parlementosuna Kürt ulusal giysileriyle gelmek.” Suçundan yargılandılar, idama mahkum oldular ve asıldılar. Şu anda da benzer bir tezgah içindeyiz. İbret al! halkım ibret al!

Günümüzde de bu tezgaha çanak tutan çok Kürt var. Hele sağa sola bir bakın, etraf İsmet Paşa kaynıyor. Ey Kürt halkı! Kürtler adına konuştuğunu söyleyen günümüzün üçkağıtçılarına sahtekarlarına, düzenbazlarına, hainlerine dikkat et. Tarihten ibret al. Aynı hataya düşme, aynı hatayı tekrarlama.....

Hadi bakalım, bu işe ne diyeceksiniz?


Print