| |
|
Türkiyelileşmeci HDP ye biat eden “Kürdistaniler”…
|
|
2019-01-14 10:50
|
|
Alişan Çalışkan
|
|
|
KDP-T, KDP BAKUR, İnsan ve özgürlük Partisi, ÖSP(KKP), Azadi inisiyatifi, DDKD toplu olarak bir kez daha Kürt kamuoyunun gündemine taşındı.
Kendilerini daha çok “Kürdistani” olarak tanımlayan bu parti ve inisiyatifler 7 Ocak 2019 tarihinde 31 Mart yerel seçimlerine Türkiyelileşmeyi hedefleyen HDP listelerinde katılacaklarını ilan ettiler.
ÖSP/KKP ve DDKD hemen her seçimde HDP ile beraber olmayı milli bir görev addettikleri biliniyor ancak Mhmet Emin Kardeş in başkanı olduğu T-KDP ile Sertaç Bucak’ın başkanı olduğu Kürt Demokratik Platformu’nun koşar adım HDPye yönelmeleri ilgi çekti.
Kuzey KDP adına siyaset yapan bu siyasetçiler Mesud Barzani’ye hakaret eden Sezayi Temelli’yle yan yana poz verdiler.
Aslında söz konusu bu “Kürdistani” yapılar açısından bu sahne hiç şaşırtıcı değil.
Bu yapılar esasen birer pazarlık kurumları idi.
HDP, bu “Kürdistani” leri vitrinlik birer nesne, bir propaganda aparatı olarak yanına çekti.
Zor olmadı.
Çünkü bu kesim açısından önemli olanın ilkeler, prensipler değil sadece şahsi çıkarlar olduğunu bilen HDP kurmayları, birkaç küçük koltuk işaret ederek istediklerine kolayca ulaştılar.
Bu kesimin büyük iddialarını iyice küçülteceklerini, beklentilerini küçük bir ilçede başkanlığa veya belediye meclisi üyeliğine indirgemekten çekinmeyeceklerini herkes gibi onlar da biliyorlardı.
K24 e konuşan T-KDP başkanı Mehmet Emin Kardeş HDP ile seçim işbirliklerinin hiçbir ilke ve prensibe dayanmadığını ifade etmesi bu birliğin tam anlamıyla biat etmek anlamına geldiğini göstermektedir.
Aslında iİyi oldu.
Zira, kendileri için siyaset yapan, büyük isimler ve iddialarla sözler söyleyenlerin temel hedeflerinin bir şekilde koltuk kapmak olduğunu anlatmak, ikaz etmek, bu kesimlere pirim vermenin Kürt davasına, yurtsever hareketin toparlanmasına zarar verdiğini haykırmaktan gına gelmişti.
Bunların PKK/HDP ye yönelik hakaretlerinin, eleştirilerinin samimi olmadığını, teklif gelmesi halinde koşa koşa gidip biat edeceklerini söyleyince duymadığımız hakaret kalmazdı.
Bir musibet bin nasihatten iyidir.
Evet çok iyi oldu.
Bu çürümüş kadroların Kürt yurtseverleri açısından deşifre olması, romantik “birlikçilerin” gözlerini açmalarına vesile olması bakımından hayırlı olmuştur.
Öte yandan şimdilik anlaşmış gibi olsalar da daha film bitmiş değil.
HDP aday listelerini resmi mercilere teslim ettiğinde manzara değişebilir.
Bu “Kürdistani” arkadaşlarımızın beklentileri daha da aşağıya çekilebilir. Bazıları HDP nin kendilerine tahsis edeceği yerleri “beklentimiz bu değildi” diye beğenmeyebilir.
Yeniden “Kürdistani” olduklarını hatırlayıp dönmek isteyebilir.
Ayrıca bu biat süreci dışında kalan yeni aktörler de HDP nin kuyruğuna takılabilir.
Her ne olacaksa iyi olacak.
Kürtler bir kez daha siyaset cambazlarını tanımış olacak.
Yurtsever hareketin çözmesi gerekli problem bu “koltukçu” kadrolar değil.
Problem “Kürdistani” lik adına bu tür cambazların at koşturamayacağı kadar güçlü, istikrarlı, milli bir seçenek yaratılmasındaki tıkanıklıkların aşılmasındadır.
|
|
|
|
|
|