‘Komsuluk ezan sesi ile kilise çaninin yan yana olmasidir’

Hewlêr’de Hristiyanlarin yogun olarak yasadiklari Ankawa nahiyesine komsu Kouran mahallesinde bulunan Qazi Muhammed Camisi imami Hesen Qedyaneyi; ‘Komsuluk ezan sesi ile kilise çaninin yan yana olmasidir’ diyor. Ayni görüs Camii’den iki üç dükkan ileride bulunan Mar Yusuf Papazi tarafindan da dile getiriliyor.
Dengê Azad/Hewlêr
Isin ilginç yani kilise ile camii arasinda bulunan ve isleri de iyi olan birkaç dükkanda da içki satisi yapiliyor.
Öte yandan Hristiyan ve Müslümanlarin okudugu bir okulda saçinin bir tek teli görünmeyecek sekilde türban takan bir kiz ile boynunda haç tasiyan bir baska kiz ile sohbet ediyor, birlikte kahkahalar atiyorlar. Ara sira Mar Yusuf kilisesinin papazlari Qazi Muhammed camisini ziyaret edip cami imami Hesen Qedyaneyi ile birlikte yasamin güçlendirilmesi konusunda sohbet ediyorlar. Her iki kesimde vaazlarinda Müslüman ve Hristiyanlarin kardesliginden, taraflarin birbirlerine saygi göstermesi gerektiginden ve birlikte yasami güçlendirilmesinden bahsediyorlar.
Hesen Qedyaneyi’ne göre birlikte yasam için söyledikleri yeni bir sey degil. Mela Hesen; ‘Atalarimiz da Hristiyan kardeslerimizle birlikte baris içinde yasadilar’ diyor.
8 yildir içki satan bir dükkan sahibi; ‘Qazi Muhammed camisinde dini duygularimizi yaralayan ve bizi üzen vaiz verildigini hatirlamiyorum’ diyor. Ama Hewlêr’de 1977 yilindan bu yana içki satan Xidir Sêxanî’de farkli seyler söylüyor. Xidir Sêxanî dükkaninin iki kez saldiriya ugradigini belirterek; ‘Yezidi oldugum için dükkanim saldiriya ugradi, baskiya ugruyorum. Halk ile sorun yasadigimizda yönetim bizi gerektigi gibi korumuyor’ dedi.
Daha ziyade Genellikle yabancilarin kendisinden alisveris yaptigini belirten Xidir Sêxanî; ‘Lokanta açsak, halk gelip yemegimizi yemiyor. Sirket kursak idareden is alamiyoruz ve bize sadece içki satma kaliyor’ diye konustu.
Öte yandan Qazî Muhammed camisi imamina göre; ‘Dünyada baski yoktur. Siyah ve beyaz birbirinden ayrilmistir’ diyor ve ‘Islam diger dinlerin özgürlügünün ayaklar altina alinmasina müsaade etmez’ diyor.
Zaxo’da içki satan dükkanlar ile otellerin yakilmasindan duydugu rahatsizligi dile getiren Xidir Sêxanî; ‘Biz Yezidiler siyasi çekismelerin kurbani oluyoruz. Bazi partiler bizim imha edilmemiz gerektigi propagandasi yaparak oy topluyorlar’ dedi.
Mela Hesen Qedyaneyi; ‘Islam, halki alkol ve benzeri seyleri kullanmamaya çagiriyor. Ama bu isi yapmamalari konusunda halki zorlamiyor. Içkiyi içme konusunda insanlar özgürdürler ve Allah katinda kendisi sorumlu olur’ diyor. Mela Hesen’e göre din kendisini zorla dayatmamalidir.
Arastirma sonuçlarini kamuoyuna yayinlayacagiz
Öte yandan Zaxo olaylarini arastirmakla görevlendirilen komisyon baskani ve Kürdistan Bölge Baskani Mesud Barzani’nin hukuk danismanlarindan Hakim Azad Mela Fendi Hewlêr gazetesine yaptigi açiklamada arastirma sonuçlarinin kamuoyuna açiklanacagini dile getirdi.
Mesud Barzani’nin kendilerinden sorunu çok ciddi bir biçimde arastirmalarini istedigini belirten Hakim Azad, komisyon üyelerinin 4 Aralik günü Zaxo’ya gidip arastirmalara basladigini, olayin nedenlerini ve müsebbiplerini açiga çikartip suçlular hakkinda suç duyurusunda bulunarak, zarar görenlerin de basvurularini degerlendireceklerini ve çalismalarinda adil ve objektif davranacaklarini, arastirma sonuçlarinin da kamuoyuna açiklanacagini söyledi.
Medyanin rolü
Hewlêr Teknik Yüksekokulu Basin Yayin ve Iletisim Bölümü ögretim üyelerinden Behad Hesip Karadaxi; ‘Medyanin görevi toplumsal baris ve birlikte yasam kültürünün köklesmesi ve halkin birligini saglamaktir, parçalamak, birbirinden ayirmak, kin ve nefret tohumlari ekmek, halkin bir bölümünü digerlerine karsi kiskirtmak degildir’ dedi.
Behad Hesip Karadaxi’ye göre bazi Kürdistan Bölgesindeki televizyon kanallarinin medyanin etik kurallarina uymuyorlar ve bazi medya mensuplari profesyonelce davranmiyorlar, attiklari mansetin ya da yayinladiklari herhangi bir videonun okuyuculari üzerindeki etkilerini degerlendiremiyorlar, diye konustu.
Öte yandan Kürdistan Bölgesi Gazeteciler Sendikasi Yönetim Kurulu Üyesi Enwer Husên, olaylarin oldugundan fazla gösterilmesi veya büyütülmesi Kürt toplumuna zarar verdigini belirterek; ‘Içinde bulundugumuz dönemde olaylarin oldugu gibi yansitilmali, aksi durumda toplumda huzursuzluklar dogar’ dedi.
Enwer Husên’e göre Kürt medyasinin en önemli sorunlarindan birisi medyanin olaylarin önüne geçmesidir. Husên; ‘Medya böyle davranmakla reytingini arttirmak istiyor. Bu amaçla olaylari oldugundan daha büyük gösteriyorlar’ diye ifade etti.
Üniversite ögretim görevlisi Fersed Sofi ise medyanin görevleri su anda tüm zamanlardan daha önemli ve hassas bir noktaya ulasmistir degerlendirmesinde bulundu. Sofi; ‘Çünkü bu dönemde kullanilacak her olmayan terim veya kelime, halkin vücuduna saplanan bir kursun kadar etkili olacaktir. Medya bu dönemde huzur ve güveni saglayacak, gerginligi giderecek bir dil kullanmasi ve halkin çikarlarini tüm çikarlarin önünde tutmasi ve olaylara daha genis bir çerçeveden bakmasi gerekiyor’ dedi.
Dengê Kurdistan