1980 – 5 Nolu Diyarbakir Zindanlari ve 5 Nolu Cezaevi Hafiza Müzesi Girisim Grubu

Degerli okuyucularim;,
Yeni girdigimiz bir yilin ilk günlerinde; 43 yil önce yasanan bir vahsetin unutulmamasi için çaba gösteren; 5 Nolu Cezaevi Hafiza Müzesi Girisim Grubunun önemli çalismalari ve girisimlerde bulunduklarini biliyor muydunuz?
1980’de açilan Diyarbakir 5 No’lu Askeri Cezaevi’nde 12 Eylül Askeri Darbesi sonrasi Kürt halkinin hafizindan asla silinmeyecek agir insan haklari ihlalleri yasatildigi bir merkezdi.
Dünyanin en kötü söhretli 10 cezaevi listesinde yer alan Diyarbakir-5 Nolu 42 yil sonra kapatildi. Ilk günkü gibi hala acilari canli duruyor onu yasayanlarin ve onlarin yakin ve çocuklarinin hafizasinda. Bunu silmek mümkün degildir.
Diyarbakir 5 Nolu Askeri Cezaevi, 12 Eylül 1980 askeri darbenin ardindan aralarinda, çogunlugu Kürt olan; bürokrat, siyasetçi, gazeteciler, aydin ve yazarlarin da oldugu binlerce insanin gözaltina alinarak agir iskencelerden geçirildigi bir yerdi.
Tüm olanlarin yasanan acilarin unutulmamasi için, iki yildir önemli girisim ve çalismalarda bulunan Girisim Grubu üyelerinden ve 5. Nolu’daki süreci yasayan sayin Pasa Akdogan ile yaptigim görüsmede; Diyarbakir 5 Noluda, insanlik onuruna karsi islenen suçlarin bir daha yasanmamasi ve unutulmamasi için; 5. Nolu’nun ‘Hafiza müzesine dönüstürülmesi için çalisma ve görüsmelerde bulunduklarini ve 5 No’lu Cezaevi Hafiza Müzesi Girisim Grubu olarak taleplerini ise kisaca özetle söyle siraladi:
‘Bugüne kadar birçok tadilat gören cezaevi binasi, 80-84 yillarindaki durumuna uygun hale getirilmelidir.
Cezaevinde duvar yazlari, resimler o günkü atmosfere uygun olsun, görsel ve isitsel efektlerle desteklensin.
Cezaevinde iskence sonucu öldürülen ve hayatlarini kaybedenlerin isimleri öldükleri tarih ve yerlere yazilarak tespit edilsin.
Müze için materyallerin toplanmasi sürecinde Kültür ve Turizm Bakanligi o dönemi yasayan bizler ve olusturdugumuz girisim grubumuz üyeleriyle ortak çalisma yürütmelidir.
Bizler, 5 Nolu’da 1980-84 yillarinda yasanan bu vahset döneminin taniklari olarak, cezaevinin müze yapilmasi ile ilgili alinan kararlarda muhatap olmak ve bu süreçte müdahil olmak istiyoruz.
Bu amaçla dünyada Macaristan Terörevi, Süleymaniye Emna Sor ve Türkiye’de Sinop-Ulucanlar emsallerinde oldugu gibi, cezaevinin aslina uygun bir sekilde yeniden dizayn edilmesini, o cezaevinde yatanlarin ve o günleri yasayanlarin görüs ve önerileri mutlaka dikkate alinmasi gerektigini’ belirtiyorlar.
1980’i yasayan ve bugün aramamizda olmayanlarin sahsinda her yasayanin önemde onurlu bir durus sergileyen tüm insanlari ve o dönemde tüm yok olan ve yok edilmeye karsi durus sergileyen cografyamdaki her canli cansiz onurlu direngen asimile olmamis, davasindan dönmemis her onurlu sahsiyeti saygi ve minnetle aniyorum.
Elli milyona yaklasan bir nüfusuyla Kürtler, hala kendi topraklarinda özgür yasama kararliligi ve hakliligi; tüm yanlis politika ve ihanetlere ragmen, insani dogasi tasi topragiyla yeni çagin degisiminden dersler çikarip, yasanan acilardan dersler alan egemen kesimler bu süreci daha da zorlastirmadan, cografyamizda yasayan halklar ve halkimizin da nefes alacagi yarinlari yakinlastiracaktir.
Ayrica, 1980 ve Diyarbakir 5 Nolu’dan geriye kalani hatirlatmak onlara laikiyle sürdürmek o süreci yasayanlarin taraflari onurlu ogul ve kizlarina düsüyor.
5 No’lu da Kürt halkinin önemli politik dinamikleri basta olmak üzere toplumun her kesiminden insanlarimiz uygulanan vahsi iskencelerden nasibini aldi. Birçok Kürt ailenin ve tutsak yakinlari, es, çocuk, yasli, genç kadin ve erkekler ile birlikte yasadiklari o insanlik disi iskence ve uygulamalarin etkilerini hala üzerinde silememis.
O dönemi yasayan birçok Kürdün yasadigi vahseti anlattiklari, kitap, belgesellerle silinmemeye devam edilecektir. 5.Nolu’nun hafiza müzesine dönüstürülmesi de bunlarin en önemli tarihi sayfasi olacaktir. Bu konuda çaba gösteren her grup üyesini saygiyla selamliyorum.
Bir sonraki yazimda; 1980 askeri darbesiyle, yirmi yillik kamu hizmeti yürüten üst bürokrat birinin nasil bir anda devlet gözünde ‘vatan haini’ oldugunu, alti yil boyunca 5 Nolu’da yasadigi vahseti iskenceleri yazacagim.
Necla Çamlibel