Istanbul Taksim’de 12 Eylül Protestosu

’12 EYLÜL EVREN’DEN, ERGENEKON FIRAT’TAN ÖTEYE GEÇMEZSE YALAN!’
HAK ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR), 78’liler Girisimi, EHP, HDK, IHD, Karsi Sanat Çalismalari, TKP 1920, UID-DER, Üniversite Ögretim Üyeleri Dernegi, Yesil ve Sol gelecek partisi, Yesiller gibi çesitli siyasi parti ve kitle örgütlerinin çagrisi ile 12 Eylül’ü protesto etmek için 12 Eylül 2013 günü Galatasaray Lisesi önünde kitlesel basin açiklamasi yapildi.
HAK-PAR Istanbul Il Baskani Semra Arcan Gökçen, Parti Meclisi Üyesi Mahmut Döger, Il yöneticileri ve çok sayida partilinin katildigi protesto eyleminde sik sik ‘Yasasin halklarin kardesligi’, ‘Gün gelecek devran dönecek, darbeciler halka hesap verecek’, ‘Kurdara azadi’, ‘Ortadogu’da savasa hayir’ sloganlari atildi.
“12 Eylül Evren’den Ergenekon Firat’tan öteye geçmezse yalan! Darbesiz toplum, darbesiz demokrasi, darbesiz siyaset için 12 Eylül Darbecileri yargilansin” çagrisiyla saat 19:00’da Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen kitle, basin metninin ve katilimcilarin isminin okunmasindan sonra oturma eylemine basladi.
78’liler girisimi üyelerinden Nimet Tanrikulu tarafindan okunan ortak açiklamayi okurlarimizin ilgisine sunuyoruz;
Darbesiz Toplum, darbesiz demokrasi, darbesiz siyaset için;
12 EYLÜL DARBECILERI YARGILANSIN!
12 EYLÜL EVREN’DEN, ERGENEKON FIRAT’TAN ÖTEYE GEÇMEZSE YALAN!
12 Eylül darbesinin 33. yildönümündeyiz. Ama 12 Eylül rejimi hala sürüyor.
12 Eylül rejimi, darbe anayasasiyla, anayasadaki ‘degistirilemez’ maddeleriyle, tekçi ideoloji, tekçi vatandaslik ve devlet tanimiyla sürüyor. Toplumsal/siyasi yasami kontrol etme yasalligiyla donatilmis Milli Güvenli Kurulu ile sürüyor. Cumhurbaskani’nin ‘asiri’ yetkileriyle sürüyor. Yasama- Yürütme-Yargi düzenlemesiyle sürüyor. Siyasi partiler kanunu ve baraj sistemiyle sürüyor. Güce, özel olarak devlete ve devlet gücüne atfettigi merkezi degerler sistemiyle sürüyor. Toplumda içsellesmis bir kimlik olarak sürüyor.
1987 ile 2004 yillari arasinda, AB sürecinin etkisiyle kimi anayasal degisiklikler oldu, ama bunlar kozmetik degisimler olarak kaldi. AKP’nin Ergenekon operasyonlari sonucu, sayica hafife alinmayacak asker/sivil bürokratlarin yargilanmasi, rejimin demokratiklesmedi. Ergenekon yargilamalari, iktidar mücadelesine dönüstü, yozlasti. Firat’in ötesine geçemedi. 28 Subat yargilamasi da farkli gelismiyor. Darbeciler yargilanmasin diye Silivri’ye yigilanlar ise, 12 Eylülcüler yargilanmasin diye Ankara’ya gelmeyenlerdi. Kisacasi, Darbe yapmayi tasarlayan askerlerin yargilanmasi demokratiklesme getirmedi. 12 Eylül rejimi, yargilamalar ve tasfiyeler esliginde, temel kurumlariyla el degistirdi. Haki rengin üstüne ”yesil” cila atildi.
Türk ‘sivil’ siyaseti tarihinin her döneminde cuntacilarla uzlasti
1983 sonunda Özal’in kamuoyunun gözünden kaçirdigi nokta buydu. 1990’li yillara kadar Evren ve hempalariyla uzlasma içinde iktidar kaldi. Ters düstügü noktada tasfiye oldu. 1991’de demokrasi vaadiyle hükümet olan DYP-SHP koalisyonu klasik demokrasiye ihanet edince, devami Çiller-Karayalçin ikilisi üzerinden ‘kirli savas’ oldu. Erbakan’in uzlasma çabalarini ise darbeciler kabul etmedi. Ecevit-Yilmaz-Bahçeli koalisyon hükümeti asker kontrolünde geçis hükümeti rolü oynadi. Askerler uluslararasi güçlerin de telkiniyle yanlis bir hesapla Tayyip Erdogan’in önünü açinca, 2000’li yillari AKP hükümetleri olarak yasamaya basladik.
Türkiye’nin son 30 yillk ”sivil” hükümetler sürecinde 12 Eylül ürünü temel kurumlar tasfiye edilmedi. Türkiye bu süre zarfinda darbe ürünü 600 yasa ile idare edildi. AKP hükümetleri döneminde de temel bir degisiklik olmadi. Demokratik olarak nitelenen adimlar, temel degisime tekabül etmedi: Toplumun darbe karsiti tepkilerini asagi çekti.
Sonuç olarak, AKP döneminde de 12 Eylül temel kurumlariyla sürüyor.
Darbecilerin yargilanmasini yasaklayan Geçici 15. Madde’nin kaldirilmasi darbecilerin yargilanmasina yol açmadigi gibi Evren -Sahinkaya ikilisinin ifadesinin alinmasi ‘sike’ gerçegini degistirmiyor. Askeri vesayetin AKP üzerindeki kontrolünün kalkmasi da, toplum ve halk üzerindeki kontrolünün kalkmasi anlamina gelmiyor. Demokrasilerde ‘sivil’ siyasetin vesayeti ardinda, 12 Eylül rejiminin AKP tarafindan kullanilmasi anlamina geliyor.
Sunu söyleyebiliriz: 12 Eylül darbecileri ve 12 Eylülcülügü yargilanmk, bu tarihi dönemle yüzlesmek/hesaplasmak gerekiyor. 12 Eylül darbe anayasasini ve yasalarini kaldirmak; esitlikçi, özgürlükçü, demokratik, temel hak ve özgürlüklerin güvence altina alindigi bir anayasa yapmak gerekiyor.
Kanli geçmisimize sünger çekerek, hak ihlallerini ve kiyiciliklari yok sayarak saglikli bir gelecek kuramayacagimizi bilmeliyiz.
Geçmisle yüzleserek/hesaplasarak, geçmisin yaralarini sagaltarak, aydinlik bir gelecegin önünü açabiliriz.
Darbe toplumun gelecegine yöneliktir.
Darbelerin ve darbecilerin yargilanmasinda asla ayrim yapilmamali. ‘Benim darbecilerim kötü senin darbecilerin iyi’ dememeli!
Sadece darbe yapmayi tasarlayanlar degil, gerçekten darbe yapanlar da yargilanmali, demokratiklesme buna etmeli.
Esitlikçi, özgürlükçü, demokratik, ekolojik, cinsiyetçi olmayan anayasa yapilmali.
12 Eylülcülerin Kürt/ Kürdistan kavramlarini tarihe gömme projesinin baslica merkezi, Diyarbakir 5 Nolu Cezaevi, Insan Haklari Müzesi olmali, iskence suçlulari yargilanmali!
Asker/sivil bürokrasisiyle, destekçisi büyük sermayesiyle ve emperyalist güç odaklariyla, Türkiye 12 Eylülcülerle yüzlesmeli/hesaplasmali!
Sadece Ergenekoncular, 28 Subatçilar degil; 12 Eylül darbecileri de yargilanmali!
12 Eylül darbe rejimi bütün kurum ve kurallariyla, düsünce ve davranis kaliplariyla tasfiye olmali!
12 EYLÜL EVREN’DEN, ERGENEKON FIRAT’TAN ÖTEYE GEÇMEZSE YALAN!
Darbesiz Toplum, darbesiz demokrasi, darbesiz siyaset için ;
12 EYLÜL DARBECILERI YARGILANSIN!
HAK-PAR, 78’liler Girisimi, EHP, Emekli-Sen 3 Nolu Sube, HDK, IHD, Karsi Sanat Çalismalari, TKP 1920, UID-DER, Üniverste Ögretim Üyeleri Dernegi, Yesil ve Sol gelecek partisi, Yesiller
Hak-Par Istanbul
Dengê Kurdistan