Burkay: Bazilari siddeti ve tehditi hâlâ geçer akçe saniyor
Haftalik Dogruhaber Gazetesi’nden Sükrü Gündüz, Lice’deki son saldiriyla ilgili olarak HAK-PAR Genel baskani Burkay’in görüslerine bas vurdu. Burkay’in cevabini asagida sunuyoruz:
Çözüm süreci devam ederken Lice’ye bagli Darakol köyüne PKK, HÜDA PAR üyesi bir kisinin evine baskin düzenleyerek kaçirma girisiminde bulundu. Buna karsi çikan aile üyeleri otomatik silahlarla tarandi. Olayda 1 agir olmak üzere 3 kisi yaralandi. Saldiridan sonra bölgede yapilan açiklamalarda PKK’nin bu katliam girisimi kinanirken BDP tarafindan ise bu saldirinin kinanmasi ile ilgili hiçbir açiklama yapilmadi. PKK’nin bu saldirilarini ve BDP’nin bu saldirilara sessiz kalmasini nasil degerlendiriyorsunuz?
‘Çözüm süreci’ diye nitelenen ve silahlarin susmus oldugu bu dönemde bu tür olaylarin cereyan etmesi üzücüdür. Hem baristan, özgürlükten ve demokrasiden söz etmek hem de baska siyasi hareketlerin varligina, çalismasina böylesi bir tahammülsüzlük, üstelik kendi disindakileri siddete basvurarak engelleme çabasi ciddi bir çeliskidir. Herkesin tutarli olmasi, geçmisten dersler almasi gerekir. Siddet, buna basvuranlar dahil, kimseye yarar saglamaz. Görüslerine ve halka güvenenler böylesi yöntemlere basvurmazlar. Tüm siyasi aktörler, demokratik örgütler, medya bu tür eylemler karsisinda sessiz kalmamali; çünkü sonuçlari herkese zarar verir. Bu tür eylemleri kim yaparsa yapsin kinanmasi gerekir ve biz de kiniyoruz.
Bölgede çözüm sürecini herkes desteklerken PKK’nin bu tür saldirilar yapmasi ve çocuklari kaçirip, insanlardan haraç almasi bölgede bir tepkiye sebep oluyor. Yapilan saldirilar aydinlatilmiyor. Hükümet kanadi da bu saldirilari görmezden geliyor. Bu saldirilarin bu sekilde devam etmesi çözüm sürecine zarar verir endisesi var. HAKPAR olarak siz ne düsünüyorsunuz?
Son eylem Soma olayina denk geldi, sanirim bu nedenle medyada gereken ilgiyi görmedi. Oysa bu önemli bir olay. Ayrica, bölgede bir yili askin süreden beri silahlar susmus olsa da zaman zaman bu süreçle çelisen bu tür eylemler görülüyor. Bunun bir nedeni toplumun bazi kesimlerinde kök salmis siddet egilimine son vermenin zorlugu. Bazilari siddeti, tehditi, baskiyi hala geçer akçe saniyorlar. Ama siddetten, karmasadan medet uman, çatisma ortaminin sona ermesini istemeyen derin odaklar da var. Toplumun degisik kesimlerinde yuvalanmis bu odaklar son dönemde biraz zayiflamis olsalar da tümden silinip gitmis degiller ve firsat kolluyorlar. Bunlar PKK’nin silah birakmasindan memnun degiller ve sönmüs alevleri tazelemek için firsat buldukça atese üflerler. Yani siddet politikasi merkezi planda olmasa bile bu tür provokasyonlarla canlandirilmak istenebilir. Bu nedenle hükümet dahil, sahnedeki tüm siyasi aktörler uyanik olmali. Sorumsuzca eylemlere, provokasyonlara karsi kimse sessiz kalmamali. Öyle ki toplum bir kez daha siddet sarmalina düsmesin, kan dökülmesin. Çözüme ve barisa ulasmak sorumluluk ve kararlilik ister.
Biz HAK-PAR olarak benzer olaylar karsisinda sessiz kalmiyoruz. Ilgili örgütleri uyariyor, kamuoyunu bilgilendiriyoruz. Örnegin kisa süre önce daga götürülen çocuklarla ilgili bir açiklama yaptik, bu çocuklarin ve gençlerin geri getirilmesini istedik. Anne ve babalarin buna yönelik hakli eylemini destekliyoruz.
Dogruhaber- 23 Mayis 2014
Dengê Kurdistan
