HAK-PAR Seçim Yorumu

Türkiye’de kurulu olan yaklasik 100 partiden sadece 20 si seçimlere girme yeterliligine ulasabilmistir.
Bu 20 partinin tümü de kendisini Türk, Türkçü ve ya Türkiyeci olarak tanimlamis, sadece HAK-PAR ‘Kürdistani bir parti’ olarak seçmenin karsisina çikmistir.
Türk-Türkçü partiler bir yana, Kürt kökenli partiler bile bu güne dek açik ve net bir sekilde ‘Kürdistani’ bir parti oldugunu söyleyerek seçimlere dahil olmamistir.
HAK-PAR ‘in net bir söylemle ‘Kürdistani’ kimlikle seçimlere katilmasi bir ilktir ve önemlidir.
HAK-PAR mevcut olanaklari ve verili yasal sistem dolayisiyla Parlamentoya temsilci gönderme olanagi olmadigini bilerek; ya estirilen havaya teslim olup mevcut Türk, Türkçü, Türkiyeci partilerin kuyruguna takilacak, onlarin hedeflerinin bir malzemesi olacak, ya evinde oturup Kürt halkina örülen tuzaklari sadece seyredecek, ya da seçim olanaklarini Kürt/Kürdistan sorununun çözümüne yönelik, halkimizin mesru taleplerini dillendirecek bir platform olarak kullanacakti.
HAK-PAR öncelikle tüm olanaklarini Kürt yurtseverleriyle paylasma, Kürdistani seçim ittifaki saglama çabalarina giristi. Ne yazik ki Kürtler arasinda ‘Kürdistani’ birlik için onca söylem gelistiren kimi parti ve çevreler, güçlüden yana tutum aldilar, estirilen Türkiyelilesme rüzgarlarinda savrulmaktan kurtulamadilar.
7 Haziran 2015 seçimlerine tek basina 77 seçim bölgesinde katilan HAK-PAR seçim sürecini Kürt halkinin temel hak ve özgürlük taleplerini dillendirmek için degerlendirmis, çok kisitli olanaklarla dahi olsa Kürt halkini seçeneksiz birakmamistir.
Bu nedenle HAK-PAR’in basi diktir.
Seçim süresince her firsatta, Kürt/Kürdistan sorununun barisçil demokratik çözümünün ancak Kürtlerin kendi ülkelerinde, kendi kendilerini yönetmesiyle mümkün oldugunu, bunun da asgari olarak esitlik temelinde federasyonla mümkün oldugunu anlatmistir.
Propaganda çalismalarinda, bildiri, afis ve diger tüm alanlarda Kürtçenin kullanilmasina özel önem vermistir.
Ilk kez TRT de 10 dakikalik propaganda imkanini ‘Kürtçe’ ile ve Kürt halkinin temel taleplerini ifade eden bir konusmayla degerlendirmistir.
HAK-PAR Kürdistani bir seçenek olarak seçmenin dikkatini çekmistir.
Mecliste bulunan dört partinin tüm alanlari bloke ettigi, asiri kutuplasmayla karakterize olan bu seçimde, geçmiste Türkiye’de iktidar olan kimi büyük partilerin dahi eridigi göz önünde bulunduruldugunda HAK-PAR’in oylarini korumasi ve hatta beste bir oraninda artirmasi dikkate degerdir.
Kuskusuz HAK-PAR’in aldigi oy çok küçüktür, ancak aday gösterilen her yerde tüm olumsuzluklara ve imkânsizliklara ragmen seçmenin ‘HAK-PAR’i dikkate almasi, gelecek adina umutlu olmak için yeterlidir.
Parlamentoda bulunan partilerin, hazineden 315,7 milyon TL seçim yardimi aldigi, devletin ve yerel yönetimlerin olanaklarina ek olarak medya olanaklarini sonuna kadar kullandigi bir seçim yarisinin adil oldugunu düsünmek mümkün degilken, HAK-PAR’in neredeyse sifir bütçeyle tamamen gönüllü kadrolariyla yürüttügü ciliz kampanya ile ve uygulanan medya ambargosuna ragmen oyunu artirmasi önemsenmesi gerekli bir durumdur.
Kürt seçmen HAK-PAR’a daha güçlü ve görünür olmasini saglayacak bir kampanya yapabilmesi halinde kredi açabilecegi mesajini vermistir.
Kürt cephesinde büyük savrulmalarin yasandigi bu süreçte Kürt halkinin temel hak ve özgürlüklerini kararlica savunan HAK-PAR’a verilen 58.756 oy bilinçli oylardir. Ve çok degerlidir.
HAK-PAR kendisini daha da güçlendirerek, daha görünür olmanin imkanlarini yaratarak yoluna kararlica devam edecektir.
Bu vesileyle basta HAK-PAR’a oy veren, destek olan ve emegi geçen herkese, tüm olumsuz kosullara ragmen büyük bir özveriyle aday olan ve çalisan tüm arkadaslarimiza, dostlarimiza tesekkür ediyoruz.
Öte yandan seçimler Parlamentodaki genel manzarayi degistirmemistir. Yine önceki dönem gibi, zaten parlamentoda olan 4 parti koltuklari paylasmislardir. 12 Eylül 1980 darbe rejiminin getirdigi ve bu güne dek süren % 10luk baraj, bu kez iktidar partisinin tek basina iktidar olmasini barajlamistir.
Seçmen iktidardaki Ak Parti ve ana muhalefetteki CHP’yi cezalandirmis, bu partiler oy kaybina ugramistir.
Iktidar sarhosu AK Parti, reformcu yapisindan uzaklasmis, Ergenekoncu, militarist kesimle yeniden köprüler kurmaya, otoriterlesmeye yönelmis, Kürt meselesinde baslangicinin tersine daha geri zigzagli bir tutum içine girmis, MHP tabanindan oy almak hesabiyla irkçi soven söylemlere yönelmis, basta Kürtler olmak üzere degisimden yana kesimlerin destegini ciddi oranda kaybetmistir. Kürt halkinin mesru taleplerine kulak vermek yerine, pazarlik konusu yapmis, Imrali ‘Kandil ve HDP ile gelistirdigi diyalog ters tepmistir.
Oy kaybi % 9 un üzerindedir. Geçmiste AK Partiye oy veren muhafazakar Kürtler, CHP ye oy veren Alevi Kürtler HDP ye yönelmis, HDP beklenenin üzerinde, %13 oy alarak baraji asmistir.
AK Parti’nin Kobani trajedisi karsisinda Kürtlerin hassasiyetini önemsemeyen tutumu, Kürdistan’da oy karsiligi olmayan aday stratejisi ve HDP Diyarbakir mitinginde gerçeklesen bombali saldiri muhafazakar Kürt seçmeni HDP ye yöneltmistir.
Keza CHP seçmeni olan Alevi Kürtlerin önemli bir kesimi üzerinde ‘Ak Partiyi ancak HDP durdurur’ söylemi etkili olmustur. Ayni zamanda Fetullahçi kesimin destegi de bu yönde olmustur Nitekim Selahattin Demirtas’in “Bize emaneten oy vererek HDP’nin demokratik siyasetin önünü açmak isteyenleri mahcup etmeyecegiz” söylemi bu gerçegi ifade etmektedir.
HDP 80 milletvekiliyle parlamentoya girmistir.
Kürt seçmenlerin agir bedelleri geride birakarak ‘partimiz ‘ dedigi ve oylariyla destekledigi, pek çok Kürt-Kürtçü siyasetçinin ‘aman ha baraji assin’ dualariyla pesine takildigi HDP Genel Baskani Demirtas ‘Artik HDP gerçek bir Türkiye partisidir. Türkiye HDP’dir, HDP Türkiye’dir. Söylemiyle istikametini ve konumlandigi zemini tarif etmistir.
Kuskusuz Anti demokratik seçim barajinin asilmasi ve HDP’nin mecliste temsil edilmesi olumludur.
Ancak, HDP’nin Kürtlerin oylariyla, çok sayida Türk-Kemalist sol kadroyu Kürtlerin temsilcisi haline getiren bu zaferinin sonuçlari üzerinde de ciddiyetle düsünmek gerekmektedir.
MHP’nin oylarini % 16 ya çikarmasi ve HDP’nin ’emanet oylar’la baraji asmasi dengeleri degistirmistir.
Böylece Ak Parti % 41 oyla ancak 258 milletvekili çikarabilmistir.
Seçmen Ak Partiye sundugu tek basina iktidar kredisini geri çekmis, tek basina iktidar olma imkani vermemistir.
Mevcut oy ve milletvekili dagilimi çok problemli koalisyon manzarasi çikarsa da ciddi bir krizi de isaret etmistir.
Ufukta koalisyon görünse de, muhtemelen bu uzun ömürlü olmayacaktir.
Türkiye simdiden bir erken seçim türbülansina girmistir.
Birakalim Türk, Türkçü ve Türkiyeci partiler ve onlarin etki alanindakiler mevcut türbülansta debelenip dursunlar.
Biz HAK-PAR olarak Kürt halkinin kendi kendisini yönetme talebinin zeminini, sabirla, adim adim dösemeye devam edecegiz.09.06.2015
Hak ve Özgürlükler Partisi
Hak-Par
Dengê Kurdistan