Haber

HAK-PAR Parti Meclisi:Kürt halkinin da kendi kaderini özgürce belirlemesi

HAK-PAR Parti Meclisi:
Kürt halkinin da kendi kaderini özgürce belirlemesi
ve devletlesmesi ana sütü kadar helaldir.

Seçimlerinin ardindan ilk toplantisini gerçeklestiren HAK-PAR Parti Meclisi son siyasal durumu degerlendirdi ve gündemindeki konularini görüstü.
Türkiye 7 Haziran seçimlerini geride birakti.
Kutuplasmanin hat safhada oldugu bu seçimde, AK Parti tek basina iktidar olanagini kaybetti.
Baslangiçta toplumdaki degisim taleplerine sirtini dayayan, statükocu kesime karsi tutum alan, AB reformlari basta olmak üzere bir dizi reform gerçeklestirerek demokratiklesme yolunda mesafe kat eden, askeri vesayeti gerileten, Kürt meselesinde de pek çok olumlu pratige imza atan, bu nedenle genis toplumsal kesimlerin destegini alan AK Parti, toplumun kendisine açtigi krediyi hizla tüketmis, yerinde saymaya, giderek geri, otoriter söylemlerle, irkçi soven bir pratige yönelmis, Kürt halkinin ve degisim isteyen kesimlerin mesru taleplerini karsilamak yerine, PKK ile pazarliga, onun silah birakmasina indirgemis, Imrali ‘Kandil ve HDP ile gelistirdigi diyalog farkli aktörlerin devreye girmesiyle aleyhine sonuçlar üreten bir duruma dönüsmüstür.
AK Parti basta Kürtler olmak üzere degisimden yana kesimlerin destegini ciddi oranda kaybetmesi bu seçimin en önemli sonuçlarindan birisidir.
Seçmenin, Cumhurbaskani Recep Tayip Erdogan’in muhalefetin itirazlarini önemsemeden, fiili durumlar yaratarak, mevcut anti demokratik yüzde onluk barajin yarattigi hak edilmemis milletvekillerine dayanarak parlamenter sistemi degistirmeye, ‘Türk usulü’ baskanlik sistemini insa etmeye yönelik tutumuna kirmizi kart çikarmasi ikinci önemli bir sonuçtur.
Seçimlerin diger önemli bir sonucu, HDP’nin yüzde onluk çagdisi ve anti demokratik baraji asmasi, Türkiyelilesme politikasini öne çikararak, Kürt seçmenlerin oylarli ile çok sayida Türk siyasetçiyi de Kürtlerin temsilcisi olarak parlamentoya tasimasidir.
Siyasi partilerin seçim öncesi asiri kutuplasma yaratan tutumlari ve karsitliklar üzerine insa edilen kampanyalari, meydanlarda dillendirilen kati, köseli, kirmiziçizgileri, seçimlerin hemen sonrasinda uzlasma kültürünü gerektiren koalisyon mecburiyeti nedeniyle ayaklarina dolanmaya baslamistir.
Türkiye zorunlu olarak koalisyonla yoluna devam edecektir. Hangi formülasyon ile hükümet kurulursa kurulsun, Türkiye de temel sorunlari çözüme kavusturacak bir sivil anayasa önceligini korumakta, basta Kürt sorunu olmak üzere Alevi sorunu çözüm beklemektedir.
Ortadogu’da,sinirlarimizin hemen dibinde meydana gelen olaylar, etnik ve mezhepsel çatismalar biçiminde tezahür eden kaos devam ederken, içerde bunca patlamaya müsait malzeme varken disaridaki yangina karsi daha dikkatli olmak gerekmektedir.
Bu nedenle Türkiye’yi normallestirmek, mevcut yapisal sorunlari ertelemeden bir an önce çözüme kavusturmaya çaba gösterilmeli cesur adimlar, reformlara gidilmelidir.
7 Haziran seçimlerini HAK-PAR açisindan da degerlendiren Parti Meclisimiz, Kürt halkinin temel hak ve özgürlük taleplerini cesurca dillendiren, Türkiye’nin federal tarzda yeniden yapilanmasi gerektigini seçim propagandasinin merkezine koyan, ‘Federal Cumhuriyet Için HAKPAR’ sloganiyla çalismalarini yürüten, HAK_PAR’i daha görünür kilan tüm kadrolarimiza, adaylarimiza, yurt içinde ve disinda bize destek olan dostlarimiza, emegi geçen herkese tesekkür ediyoruz.
Adil olmayan seçim yarisinda, Partimiz ciddi bir performans göstermis, oylarini arttirmis, seçmenin dikkatini çeken bir duruma gelmistir.
Mecliste bulunan dört partinin tüm alanlari bloke ettigi, Kürt cephesinde ise büyük savrulmalarin yasandigi bu süreçte Partimize verilen 58.000 oy bilinçli ve degerli bir oydur.
HAK-PAR kendisini daha da güçlendirerek, daha görünür olmanin imkânlarini yaratarak yoluna kararlica devam edecektir.
Ulusal demokratik mücadelenin uzun soluklu, sabirli ve kararli bir mücadeleyi gerektirdiginin altini çizen Parti meclisimiz, Partimizde de demokratik kanallarin sonuna kadar açik oldugunu hatirlatarak, her HAK-PAR’liyi, partimizi daha da büyütmenin yol ve yöntemlerini demokratik olgunlukla, tartisarak, ortak akillar üreterek çözmek için el ele vermeye çagirir.
Parti Meclisimiz bölgemizde meydana gelen son siyasal gelismeleri de degerlendirerek, öne çikan gelismeler hakkindaki parti tutumunu belirledi.
ISID terör örgütü tarafindan Bati Kürdistan’in Kobani kentinde Kürt halkina yönelik olarak gerçeklestirilen vahsi ve kanli saldiriyi lanetliyor ve siddetle kiniyoruz
HAK-PAR olarak bu saldirida yasamini yitirenlere Allahtan rahmet, yaralilara acil sifalar diliyoruz.
Kendi topraklarinda huzur ve özgürlük içinde yasamak isteyen Kürt halkina yönelik saldirilarin ardi arkasi kesilmiyor. Sömürgeci devletlerin Kürt halkinin aleyhine olusan statükoyu korumak amaciyla estirdikleri terör bu gün de degisik kiliflar altinda devam ediyor.
Kürdistan’in her parçasinda mesru haklari için ayakta olan halkimiz, devlet terörüne eslik eden karanlik örgütlerin siddet ve tuzaklariyla da mücadele ediyor.
Son yillarda agirlikli olarak Güney Kürdistan’da sürdürülen ve Kürt halkinin varligini, ulusal kazanimlarini hedefleyen terör saldirilari, Sayin Barzani’nin bagimsizlik mesajlarinin ardindan sömürgeci rejimlerin çesitli entrikalariyla yeni boyutlar kazanmistir.
Irak devleti anayasal görevlerinin basinda gelen Kürt halkinin kendi topraklari üzerinde özgürlük ve refah içinde yasama hakkina karsi hem ilgisizdir hem de tehdit durumuna dönüsmüstür.
Güney Kürdistan bölgesinin hakki olan gelirlerdeki payini ödemedigi gibi sikça savas tehdidiyle Kürdistan sinirlarina dayanmakta, Musul’u ISID’e terk ettikten sonra da Kürt halkina yönelik katliamlar karsisinda sorumluklarini yerine getirmemektedir.
Bu gün ISID terör örgütünün Kürdistan’da gerçeklestirdigi katliamlarda payi vardir.
Tüm bu nedenlerle Güney Kürdistan’in bagimsizliga yönelmesi mesrudur.
Her halk gibi Kürt halkinin da kendi kaderini özgürce belirlemesi ve devletlesmesi ana sütü kadar helaldir.
Biz HAK-PAR olarak Güney Kürdistan’in bagimsiz devlet olma ve kendi topraklari üzerinde özgürce, huzur ve güven içinde yasama talebini destekliyoruz.
Öte yandan Iran devleti egemenligi altindaki Dogu Kürdistan’a ve Kürt halkina yönelik zulüm politikasi, idamlari devam ederken, kendi çikarlari temelinde hem Ortadogu’yu dizayn etme, hem de Güney Kürdistan’in iç islerine pervasizca müdahale etme çabasini sürdürmektedir. Kürtler Iran devletlinin gerici, sömürgeci karakterini bir an olsun unutmadan,yarattigi provokasyon zeminine dikkat etmelidir.
Bu çerçevede PKK’nin namlularini KDP-I gibi Kürt yurtsever hareketlerine çevirmesi kabul edilemez.
Yine Suriye iç savasi ile baslayan ve Bati Kürdistan’i da içine alan kaos süreci devam ederken, Kürt halki çesitli terör guruplarinin katliamlari ve saldirilariyla da karsi karsiyadir.
Dün de bati Kürdistan halkini hedef alan bu terör saldirisi bir kez daha ISID terör örgütünün kirli, kanli, Kürt düsmani, insanlik düsmani yüzünü açiga çikarmistir.
Bu vahsete karsi tüm dünya kamuoyu seyirci kalmamali, Kürt halkiyla dayanismayi yükseltmelidir.
Kürt halki ISID terör örgütü basta olmak üzere düsmanlarina karsi her an tetikte olmalidir.
Herkes sömürgecilerin, farkli Kürt parti ve hareketlerini kiskirtma, birbiri ile karsi karsiya getirme çabalari karsisinda dikkatli olmali, ulusal çikarlar etrafinda kenetlenmeyi hedeflemelidir.
Daha dün Kobani ‘de karanlik ve kanli terör örgütü ISID’in kusatmasini püskürten ve agir yenilgiye ugratan kuvvetin sadece içerideki direnis degil, ayni zamanda, agir silahlarla kardeslerinin yardimina kosan Pesmerge güçleri basta olmak üzere tüm Kürtlerin dayanismasi ve koalisyon güçlerinin destegi oldugu unutulmamali, bundan sonra da bu dayanismayi güçlendiren, dostlari çogaltan bir siyaset izlenmelidir.
HAK-PAR olarak inaniyoruz ki sömürgeci esaret altindaki Kürtler sadece ülkelerini, harabeye dönen kentlerini degil geçen yüz yilda kendilerini esaret altinda tutan sömürgeci statükoyu da yikacak ve özgürlüklerini adim adim insa edeceklerdir.29.06.2015
Hak ve Özgürlükler Partisi
HAK-PAR
Parti Meclisi

Dengê Kurdistan

Back to top button