HAK-PAR: Kürtçe yayin yapan TV’lerin kapatilmasini protesto ediyoruz

BASINA VE KAMUOYUNA
28 Eylül 2016 günü Basbakanlik emriyle Olagan Üstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesine dayanilarak, aralarinda çocuklara yönelik yayin yapan Zarok TV, Jiyan TV, TV10, Hayatin Sesi TV ve Van TV’nin de bulundugu birçok kanalin yayini durduruldu. Gerekçe olarak da Basbakanlik emri gösterildi.
Olaganüstü Hal 15 Temmuz Darbe girisiminden sonra darbeciler hakkinda suretle gerekli tedbirleri almak için ilan edildi. Hükümet OHAL ilanindan sonra ‘Biz OHAL’i halka degil, kendimiz için ilan ettik. ‘demisti.
Olaganüstü Halin verdigi yetkilerin münhasiran darbecilere ve yandaslarina karsi kullanilacagi belirtilmisti.
Oysa Olagan Üstü Hal ilanin üçüncü ayinda bu yetkiler, darbeciler dâhil toplumun tüm kesimlerine ve yasamin tüm alanlarina iliskin kullanilmaya baslandi.
Belediyelere kayyum atanmasini, sadece sendikal faaliyeti nedeniyle Egitim-Sen üyesi yaklasik 11.500 ögretmenin görevden uzaklastirilmasi izledi.
Bu gün de Kürtçe yayin yapan TV ve radyolara yönelik yayin durdurma uygulamalari geldi.
OHAL’in uzatilma kararina paralel olarak bu türden uygulamalarin artarak devem edecegi anlasiliyor.
Darbe girisiminin yarattigi sarsintiyla, statükoculugu temsil eden ulusalci, Kemalist ve milliyetçi kesimlerle yeniden kol kola giren Hükümet, toplumda olusan darbe karsitligini firsata çevirerek, her gün biraz daha özgürlük alanlarini daraltiyor. Toplumdaki muhalefeti baskilamaya çalisiyor.
Darbeciler ve darbe girisimcileriyle hiçbir alakasi olmayan, sadece hükümetin resmi haber kanali olmamalari nedeniyle TV ve radyo yayinlarini durdurmak, farkli seslerin susturulmasindan baska hiçbir anlam tasimamaktadir.
Kürtçe yayin yapan TV’lerin kapatilmasi, özellikle, sadece çocuklara yönelik Kürtçe yayin yapan tek kanal olan ZAROK TV’nin yayininin durdurulmasi kabul edilemez.
Bu çagdisi politikalardan vazgeçilmelidir.
Öte yandan Türkiye’yi yönetenler yasakçi, baskici, asimilasyoncu zihniyetten kurtulmadikça siyasi krizlerin de hep olacagi unutulmamalidir.
Basta Kürt sorunu olmak üzere, temel sorunlari çözmek, çagdas demokratik bir rejim insa etmek, özgürlükleri genisletmek yerine, sikiyönetim veya Olaganüstü Hal rejimlerine yönelmek, ayni zamanda sivil siyasetçilerin sorunlarin çözümüne yönelik politikalar üretmedeki acze etlerini göstermektedir.
Krizlerden çikisin yolu eskiye dönmek, baskici, yasakçi, militarist mekanizmalara sarilmak degil, özgürlük alanlarini genisletmede, sorunlara gerçekçi çözümler üretmede ve demokrasidedir.
29.09.206
HAK-PAR Basin Bürosu
Dengê Kurdistan