KARAKOÇ: Bagimsizlik Referandumu Amasiz Fakatsiz Desteklenmelidir

HAK-PAR Genel baskani Refik Karakoç;
Bagimsizlik Referandumu Amasiz Fakatsiz Desteklenmelidir.
HAK-PAR Genel Baskani ve Parti Meclisi üyeleri Diyarbakir Gazeteciler Cemiyeti’nde bir basin toplantisi düzenleyerek Güney Kürdistan’da 25 Eylül’de yapilacak bagimsizlik Referandumuna desteklerini bir kez daha yenilediler.
Genel baskan Refik Karakoç; “Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da Olaganüstü Hal nedeniyle gerçeklestirmeyi planladigimiz pek çok etkinligimiz yasaklandi, engellendi. Hazirladigimiz afisleri asmamiza, bildirilerimizi dagitmamiza, panel ve Konferanslarla görüs ve düsüncelerimizin kamu oyuna yansitilmasina izin verilmedi.
Yine de HAK-PAR fiili durumlar yaratarak, gerçeklestirdigi her parti toplantisini bir konferansa dönüstürerek, halk içinde çalisarak, sivil toplum örgütlerini ziyarete ederek bagimsizlik referandumunun desteklenmesi için kamuoyu olusturma ve bilgilendirme faaliyetlerini araliksiz sürdürdü. Yurt disinda ise HAK-PAR kadrolari ve kurumlari yurt disinda gerçeklesen her ülkede yapilan etkinliklere, miting ve senliklere aktif olarak katildi, Organizasyonlarinda ve etkinliklerin gerçeklesmesinde üzerine düseni yerine getirdi.
Bu gün burada gerçeklestirecegimiz basin toplantisi da Güney Kürdistan bagimsizlik referandumuna destek amaçlidir. Kürtçe ve Türkçe yapacagimiz açiklamanin basin araciligiyla kamuoyuna ulasmasini umuyor, katilan basin mensuplarina, emegi geçen herkese simdiden tesekkür ediyoruz.” dedi.
Refik Karakoç sözlerine söyle devam etti.
“1.Dünya savasinin ardindan Ortadogu’da olusan statüko çökerken, statüsüz birakilarak sömürgeci devletlerin insafina terk edilen, soykirimlara tabi tutulan, asimilasyon politikalariyla yok dilmeye çalisilan Kürtler mesru haklarini elde etmekten ve özgürlük için agir bedeller ödemekten hiç geri durmadilar.
Ingiliz emperyalistleri tarafindan yapay olarak olusturulan Irak devleti sinirlari içine terk edilen Güney Kürdistan’da da Kürtler özgürlük için araliksiz bir mücadele yürüttüler.
Irak’i yönetenler, krallik döneminde de, Cumhuriyete geçildikten sonra da adil bir düzen kurmadilar.
Ülkenin kaynaklarini bir birini izleyen askeri darbe rejimleri ile çarçur ettiler.
Bu rejimler idamlarla, sürgünlerle, ‘Enfal’ adini verdikleri toplu katliamlarla, Halepçe’de oldugu gibi kimyasal silah kullanarak gerçeklestirdikleri soy kirimlarla, sürgünlerle bir birleriyle yaristilar.
Hem Sii ve Sünni Araplara, hem de Kürtlere zulümden, yoksulluktan baska bir sey vermediler.
Bu gün de durum farkli degil.
BAAS rejimi devrildikten sonra da Irak’i yönetenler
Sayin Mesud Barzani’nin çagrisiyla toplanan Güney Kürdistan’daki siyasi partiler, dini ve etnik guruplarin temsilcileri, Kürdistan Federe Bölgesi’nin bagimsizligi için kosullarin olgunlastigi tespitini yaptilar ve referandum yapmak için 25 Eylül 2017 tarihini belirlediler
Bagimsizlik artik zorunlu hale gelmistir.
Biz HAK-PAR olarak Güney Kürdistan Federe Bölgesi’nin bagimsizlik kararini sevinçle karsiliyor, destekliyor ve dayanismamizi ifade ediyoruz.
Kürdistan Federe Bölgesi’nin kendi kaderini barisçil bir sekilde, referandum yoluyla belirleme hedefi mesrudur.
Uluslararasi hukuka ve teamüller uygundur.
Üstelik bu gün Irak’in ve tüm Ortadogu’nun içinde bulundugu kosullar nedeniyle de zorunludur.
Kürdistan Federe Bölgesi’nin bagimsizligi Ortadogu’da istikrarsizliga neden olan, barisi tehdit bir sorunun çözüme kavusturulmasi açisindan da önemlidir.
Türkiye hem içeride hem de Iran, Irak ve Suriye’de Kürt karsiti siyasetin yarar getirmesi bir yana, ciddi ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlar yarattigini görmelidir.
Kürtlerin mesru haklarina kavusmasi Türkiye için bir tehdit degildir.
20 milyon Kürdün yasadigi Türkiye, kardeslik hukukunu da gözeterek Güney Kürdistan Federe Bölgesi’nin referandum kararini desteklemeli ve bagimsizlik ilani halinde ilk taniyan ülke olmalidir.
Türkiye’nin, Kürdistan federe bölgesinin bagimsizligini tanimasi sadece mesru bir hakkin teslim edilmesi, adil olunmasi açisindan degil,
Sadece kendi sinirlari içinde yasayan 20 milyon Kürdün hassasiyetlerine saygi göstermesi ve iç barisina sunacagi katki açisindan degil, Türkiye’nin ekonomik çikarlari açisindan da hayati önemde oldugunu düsünüyoruz.
Petrol ve dogalgaz rezervleri açisindan dünyanin en önemli bölgelerinden biri olan Kürdistan Federe Bölgesi’nin bagimsizligini tanimasi halinde Türkiye, bu petrol ve dogal gazin isletilmesinde ve dünya piyasalarina aktarilmasinda önemli bir role sahip olacak, kendisi de muazzam bir gelire kavusacak, dogalgaz konusunda Rusya ve Iran’a bagimli olmaktan da kurtulacaktir.
Her gün 1500 Tir Kamyonun Türkiye mallarini tasidigi, insaat basta olmak üzere tüm sektörlerde faaliyet gösteren sirketlerin üçte ikisinin Türkiye sirketleri oldugu dikkate alindiginda Kürdistan Bölgesi’nin bagimsizliginin Türkiye için tehdit degil büyük ekonomik olanaklar sunan tarihi bir adim olacagi görülecektir.
HAK-PAR
Türkiye’yi yönetenleri, tüm bölge devletlerini ve ABD,AB ülkeleri, Rusya basta olmak üzere tüm uluslar arasi kamuoyunu Kürt halkinin barisçil yollarla kendi gelecegini belirleme hakkina saygili olmaya davet etmektedir.
Öte yandan Kürt halkinin kendi kaderini belirlemek için referanduma gitme kararini ‘erken’ bularak karsi çikanlara da sesleniyoruz;
Bu gün kosullar Güney Kürdistan Federe bölgesi’nin bagimsiz devlet olarak yoluna devam etmesi için uygundur.
Bu tarihi bir firsattir.
Her Kürdistanli bu tarihi firsati en iyi sekilde degerlendirmeli, sandik basina gitmeli ve oyunu kullanmalidir.
Kürt halkini kardes ve dost olarak görenler de Güney Kürdistan Federe Bölgesi’nin kendi kaderini özgürce belirleme kararini âmâsiz, fakatsiz desteklemelidir.
* HAK-PAR Bagimsizlik için referandum karari alan Sayin Mesud Barzani basta olmak üzere tüm siyasi parti, dini ve etnik gurup temsilcilerini kutlar.
*HAK-PAR bütün Kürdistanlilari bu tarihi gün için seferber olmaya çagirir.
*YASASIN GÜNEY KÜRDISTAN’IN BAGIMSIZLIK YÜRÜYÜSÜ”
09.09.2017
HAK-PAR
BASIN BÜROSU
Dengê Kurdistan