HAK-PAR: TAM KAPANMA IÇIN TAM YARDIM GEREKIR

Magduriyetler karsisinda sürekli olarak mazeret üreten devlet sosyal devlet olmaktan uzaklasir.
Türkiyede Covid-19 tanisi ve koruma önlemleri ikinci yilina girdi. Devlet ve saglik bakanligi bu süreci dogru yönetemedigi için bugün gelinen noktada ülkenin her yerinden feryatlar yükseliyor, Türkiye dünya siralamasinda dördüncü siraya yerlesti. Bu günlerde Covid-19’dan yasamini yitiren insan sayisi ortalama 350 kisi buldu. Bu rakam gün bazinda bir yilda yasanan en yüksek rakamdir. Böyle giderse hem virüsün yeni varyatlarinin önlenememesi hem de sürecin yanlis yönetilmesi ve ardindan açiklanan mazeretler ve yapilan manipülasyonlar sonucu Türkiye dördüncü- besinci pikleri de yasayacak.
Pandeminin önlenemeyen yükselisi karsisinda hükümet panikledi. Çok önceden yapmasi gereken iki hafta boyunca ‘tam kapanma’ karari aldi. Bu nedenle adeta virüs deposu olan büyük kentler bosaldi. Vatandaslar küçük yerlesim yerlerine, tatil beldelerine akin etti. Bu tehlikeden kaçarken ‘yeni tehlikeler yayma’ endisesini de beraberinde getirdi. Böylece pozitif tasiyici olan ve belirti vermeyen binlerce ‘hasta’ gittikleri yerlerde vakalarin onbinlerce artmasina sebep olacak.
Normalde deekonomik bakimdan zor günler yasayan vatandaslarin önemli bir kismi Pandemi sürecinde isini kaybetti. Esnafin hali perisan. Kapali isyerleri magdur. Gündelik ve sezonluk çalisanlar issiz. Pandemi kosullarinda kimi kartellerin fiyatlari tavan yapti, çarsi-pazar denetimsiz ve hayat pahaliligi çekilmez hale geldi. Türkiye son bir yilda yüzde 15 yoksullasti. Ülkede yoksulluk sinirinin altinda yasayan 15 milyondan fazla kisi var. IMF raporlarina göre Türkiye halkina yardim konusunda dünya siralamasinda en alt düzeyde bulunuyor. Yardim %2 oraninda. Icra ve iflaslar üç kat artti.
Vurgun, soygun, hirsizlik-dolandiricilik almis basini gidiyor. Tüm bunlar karsisinda hükümet aciz ve çaresiz. Yoksul halka patates-sogan dagitimini bile sova çeviren yerel yöneticiler yardimlarin esit ve adil dagitilmasi ilkesine uymuyor, herkes kendi basina buyruk bir biçimde kararlar almaktadir.
Hükümet geçen yilin sonlarinda Çin’den 50 milyon doz asinin peyder-pey gelecegini söylemisti ama olmadi. Alman asisi az bir miktar getirtilebildi. Yerli asi söylenen sürede bitemedi. Rus ortakligi ile üretilecek asi ne zaman piyasaya sürülecek belli degil. Simdilik en büyük umut Rus Supitnik asisina baglanmis durumda. Umutlu açiklamalar yapilmakta. Ülkede sekiz milyon insan çift doz asi görmüsken 12 milyon kisi birinci doz asi oldu ancak asi olmadigi için ikinci doz asilar için randevu verilememektedir. Ama iktidar hala mazeret üretmeye devam etmektedir. Asi ve asilama sorunu hiz kesmis, bu nedenle alinan kapanma karari bekleneni vermeyecektir.
Bu nedenle HAK-PAR olarak diyoruz ki, sürekli olarak mazeret üreten devlet sosyal devlet olmaktan uzaklasir.
Pandemi kosullarina ‘tam’ yada ‘kismi’ kapanma karari alan devletin süreci dogru yönetmesi ve magduriyetlerin önlenmesi için ‘sosyal devlet’ yapisindan hareketle olusan ekonomik sorunlara ve magduriyetlere kayitsiz kalmayarak, mazeretlerin arkasina siginmaktan vaz geçmeslidir.
Hak ve Özgürlükler Partisi olarak bir kez daha diyoruz ki, vergi toplayan devletin vatandasa zor zamanlarda vergi iadesi yapmasi zorunludur. Bize göre Türkiye devleti bir olagan üstü durum olan pandemi kosullarinda vatandastan para ve yardim toplamak yerine vatandasa yardim ve para dagitmalidir.
HAK-PAR diyor ki;
‘ Pandemiden ötürü isyeri kapali olan esnafa; isini kaybetmis isçi ve emekçilere, seyyar saticilar, pazarcilar, taksiciler, gündelikçiler, sezonluk isçiler, özel ders verenler, kültür ve sanat emekçileri, basin emekçileri, sehir içi nakliyecileri, yapimcilar, sanatçilar, oyuncular ve ekonomik sikinti içinde olan herkese devlet amasiz-fakatsiz; mazeret bildirmeden, ayirim yapmadan ve düzenli olarak pandemi süreci içinde para yardimi yapmalidir.
‘ Vergi ve SGK-Bag-Kur pirimleri istisnasiz olarak tümden devlet tarafindan karsilanmali, her türlü kamu alacaklari ile resmi ve gayri resmi asalacaklar, borçlar, bono ve senetler, çekler, taksitler, elektrik, su, dogalgaz alacaklari faizsiz bir sekilde ertelenmeli, devlet kendi alacaklarindan feragat etmelidir. Ödemesi ötelenmis alacak ve borçlara faiz yada vade farki uygulanmasi yasaklanmalidir.
‘ Icra ve ve iflaslar durdurulmalidir.
‘ Kapali olan isyerlerinin tüm giderleri devlet tarafindan karsilanmalidir.
‘ Turistik tesisler desteklenmeli, vergi ve SGK primleri devletçe karsilanmalidir.
‘ Hayat pahaliligi kontrol altina alinmali, pandemiyi firsat bilen spekülatörler cezalandirilmalidir.
‘ Derhal asi temin yoluna gidilmeli, ikinci doz asilar yapilmali, asilama süreci tam kapanma süresince hizlandirilmali ve toplam nüfusun en az %70’i asilanmalidir.
‘ Covid testi ya da asilama için ücret talep eden özel saglik kuruluslari cezalandirilmali, yada bu ücretler devletçe karsilanalidir.
‘ Döviz kurlarindaki artisi mazaret gösterip mal ve hizmet satisi yapan kurumlar sikça denetlenmeli, gida üreticileri kontrol altinda olmali, çitçilere esit bir sekilde, tohum, mazot ve gübre yardimi yapilmalidir.
Tüm Avrupa bu zor kosullarda vatandaslarini korudu, kolladi.
Para sikintisi içinde olan devletin, askeri harcamalarini, diyanet isleri baskanligi gibi harcamalarini kismasi ile ülke kaynaklarinin dogru degerlendirilmesi durumunda bu saydiklarimiz için gerekli bütçelere ulasilmasi olanaklidir.
Tüm vatandaslar tam kapanma sürecinin amacina ulasmasi için tedbirleri elden birakmamasi gerekir. Koruma ve korunma önlemlerine uymasi gerekir. Mesafe, maske ve temizlik Covid-19’dan korunmanin en etkili ilacidir. Lütfen birlik ve dayanisma ruhu içinde gerekli özeni gösterelim.
Ramazan ayinin saglik ve esenlik getirmesi dilegi ile tüm vatandaslara saglikli, mutlu ve özgür yarinlar dilerim. Hayatimizi eve sigdirmaktan sikildiysak, hastaligi evden ve çevremizden uzak tutmaliyiz. Senin sagligin herkesin sagligi demek, herkesin sagligi senin sagligin demektir. 30-04-2021
Latif EPÖZDEMIR
Hak ve Özgürlükler Partisi / HAK-PAR Genel Baskani
Dengê Kurdistan