Zurnanin zirt dedigi yere henüz gelmedik

Süleyman Hoca (Yasar) yazinca uyandim, emekli pasa 8 bin lira maas aliyormus.
Muvazzaf pasa da “PKK ile mücadele ederken” maasi üçe katliyor.
Henüz bu konuda “canalici gerçekler” gündeme gelmedi, gelecegini de hiç sanmam!
Yani lojman, tatil kampi, orduevi ucuzlugu, araba, soför falan canim… Eskiden “emireri” vardi, kaldirildi ama asil önemli ayricaliklar sürüyor.
Bunlara dokunan yanar!
Adnan Menderes, bunlara dokundugu için yakilmisti.
Tahkikat Komisyonu kurmak, CHP’ye ve basina baski yapmak falan, isin tuzu biberiydi. Menderes askeri aç birakmis, üstelik bir de dalgasini geçmisti. Affetmediler. Menderes onlara hakaret etmisti, darbeciler de Menderes’e hapisanede sabah aksam “prostat muayenesi” yaptilar.
27 Mayis cuntasi, subaylarin gelir durumunu hizla iyilestirdi…
Diger devlet memurlarina nazaran subaylara olaganüstü maddi ayricaliklar tanindi. Subay maasi zamli aliyor, Ismet Pasaci küçük sivil memurlar da götürüp saf saf “altin alyanslarini” teslim ediyorlardi devlete, devlet bütçesini denklestirmek için…
Hele bir de OYAK kurulup ticarete girince… Yalniz ticarete degil, Istanbul sermayesiyle ortak sanayi yatirimlarina da girisince… (Allah Allah, TÜSIAD niçin bürokrasi kuyrukçulugu yapiyormus, Rahmi Bey ile Aydin Bey bu hükümeti neden istememisler, anlasildi mi simdi?)
Emekli pasayi aldigi emekli maasi da kesmeyince, ek gelir saglamak için gidip bir holdingin yönetim kuruluna giriveriyordu…
Sivil sanayiciler ve isadamlari da, “Ankara’yla islerini yürütmede yardimci olur” diye emekli pasa istihdam etmeye özen gösteriyorlardi tabii!… (Ne yani, simdi de imam mi bulunduracaklar ellerinin altinda?)
Bürokratik vesayet düzeni yavas yavas çözüldükçe (tam anlamiyla ortadan kalkmis degildir ve kalkacagi da yoktur) artik yönetim kurullarina pasa sokmaya da gerek kalmadi.
Fakat bu ülkede, elli yildir, sivil hükümetler askerin ayricaliklarina hiç dokunmadilar.
“Kizip da darbe yapmasin” diye!
Bu onlari her zaman koruyamadi ama sivil politikacinin “asker korkusuna” güzel bir örnekti.
Zurnanin zirt dedigi yer, bugün de, “Atatürkçülügün elden gitmesi” falan degil, bürokrasinin ekonomik çikarlaridir. (Muhalif basinin ekonomik çikarlari gibi.)
Ve de o zurnanin zirt dedigi yere hiçbir zaman gelinmeyecektir.
Ben SSK’dan en yüksek dereceden emekliyim, maasim 1300 lira.
Profesör arkadasim var, o da emekli, ayda 2 bin 300 lira aliyor.
Pasa da aliyor 8 bin.
Imdi… Bunlari, eski ANAP milletvekili ve bakani Bülent Akarcali’nin Süleyman Yasar’a önerdigi gibi esitlemeye kalkarsaniz…
Pasa, emekli oldugu zaman benim kadar para alacagini ögrenirse…
Hele hele tatil köyüne parayla girecegini, orduevinin ölü esek fiyatina sunulan hizmetlerine zam gelecegini duyarsa…
O zaman korkun iste!
———————————————-
6 Ocak

Engin Ardiç