Makale

PKK ‘ KCK tehditleri ve..

Geçtigimiz günlerde Meclis Insan Haklarini Inceleme Komisyonu siyasetçi yazar Kemal Burkay’i dinlemisti. Sayin Burkay, PKK´nin kurulusu ile ilgili görüslerini, bizzat Abdullah Öcalan´in anlattigi Mahir Sayin’in ‘Erkegi Öldürmek’ adli kitabini kaynak göstererek; ‘PKK’yi kurduk, silah ve ekmegimizi devlet verdi. Korumamizi üç yil devlet sagladi. Bizden istenen Kürt örgütleriyle savasmakti’ türünden itiraflarini aktarmasi medyada büyük yanki buldu. Özellikle ülkeye dönüsünden sonra Sayin Burkay’in Kürt sorunun çözümüne iliskin görüslerinin medyada genis biçimde yer almasi ve kamuoyunda karsilik bulmasi PKK çevrelerinde önemli bir rahatsizlik yaratmis olacak ki, bir süredir Sayin Burkay’a yönelik PKK merkezli bir karlama ve linç kampanyasi sürdürülüyor.

Baskanlari Öcalan’in ”devlet silah ve ekmek verdi, üç yil koruma sagladi, Kürt örgütleriyle savasmamizi istedi’ gibi itiraflarna açiklik getirmesi gereken PKK ‘ KCK çevresi, konuyu karartmak , hedef sasirtmak için her zamanki gibi yalana, iftiraya ve tehdite basvuruyor.

KCK Baskani Murat Karayilan’in, ömrünü Kürt halkinin kurtulusuna adamis siyasetçi yazar Kemal Burkay’a seviyesizce saldirip tehdit etmesi, PKK’nin kendi disindakilere karsi takindigi saldirgan tutumunu; kurulusundaki ”Bizden istenen Kürt örgütleriyle savasmakti” konseptinin hala sürmekte oldugunu açikça gösteriyor.

Aydinlara, santçilara yönelik PKK ‘ KCK merkezli saldiri ve tehditler karsisinda kendini aydin sanan bir kesim sessizligi tercih ediyor. Bir kesim de zorbaligi ve tehditleri siyasi görüsler arasi siradan tartisma ve çekisme olarak degerlendirerek, PKK’nin saldirganligini gizleme hatta hakli gösterme çabasi içinde. Yalakalikta sinir tanimiyan bir zati muhterem ‘PKK kendi içindeki hainlerin ve itirafçilarin disinda kimseyi öldürmüyor’ seklinde PKK agziyla konusup, Sayin Burkay’in ülkeye dönüsünü ”devlet projesi” gibi göstermege çalisarak, yetmisinden sonra hidayete erdigini ispat için yalan ve iftira kampanyasina katiliyor. Biad etme karsiligi sunulan koltugun diyetini ödemege çalisiyor. PKK ‘ KCK hakaret, tehdit, infaz ediyor, yalaka takim savunma avukatligi yapiyor!

Bunlardan biri de Sayin Burkay’in ”eger çalisirsa HAK-PAR’da çalisabilecegi” yönündeki açiklamalarini tekerlerine sokulmus çomak olarak görüyor; üyesi oldugu parti içerisindeki taseronluk görevini rahat yürütemeyecegi kaygisiyla, sirtini KCK’nin hakaret ve tehditlerine dayayarak durumdan vazife çikariyor, Sayin Burkay’a saldiriyor. Sayin Burkay’in tüm basinin, kamuoyunun gözü önüde yaptigi görüsmeleri ”devletin komisyonu ile görüstü” diye formüle ederek olumsuz bir anlam yüklemeye büyük bir özen gösteren bu zat, PKK, KCK, Kandil ve Imrali’nin gizli kapakli görüsme yaptigi Genel Kurmay, MIT ve diger istihbarat birimlerinin kimin kurumlari oldugu konusunda ise bir açiklama geregi görmüyor. Görevinde o kadar mahir ki, bunlari Karayilan’dan da erken davranarak yapiyor!
Akilli adam!
”Kazandiran politikayi ” iyi biliyor.
Mesaj alinmistir!
Piran’da meclis üyeligi saglam, belediye baskanligi için biraz daha gayret..

‘Susmak bir aydin için ölümdür” diyen Sayin Burkay, halkin gerçekleri ögrenmesi için korkmadan ”karanlik dönemin üzerindeki perde çekilmeli, gerçekler aydinlatilmali” diyerek onurlu durusunu sürdürüyor.. Yurtsever, demokrat, yasama hakkina saygili, düsünce ve ifade özgürlügünden yana olan her kesim, Kemal Burkay’in bu onurlu durusuna sahip çikarak, seslerini yükseltmeli, geçmisi kirli, eli kanlilari mahkum etmelidir.

Simdi susma zamanidir deyip bu gelismeler karsisinda tepkisiz kalanlar, sus-pus olanlar, baslarina ”is” almamaga özen gösteriyorlar. Kimi korkudan, kimi kiskançliktan, kimi muzmin Burkay karsitligindan, kimi de ”kazandiran politikadan” nemalanmak için olacak ki susuyorlar. Böylece demokrasi anlayislarinin çapini belirliyor, kisiliksizlesmenin resmini çiziyorlar.

Nazi Almanya’sinda rahip olarak görev yapan Pastör Nie Moeller’in hikayesi, estirilen terör, baski ve siddete karsi toplumun duyarsiz kalmasinin, ”bana dokunmayan yilan bin yasasin” anlayisinin sonuçlarinin nerelere varabilecegini anlatmak için hep örnek olarak verilir. Sonu ayni olmasa da hikayeyi söyle uyarlamak özellikle susanlarin durumunu özetler sanirim.

Önce Kemal Burkay tehdit edildi.
Seslerini çikarmadilar.
Çünkü onlar ne Özgürlükçü ne PSK’li ne de HAK-PAR’liydilar.
Sonra diger yurtseverler düsman ilan edildi
Yine seslerini çikarmadilar.
Çünkü onlar ”ilkel milliyetçi” degildiler .
Sonra sanatçilar hain ilan edildi
Bu kez de seslerini çikarmadilar.
Çünkü onlar sanatçi hiç degildiler.
Sonra..!
Sonrasi yok.
Hikayede oldugu gibi sira onlara gelmedi, çünkü adam yerine konulmadilar.

Sustular, adam olmaktan kurtuldular!

N. Göçmen

Back to top button