Makale

‘Ülkeye ve millete hayirli olsun’

Sivas katliami nedeniyle yargilanan bazi saniklar için zamanasimi karari verilmesini degerlendiren TC Basbakani Erdogan, ”Milletimiz için, ülkemiz için hayirli olsun’ dedi.

Hatirlayalim.

Bundan yaklasik 20 yil önce 37 aydin ve sanatçi, dönemin Basbakan Yardimcisinin saat-saat bilgilendirilmesine ragmen, polis ve asker gibi güvenlik güçlerinin gözleri önünde diri diri yakildilar. Televizyon kanallari da bu katliami naklen yayinladilar.

Katliam davasina bakan mahkeme, 20 yil boyunca olayda devletin rolünü ve katliamin arkasindaki örgütü ortaya çikartmak için kilini kipirdatmadi ve son oturumda da bir kisim saniklar için zamanasimi kararini açikladi.

Geçen bu süre içinde Kirmizi Bülten ile aranan saniklardan bazilari dügün yaptilar, ‘vatani görevlerini’ yerine getirdiler, çocuklarini devletin kütügüne kaydettiler ve emekli maaslarini almaya devam ettiler. Fizan’da bir yaprak kipirdasa haberdar olan anli sanli Türk devleti ise, burnunun dibinde yasanan bu ve benzeri olaylari görmedi!..

Her sey böylesine gün gibi ortada iken, mahkemenin verdigi zamanasimi karari karsisinda yüzünün kizarmasi gereken Basbakan ise, karar için ‘milletimiz için, ülkemiz için hayirli olsun dedi!..

TC devlet adami olmak böyle bir sey galiba.

Zaten ünlü devletlûlardan dönemin Basbakani Çiller, atese verilen otelin etrafini çevirerek içerdekilerin disariya çikmasini tekbir getirerek engelleyenleri kast ederek, ‘disaridaki halkimizin burnu bile kanamamistir’ demisti. Yine bir baska devletlû, dönemin ana muhalefet partisi baskani Mesut Yilmaz ise ‘o kadar ölüm bir futbol maçinda da olabilir’ diye buyurmustu!

Devletin planladigi Sivas katliami, yine devletin bir baska gücü, ‘devletimizin çikarlari adaletin saglanmasinda daha önemlidir’ diyen Türk yargisi karariyla zamanasimina ugruyordu. Ve böylece TC devletinin tarihine, kapkara ve kirli bir sayfa daha ekleniyordu.

Bir baska ifade ile ‘Sözkonusu devlet ise gerisi teferruattir’ söylemi bir kez daha hayata geçiyordu.

Hele bu ‘teferruat’, Aleviler ve muhalif aydinlar iseler daha önemsiz bir hale geliyordu. Ve elbette onlari katledilenlerden bazilari hakkinda açilan bir davanin zamanasimina ugramasi da vatana ve millete hayirli olacakti.

Ayrica Erdogan, zamanasimi kararinin ülkeye ve millete hayirli olmasini istemekte haksiz da degil. Çünkü mahkemenin zamanasimi karari ayni zamanda iktidardaki AK Parti için de hayirlara vesile oldu, Çünkü asagidaki listenin de ortaya koydugu gibi katilleri savunanlari da zamanasimina ugratiyordu ki bunlar daha sonra kurulan AK Parti’nin ileri gelenleri arasinda yer alacaklardi:

Av. Celal Mümtaz Akinci, Afyon Barosu Baskani ve AKP oylariyla Anayasa Mahkemesi üyesi; Av. Hayati Yazici, AKP’nin devlet bakani; Av. Haydar Kemal Kurt, AKP Isparta Milletvekili; Av. Zeyid Aslan, AKP Tokat Milletvekili, Basbakan Erdogan’in eski avukati;

Av. Hüsnü Tuna, AKP Konya Milletvekili; Av. Burhanettin Çoban, Afyonkarahisar AKP’li Belediye Baskani; Av. Faik Isik, Basbakan Erdogan’in ve Süleyman Mercümek’in avukati;

Av. ibrahim Hakki Askar, 22. Dönem AKP Afyon Milletvekili; Av. M. Ali Bulut, AKP Maras Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi; Av. Bülent Tüfekçi, AKP Malatya il Baskani;

Av. Halil Ürün, AKP Afyon Belediye Baskan adayi; Av. Mevlüt Uysal, AKP istanbul Basaksehir Belediye Baskani; Av. Nevzat Er, Eski AKP Eminönü Belediye Baskani;

Av. Suat Altinsoy, AKP Konya il Bsk. Yardimcisi; Av. Tayfun Karali, Istanbul Büyüksehir Belediyesi Darülaceze Müdürü; Av. Ferruh Aslan, Istanbul Büyüksehir Belediyesi Basin Yayin Müdürü; Av. Ibrahim Kök, AKP Elazig milletvekili aday adayi; Av. Ali Aslik, eski AKP Izmir il Baskani; Av. Bedrettin Iskender, AKP Ümraniye Belediye Baskan adayi; Av. Ekrem Bedir, Sakarya AKP Hendek Belediye Meclis Üyesi; Av. Faruk Gökkus, AKP, Kâgithane Belediye Baskanligi aday adayi; Av. Hasan Hüseyin Pulan, AKP Istanbul Il Disiplin Kurulu üyesi;, Av. Hursit Biyik, AKP Trabzon il Baskan Yardimcisi.

Zamanasimina iliskin en çarpici belirleme, Cengiz Çandar’in 14 Mart tarihli yazisina aldigi su twit ile yapiliyordu. ‘Alevi yakarsaniz zamanasimindan; Ermeni öldürürseniz delil yetersizliginden; Kürt öldürürseniz kahramanliktan cezasiz kurtulursunuz bu ülkede.’

Bu belirleme, yakin dönem Türkiye’sini çok iyi ifade ediyor.

Buna 1915 Ermeni ve 1938 Dersim Soykirimlari ile 6-7 Eylül olaylari ile son kirli savasta faili devlet cinayetlerini de eklersek, Ittihat Terakki’den buyana Türk devletinin profilini elde etmis oluruz.

Ittihatçilardan bu yana, tüm iktidarlar, TC devletinin bekasi için, Hanefi yorumlu Sunni Türk disinda kalan tüm dini ve etnik kimlikleri, ortadan kaldirilmasi, Türk-Islam potasinda eritilmesi gereken ‘teferruatlar’ olarak gördüler. Ve bu anlayisi hayata geçirdiler.

Buna Erdogan da dahildir.

Iktidarda kaldikça devletlûlasan Erdogan da son dönemlerde bu ugursuz ve insanlik disi devlet refleksine sik sik basvuruyor.

Dersim katliaminda oldugu gibi, Kemalistlerin emri ve gözetiminde islenen soykirimlar için devlet adina özür dileyen Erdogan, bazi Müslümanlarin katildigi, aktif biçimde yer aldigi katliamlar söz konusu oldugunda, kamuoyunun, özellikle de Aleviler basta olmak üzere öteki dini azinliklara mensup kisilerin gözüne bakarak, ‘Müslümanlar katliam yapmaz’ diyerek gerçekleri tersyüz ediyor.

Ve vicdan sahibi olanlarin yüreklerini titreten, burun kemiklerini sizlatan, öfke ve isyana sevk eden zamanasimi kararinin ‘millete ve ülkeye hayirli olmasini’ istiyor.

Böylesi bir Basbakan ve onun yönetimindeki hükümetin ülkeyi demokratiklestirecegine, eksiksiz bir din ve vicdan özgürlügünü gerçeklestirecegine, devletin isledigi suçlarla yüzlesmeyi saglayacagina inanmak mümkün mü?

Bence degil.

Çünkü AK Parti’nin bu konularda samimi olup olmadigi bir yana, bu is O’nun boyunu asar.

Mesud Tek

Back to top button