Makale

Zamanin ruhu ve dis konjonktür PKK’ya karsi!

Irakli Kürt liderler Celal Talabani ve Mesut Barzani’yle ilk mülakatlarimi 1992 ve 1993’te yapmistim.
Mesajlari ortakti.
Ankara’ya:
Biz Türkiye’yle iyi geçinmek istiyoruz.
PKK’ya:
Türkiye’yle iliskilerimizi bozma, basimiza daha fazla bela olma!
Bu tavrin nedenleri açikti.
Amerika, Saddam Hüseyin’e Kuzey Irak’i yasaklamisti. Adana’daki Incirlik Üssü’nde konuslanmis Çekiç Güç bir yandan Saddam’a karsi Kürtleri koruyor, diger yandan Irak Kürdistan’inda bir ‘Kürt devleti’nin çekirdegi atiliyordu.
Amerika’nin Saddam ve Çekiç Güç dolayisiyla Türkiye’ye ihtiyaci vardi. Ama ayni zamanda Irak Kürtlerini kollamak zorundaydi.
Irak Kürtleri için de, ‘devletlesme yolu’nda adimlar atilirken, Türkiye’yle çatismak en son isteyecekleri bir gelismeydi.
Amerika ve Kürt liderler, bu nedenlerle PKK’ya ‘Otur oturdugun yerde, basimiza bela olma!’ mesajini gönderiyor, baski uyguluyorlardi.
1990’larin bu kosullarindan yararlanan Türkiye ise Kuzey Irak’ta cirit atiyor, bazen Barzani pesmergelerinin de destegini saglayarak PKK’ya karsi sinir ötesi operasyonlar yapiyordu.
1990’lar böyle geçti denebilir.
Bugün Irak Cumhurbaskanligi koltugunda oturan Talabani ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Baskani olan Barzani’yle 1990’lar boyunca ne zaman konussam, yazilmasi kaydiyla Öcalan ve PKK’ya veryansin etmisler, yani Ankara’nin nabzina göre serbet vermisler, öte yandan yazilmamasi kaydiyla da, PKK’ya karsi yapabileceklerinin sinirina isaret ederek, Türkiye’nin atmasi gereken demokratik adimlar oldugunu her zaman hatirlatmislardi.
2000’lerde de bu degismedi.
Bugün de farkli degil.
1990’lara çok benziyor.
Amerika’nin Türkiye’ye yine ihtiyaci var. Washington açisindan Iran’da, Irak’ta, Suriye’de Türkiye’yle isbirligi hayati önem tasiyor. Baskan Obama bu yüzden olacak Basbakan Erdogan’i yere göge koyamiyor.
Irak Kürt yönetimi de Türkiye’ye toz kondurmak istemiyor. Amerika’nin Irak’tan çekildigi, Bagdat’in Sii Basbakani Maliki’yle Kürtler arasindaki iliskilerin gitgide kötülestigi, Suriye’nin her geçen gün ‘iç savas’a savruldugu bir dönemde, Türkiye’yi kesinlikle karsisina almaktan yana degil Mesut Barzani…
Gelinen nokta yine 1990’ lardaki gibi. Irakli Kürt liderlerin -tabii Amerika’nin da- PKK mesaji bu yüzden degismis degil:
Türkiye’yle basimi belaya sokma!
Bu açidan dünkü Milliyet’te Namik Durukan’in ‘PKK için Barzani devrede’ basligini tasiyan haberindeki su satirlar ilginçti:
‘Mesut Barzani’nin baskanliginda Erbil’de gerçeklestirilmesi beklenen Kürt konferansinda, Kürt siyasi hareketlerinin PKK’ya ‘Silah birak, siyasi çözüme gel!’ çagrisi yapacagi ögrenildi.’
Konferans yapilsa da, yapilmasa da, PKK’ya yönelik bu yoldaki baskilarin önümüzdeki dönemde yogunlasacagi çok açik.
Bu çagrilarla birlikle her zamanki gibi Ankara’nin da Kürtler için ‘demokratiklesme çagrilari’na muhatap olmasi yakin ihtimaldir.
Lafi daha fazla uzatmak gereksiz.
Diplomatik deyisle dis konjonktür, yani çevremizdeki kosullar PKK’nin lehine gelismiyor.
Yalniz ‘dis konjonktür’ degil, zamanin ruhu da PKK’ya karsi.
Çünkü Kürt sorununda silah ve siddetin kullanim süresi çoktan doldu. Silah ve siddet yolunda inat etmek, bu yolu zorlamaya devam etmek, PKK’nin kitle destegini zayiflatir, PKK’yi gitgide marjinallestirir.
Daha çok kan ve gözyasi akmasin isteniyorsa, PKK silahlarin susmasi için bir an önce dügmeye basmali, bu konuda BDP de mutlaka inisiyatif kullanmali, siyasal agirlik yaratmalidir.
Eger gerçekten baris isteniyorsa, baska çare yok.

——————————————

Milliyet-27 Mart

Hasan Cemal

Back to top button