Makale

Tünelin çikisina dogru

Tünel, daglarin, denizlerin altinda açilan, çesitli çap ve ebatlarda olmak üzere girisi ve çikisi olan bir yeralti yapisidir. Su yolu, demir yolu, metro, karayolu gibi benzeri amaçlar için açilir. Açilisi zor ve zahmetlidir. Uzun zaman ve emek alir. Dagin dibinde suyla, göçükle, karanlikla, toprak, kazmayla, tasimayla bas etmek kolay bir is degildir. Bütün bu zorluklarin üstesinden rahatlikla gelinmektedir. Mühendislik ve teknolojilerdeki gelismeler, planlamayla iradeyle birlestiginde, bu alanda yapilmayacak bir is yok gibidir. Fransa ile Ingiltere’yi Mans denizinin altinda birbirine baglayan Mans Tüneli gibi. Benim anlatmak istedigim tünellerle ilgili detaylardan ziyade, sonunda aydinliga çikmalaridir. Daglari, nehirleri, denizleri asip yollari kisaltmalari,. Zamani insanin lehine çevirmeleri de süphesiz oldukça önemli.

Ülkelerin demokrasiye kavusmalarini, mücadele ve kazanimlarini, tünelin sonunda beliren isiga benzetiyorum. Ulasilmasi zor ve zahmetli oldugu kadar da gerekli. Türkiye’de demokratik bir anayasa yapimi, kürt sorunun çözümü, demokratiklesmenin önündeki engellerin ortadan kaldirilmasinin önü açilmazsa, sorunlarin giderek agirlasacagini söylemek gerçegi ile karsi karsiyayiz. Sorunlarimizi zamaninda çözmek yerine, çözüm süreçlerini, baski ve anti demokratik yöntemlerle uzatirsak bu isin sonunda, iktidardakilerin ömrünün kisalacagi, toplumun genis kesimlerinin zarar görecegi bir gerçektir. Bugün tünelin neresinde oldugu bile belli olmayan (umarim ki aydinliga çikar) komsumuz Suriye’nin durumundan ders çikarmamiz gerekir. Iktidarlar, gerçekleri görmek zorundadir. Göremezlerse, tarihin affetme gibi bir geleneginin de olmadigini bilirler.

Sorunlarin oldugu gerçegi, bizlere çözüm önerilerini, çözüm yollarini aramak konusunda da sorumluluk yüklemektedir. Basta iktidardakiler olmak üzere, Türkiye’de herkes elini tasin altina koymakla yüzyüzedir. Toplumun her bireyi için var olmak , onurlu yasamak, bilimden, egitimden, hak ve hukuktan istifade etmek, evrensel haklardir. Insanlarin bundan feragat etmesini beklemek iyimserlik olur. Bunun aksi özgürlügü, esitligi, demokrasiyi zorla engellemek, baska bir çikmaz sokaktir. Tarihte de günümüzde de gerçek böyledir. Bu gerçeklerin isiginda, tekrar düsünmemiz gerekli.

Bugün acilen, SAGDUYU, UZLASMA, AKIL ve CESARETLE Türkiye’de kötüye giden gidisata uygarca dur diyelim. Tünelin ucundaki isiga götürecek yolculugumuzu oturup konusalim. Silahlari devreden çikaralim. Siddetin, inkarin yerine, barisi, dostlugu, bir arada esit ve özgür olarak nasil yasariz konusunu konusalim. seçilmislerimizle, kurumlarimizla, siyasetçilerimizle, akil adamlarimizla bunu gerçeklestirebiliriz, birbirimizi inkar etme, asimile etme cehaletini geride birakarak, birbirimizi öldürme vahsetinden vazgeçelim. Bu uzlasma ve barisla mümkündür.

Dogustan, hiçbir insan, hiçbir halk bir digerine göre üstün veya geri degildir. Fizyolojik ayirim yanlisina düsmek, tarihte büyük felaketlerin sebebi olmustur. Günümüz bilgi ve teknoloji çaginda da bu çikmazlara düsmeden, korkmadan, önyargi ve kisisel çikarlardan arinarak, demokratik bir yapinin taslarini tek tek yerli yerine insa etmemiz gerekir. Bu taslar süphesiz; herkes için esitlik, herkes için özgürlük, herkes için hukuk, herkes için egitim, herkes için is, herkese emegine ve yetenegine göre ücret, prensipleridir. Herkesin kendini güvende hissettigi, demokratik ve kalkinmis bir ülkede niye birlikte yasamayalim. Yani basimizdaki ülkelerin halklarinin düstügü sikintilari da yüregimizde hissederek, gelin birbirimizi anlamaya çalisalim. Taleplerimizi yüksek sesle dillendirelim.

– Demokratik bir anayasa için var gücümüzle çalisalim bu olmazsa olmazimizdir.

– Anadilde egitim ve ögretimin önündeki tüm engeller kaldirilsin

– Çatismalarin, operasyonlarin temelli durmasini saglayacak adimlar atilsin

– Örgütlenmenin önündeki tüm engeller kaldirilsin

– Siyasi af çikarilsin

– Yerel yönetimlerin güçlenmesi için gerekli tüm yasal, idari ve mali tedbirler alinsin

– Basin ve yayin özgür olsun.

– Bölgesel gelismislik farkliliklarini giderecek, yeni acil ekonomik tedbirler alinsin.

Dünyada saygin bir yere sahip, komsularina, halkina güven veren, egitimde, ekonomide, sanayide, kentlesmede, saglikta, alt yapida, sorunlarini kendi basina çözme yoluna girmis, DEMOKRATIK, kalkinmis bir TÜRKIYE’de yasamak kimin aleyhine olur. Bu hedefler netlestiginde, baris saglandiginda, yani tünelin ucundaki isik göründügünde, buna inanildiginda, kim çaba sarf etmez. Aydinliga, daha fazla kan dökülmeden mutlaka çikacagiz. Aklin yolu budur. 30.03.2012 .hhtuzcu

H.Hasan Tuzcu

Back to top button