Makale

2. Kürt Ulusal Gençlik Konferansi ve sonuçlari üzerine bize düsen görevler

2.Kürt Ulusal Gençlik konferansi 15-17.03.2012 tarihinde Federe Kürdistanin Baskenti Hewlêr’de yapildi. Basta Kürdistan Federe Bölgesi Devlet Baskani Sayin Mesud BARZANI, PSK Genel Sekreteri Sayin Mesut TEK, IKDP Genel Sekreteri Sayin Mustafa HICRI, Hewlêr Valisi ve diger parti liderleri ile bürokratlarin katilip biz katilimcilari onurlandirdigi konferans, kimi olumsuzluklarin ve teknik sorunlarin yasanmasina ragmen basariyla gerçeklesti.

Farkli parçalardan yaklasik 40’a yakin Sivil Toplum Kurulusu, Gençlik Örgütü ve Siyasi Partilerin Gençlik temsilcilerinin katildigi konferansa 250 civarinda delege katildi. Konferansa Avrupa, Amerika ve Kazakistan’dan da katilan Kürt gençleri de oldu. Dört parçadan, Avrupa, Amerika ve Kazakistan’dan katilan delegelerin yogun tartismalari, diplomasi, kulis çalismalarinin yogunlugu sonucunda olgun ve olumlu sonuçlarin alindigi 2. Kürt Ulusal Gençlik Konferansi özüne uygun bir sekilde tamamlandi.

Birinci konferansla ilgili belirttigim düsüncem ikinci konferans sonucunda da degismemistir. Yani bu konferanslarin yapilmasi ulusal mücadelemiz açisindan önemli bir kazanim niteligindedir. Bu konferanslarda alinan kararlari sahiplenmek, ilgili bulundugumuz alanlarda hayata geçirmek ve ulusal konferansin yapilmasina zemin hazirlamak adina önemli çalismalardir.

Ilk konferansta katilimci kurumlarin olusturdugu koordinasyon kurulunun yogun ve özverili çabalari sonucunda 2. Kürt Ulusal Gençlik Konferansi gerçeklesmistir. Her parçanin koordinasyon üyeleri kendi ilgili olduklari parçalardaki çalismalari örgütleyerek, toplantilar yaparak, her konuda diger katilimci sivil toplum kuruluslari ve siyasi partilerin gençlik temsilcilerine bilgilendirmeler yaparak çalismalari basladi. Ilk konferansta katilimci olmayan diger çevreleri de 2. Konferansa dâhil etmek için görüsmeler yaparak, onlari sürece dâhil ederek ve en önemlisi farkli düsünen tüm kesimlerin temsiliyetinin saglanmasi için özverili ve sorumluluk bilinciyle hareket ederek çalismalarini yürüttü. Deyim yerinde ise temsiliyeti olan herkesin konferans öncesi fikir ve görüsleri alindi. Katilimcilar ona göre belirlendi. Ancak kimi kurumlarin konferansa katilmamasi o kurumlarin özgün kosullarindan kaynaklanmaktadir.

Kendi parçamizda koordinasyon üyesi üç arkadas görevlendirilmistik. Ilk konferanstan hemen sonra bir arkadasimizin tutuklanmasi, diger arkadasimizin da 2.konferansa 4 gün kala tutuklanmasi kimi eksikliklerin yasanmasini da beraberinde getirdi. Ancak bu eksiklerin olusabileceginden hareketle öncesi diger tüm kurum ve kuruluslarla ortaklastigimiz ana konular vardi. Bu nedenle teknik anlamda sikintilar yasandi. Ilkesel olarak her konuda mutabik olarak kuzey parçasindaki arkadaslarla 2. Kürt ulusal gençlik konferansina katildik.( DIYARBAKIR ÇIRA, NUBIHAR, HAK-PAR, BDP, KADEP, ÖSP )

Bakur konferans katilimcilari olarak önceden önerici olacagimiz gündem maddeleri ile ilgili Ortak tavir ve yaklasimlarimizdan dolayi bize son anda iletilen 2 gündem maddesinin yeterli olmayacagini 2 gündem maddesi daha eklenmesi gerektigini güneyde konferansi organize eden dostlarimiza ilettik. Onlarda bu konuda olgun davranarak önerilerimizi de birlestirerek asagidaki gündem maddeleri ile konferansa katildik;

Gündem maddeleri:

1)Kürtler neden devletlesemedi,

2)Ulusal bilinç

3) Kürdistanli gençlerin yasadigi siyasal, sosyal, kültürel, ekonomik sorunlari ve çözüm önerileri

4) Suriye Kürtlerinin yasanan son gelismelerle ilgili sorunlari ve çözüm önerileri olarak belirlendi.

Konferans 1. Kürt ulusal gençlik konferansinin devami olmakla birlikte, organizasyonu daha kisa zaman dilimi içerisinde hazirliklar yapilarak basladi. Zaman darligi ve diger parçalardaki dostlarla iletisimin zorlugundan kaynakli sikintilarin olmasi, teknik aksakliklarin yasanmasina neden oldu.

Konferans çalismalarin yogunlugu, zamanin darligi ve Bakurdaki çalismalari sonuçlandirdigimizdan konferansla ile ilgili bize gelen bilgiler isiginda farkli sorunlarin yasanmamasi ve Güneydeki hazirlik komitesindeki dostlarimizin israrli erken gelme önerilerine istinaden konferans tarihinden 3 gün önce Güneye geçtik. Bazi sikintilarin oldugunu, oradaki yapilan toplantilara bizim adimiza katilan arkadasimiz sicagi sicagina bizi iletiyordu. Bizde ona buradaki arkadaslar olarak görüslerimizi iletiyor, ona göre hareket ediyorduk. Sunu ifade etmekte yarar var; bizim adimiza oradaki çalismalarda yer alan yoldasimizin konferans boyunca bütün çalismalarda emegi oldugunu söylemek mümkün. Bizler Bakurda nasil çalismalari organize etmek adina çabaladiysak oda bu çalisma ve bilgileri oradaki konferans hazirlik komitesine aktararak canla basla çalismistir. Bu gerçegin göz ardi edilmesi dogru olmayacaktir. Çünkü biz Bakurdaki koordinasyon üyeleri ona bu yetkiyi vermistik.

Ibrahim Halil gümrük kapisinda bizleri bekleyen yoldaslarimizin ve Güneyli dostlarimizin sicak karsilamalari ile sinirdan alinip dogruca Hewlêre geçtik. Hewlerde bizi bekleyen oradaki yoldaslarimizin da bizlere katilmasiyla sicagi sicagina Basur hazirlik komitesi adina bizi karsilayan Sayin Omed Xosnav ve diger konferans hazirlik üyeleriyle toplanti gerçeklestirdik. Ilk konferansin verdigi deneyimle Rojhilat disindaki diger tüm katilimcilarla tanisikligimiz vardi. Tüm parçalarin konferans hazirlik üyelerinin hazir oldugu toplanti yaklasik bir saat sürdü. Sicak bir karsilama ve tanisma faslindan sonra, Bakurlu katilimcilar adina ilkesel olarak anlastigimiz fikir ve görüslerimizi ifade ettik. Konferansla ilgili yapilan çalismalar hakkinda bilgi alisverisinde bulunduk. Konferansin hizmet etmesi gereken yerin Kürt Ulusal çikarlari olmasi gerektigini, hiçbir siyasal partinin çikarlari ile gölgelenmemesi gerektigini ifade ettik. Salondaki herkes bu bakis açisi ile hareket ettigini ve ulusal çikarlarimiz adina ortaklasmanin saglanmasi gerektigini ifade ettiler. Konferans ile ilgili kimi sikinti ve sorunlarin var olmasindan dolayi bizim de rol almamiz gerektigi önerisi ile oradaki çalismalara resmen dahil olduk. Özellikle bizden önce Bakurlu bir grup (BDP çevresi adina) orada diger katilimci arkadaslar ile yasadiklari sorunlar diger parçalardaki dostlarimizi endiselendiriyordu. O nedenle ortaklasma adina bu arkadaslarimizla da temasa geçtik. Onlarla bir dizi görüsme gerçeklestirdik. Bakurda yapilan çalismalar ve aldigimiz kararlari kendilerine de teblig ettik. Onlarda bu konular hakkinda bir itirazlarinin olmadigini, Bakurda yapilan çalismalar hakkinda bilgilendirildiklerini ancak Rojhilat ve Rojava ile ilgili sikintilari oldugunu bu konuda kendilerine yardimci olmamiz gerektigini ifade ettiler. Biz Bakurlu konferans katilimcilari olarak aldigimiz karar geregi ulusal mücadelemize hizmet edecek her türlü çalismanin parçasi olacagimizi, eksikliklerin giderilmesi adina bu konularla ilgili her parçanin kendi sorumlularinin yetkilendirildigini ifade ettik. Bizler Bakur adina çalismalar yürütebilecegimizi, sikintilar var ise konusulabilecegini, diger parçalardaki çalismalarin bizzat o parçalardaki katilimcilar ile tartisilip asilmasi gerektigini ifade ederek görüslerimizi ve düsüncelerimizi ilettik. Tekçi ve ben merkezli her türlü çabanin karsisinda olacagimizi, ortak dogrular ve ulusal çikarlar adina hizmet edecegimizi, birde Bakur adina okunacak metnin hazirlamasinda görev bölümünün yapilmasini ifade ederek, tekrar görüsmek üzere BDP çevresi olan arkadaslardan ayrildik.

Yogun telefon ve görüsme trafiginden sonra gece geç saatte yoldaslarimizin bizi bekledigi eve geçtik. Orada o günkü yapilan çalisma ve görüsmeler ile ilgili yoldaslarimizi bilgilendirdik. Karsilikli görüs alisverisinde bulunduk. Bakurdan gelen arkadaslarimizin sinirdan alinip, Hewlêre kadar gelis programlarini ayarladik. Konaklama ile ilgili durumlarini netlestirdik. Sikinti yasamamalari için önceden çalismalari organize ettik.

Ertesi gün tekrar konferans ile ilgili görüsmelerimiz yogun bir sekilde devam etti. Konferansin basariyla sonuçlanmasi için akli selim, duygusalliktan uzak ve politik kararlilikla yapilan görüsmelerimiz sonucunda diger katilimci arkadaslar üzerinde samimi ve olumlu bir intiba uyandirmistik. Bu güven isiginda artik ayrintilar üzerinde çok gidip gelmenin bizlere bir yarar getirmeyecegini hep beraber kabullenmistik. Diger dostlarimizda (BDP çevresi) artik ulusallik adina kimi konularda fazla israrci olmalarinin faydadan çok zarar getirecegini geçte olsa anladilar. Konferans Katilimcilari ile ilgili sikintilar yasanmaya baslandi. Yine malum çevreden arkadaslar hazirlik komitesine ilettigi sayilar ile her gün artirdigi katilimci sayilari birbirini tutmuyordu. Kendilerini tüm parçalarin asli unsuru gibi dayatiyorlardi. Onlar disindaki herkes hazirlik komitesinin belirledigi kotayi bozmuyordu. Bu durum ciddi sikintilarin yasanmasina zemin hazirliyordu. Sanki Gençlik konferansinin olmamasi için bu çevre her türlü gayreti bilinçli-bilinçsiz bir sekilde isletiyordu. Bizler bunun farkinda oldugumuzdan önüne geçmek için, bu dostlarimizi da ötekilestirmemek adina yogun çaba, özverili ve sorumlu bir durus gösterdik. Her yapinin sayica çok olmasi, her seyin kendi tekeline almak istemesi demek olmayacagini, sayisal üstünlügün bir anlami olmayacagini, konferans boyunca ortaklasma ve mutabakatlarla kararlar alinacagini, bu mutabakatlar sonucunda konferansin basariya ulasacagini ifade ettik. Ve hazirlik komitesinin belirledigi kotanin disina çikmanin gerçekçi bir yaklasim olmayacagini tüm katilimcilar olarak bu dostlarimiza teblig ettik. Hazirlik komitesindeki tüm katilimci arkadaslarla mutabik olduk. Ancak ertesinde tekrar buna malum arkadaslar karsi çikmaya devam etti. Nihayetinde konferans gününe ve bitimine kadar bu tavirlari devam etti. Bu konuya tekrar deginecegim. Simdilik burada birakalim.

Bizler bu arada IKDP gençlik sorumlulari, YNK gençlik sorumlulari, IKDP gençlik sorumlulari, Komünist parti gençlik sorumlulari ve Suriye Kürtlerinin gençleri ile görüsmeler yaptik. Çok sicak ve anlamli iliskiler kurduk. Dünya, Bölge ve Kürdistan’daki son gelismeler ile ilgili karsilikli fikir alisverisinde bulunduk. Biz kendi görüslerimizi politik hedeflerimizi anlattik, onlarda kendi politikalarini, hedeflerini anlattilar. Hepimiz ulusal çikarlarimiz noktasinda yol ve yöntemlerimiz ne kadar farkli olsa da mutabiktik. Konferans katilimcilari olarak ortaklasma adina sorumlu davranarak, konferansin özüne uygun gerçeklesmesi için sözlestik.

Bu arada konferansa bir gün kala Avrupa ve Bakurdan gelen tüm yoldas ve dostlarimiz aksam saatlerinde Hewlêr’e gelmisti. Onlari Hewlêr girisinde karsiladik. Beraber, geldigimizden beri kaldigimiz yere gittik. Burada yaptigimiz çalismalar hakkinda gelen arkadaslarimizi bilgilendirdik. Genel durum hakkinda son bilgileri aktardik. Bilgilendirme yaptiktan sonra sohbet ettik. Oradaki yoldaslarimizin israrla kalmamizi istemelerine ragmen bizim için rezerve edilen otel Kurdia’ya dogru yola koyulduk. Otelde bizler için rezerve edilen odalarimiza yerlestik. Geç saat olmasina ragmen orada yarin ki konferansta neler yapilacagi ile ilgili tüm konferans katilimcisi arkadaslarla sohbet ettik. Kimi tatsiz olaylarin yasanmasina ragmen sabah için yapilacak isler ve çalismalar için ortaklastik. Kürtçe bilmeyen arkadaslarimizin sikintili yaklasimlari konferansa katilan arkadaslar arasinda gerginlik yaratsa da sonuçta Diyarbakir ÇIRA, KOMCIWAN ve HAK-PAR’li dostlar olarak farkli kurumlar olmamiza ragmen, konferansla ilgili birlikte hareket etme metodunu benimsedik.

Konferans sabahi Pêsewa Salona dogru bizleri bekleyen otobüslerle yola koyulduk. Kisa bir yolculuktan sonra konferansin yapilacagi yere ulastik. Siki güvenlik kontrollerinin ardindan salona giris yaptik. Siki güvenlik kontrollerinin nedeni Kürdistan Federe Bölgesi Devlet Baskani Sayin Mesud BARZANI’nin katilimci olmasi idi. Kisa bir kulis sohbetinden sonra, bize önerilen her parçadan bir temsilcinin (hazirlik komisyonu adina) Sayin Mesud BARZANI’yi karsilayacagi önerisiyle dört parçadan birer arkadas ile bize ayrilan yere geçtik. Diger arkadaslarimizda kendilerine ayrilan yere geçtiler. Sayin Mesud BARZANI ile kisa ama anlamli bir sohbet etme firsati yakaladik. Bizlere bu konferans ile ne kadar kadim ve önemli bir is basardigimizi samimi bir ses tonuyla ifade etti. Umutlu oldugunu, artik Kürtlerin kaybetme lükslerinin olmadigini söyledi. Bizleri 2. Kürt Ulusal Gençlik Konferansini organize ettigimiz için tek tek tebrik etti. Beraber salona geçtik.

Konferansimiz Ilk gün öglene kadar protokol seklinde geçti. EY RAQIP marsimizin okunmasiyla baslayan konferans, Açilis konusmasi ve basta Kürdistan Federe Bölgesi Devlet Baskani Sayin Mesud BARZANI’nin konusmasi, her parçadan bir konusmacinin konusmasi, gelen mesajlarin okunmasi yarim günün geçmesine neden oldu. Ögleden sonra da KCK adina yapilan konusmayla konferansa devam edildi. Katilimin üst düzey olmasi biz konferans hazirlik komitesinin isinin daha da zor olacaginin ipuçlari veriyordu. Artik ne olursa olsun bu konferansin Ulasal kazanimlarimiz adina ve ulusal bütünlük adina her türlü kiskirtma ve geriletme düsüncesine karsi daha sorumlu davranilmasi ve basarili geçmesi için yogun çaba sarf edilmesi gerektigi mesajini bizlere veriyordu.

Tüm bu yasananlarin sonucunda müzik dinletisi ile resmi protokol bölümü bitti.

Önceden hazirligi yapilan Kurmanci ve Soranice sunulan seminer tarzindaki 2 konusmacinin konusmalarinin ardindan Divan olusturulmasi için ara verildi. Divan için her parçadan bir temsilcinin yer alacagi ifade edildi. Ancak bizim Bakurda sikintili bir durum olacagindan divanin bes kisiye çikarilmasi gerektigini, Yurtdisi ayagi formülüzasyonu ile her kesimin temsil edilmesi gerektigini ifade ederek divanin 5’e çikarilmasina karar verdik. Böylece divan sorununu astik. Yurtdisindan bir arkadasimizi divana yazdik. Burada da sunu ifade etmekte yarar var. Suriye Kürtleri düsündügümüzden daha pasif bir durus sergilediler. Divani fazla önemsemediler. Sonuçta Suriye ve Bakurdan 2 kisi ayni düsünceden divana seçildi. Divanin kabul görmesinden sonra 2. Kürt Ulusal gençlik konferansi baslamisti. Zamanin darligindan birinci günümüz tüm teknik islerin kotarilmasiyla geçti. Gündem onaylandiktan sonra ikinci gün için sözleserek salondan ayrildik.

Ikinci gün Halepçe katliaminin yil dönümü olmasindan dolayi buruk basladik. Bes dakikalik disarida saygi durusundan sonra konferans salonuna geçtik. Tekrar görüsmelere kaldigimiz yerden devam ettik.

Yapilan görüsmelerde delege olmayanlarin katilamayacagi karariyla, yukarida BDP’li arkadaslarimizin tavirlariyla biraktigimiz yerden tekrar baslarsak delege sayisindaki belirsizliklerini burada da devam ettirdiler. Bakur 42, Rojhilat 30, Rojava 30, Avrupa 6, Amerika 4, Kazakistan 5, Basurdan da her gençlik örgütü için sayi biraz fazla olabilir 3 kisi(25’e yakin kurum) olarak anlasmistik. Ancak bu arkadaslarimiz her parçadan 25 er kisi, ayrica Kandil ve Mahmurdan da 10 ar kisi delege olsun istiyorlardi. Bu yaklasim ciddi anlamda gerilmelerin yasanmasina, kendilerini her parçanin hakim gücü gibi göstermek istemelerinin somut göstergesi idi. Ama bunda basarili olduklari söylenemez. Yogun görüsme ve ikna metotlarindan sonra söyledikleri sayi yerine toplamda 60 civarinda kisi ile delegasyonlari kabul gördü. Delege sayisi toplamda 250 civarinda oldu. Burada bizim için sikintili olan durum güneyde bulunan dostlarimizi (bir kisi hariç) iletisim kopuklugundan dolayi delege olarak yazamadik. Nedeni BDP çevresindeki arkadaslarimizin içine düstügü gülünç duruma bizim düsmek istemememizdi. Aslinda zorlasaydik bunu da yapabilirdik. Kendi payima bu dostlardan özür dilerim. Çünkü o dostlarda bu isin bir parçasi idiler.

Konferansin ikinci günkü oturumunda her Gençlik örgütü kendi bakis açilarina göre çikip görüslerini ve çözüm önerilerini ifade ettiler. Bizde kendi politikalarimizi bugünde ifade ettik. Ancak kimi tavir, yaklasim ve konferansta yasananlar dogrusu kabul edilecek türden sikintilar degildi. Mesela konferans katilimcilarinin bilgisi dâhilinde olmayan bir kesim Kürt temsilcilerinin orada gelip kendi propaganda ve yönetim sekillerini seminer tarzinda sunmak istemesi, diger Kürt gruplarina uygulanmayan pozitif ayrimciligin onlara uygulanmasi dogru olmayan yaklasimlardi. Itirazlarimiz sonucunda kismen asilsa da yapilmamasi daha yerinde bir yaklasim olacakti. Elbette orada farkli düsünen kurum ve örgütlerin çikip kürsüde kendisini, politikasini, çözüm modelini ifade etmesi dogaldir. Konferansin toplanma mantigina da uygun bir yaklasimdir. Ancak tek bir düsüncenin çikip konusmasi, kendi modelini ifade etmesi, farkli düsünen diger kurum ve kuruluslarin kendisini bu temelde ifade edememesi bu kurum ve kuruluslara karsi yapilan bir haksizlik oldugu için kabul edilemezdi.

Ikinci günün sonunda tüm bu yapilan konusmalar isiginda çikan görüs ve önerileri not ettikten sonra sonuç bildirgesi hazirlanmasi için ara verildi. Hazirlik komitesi ve divandaki arkadaslarla sonuç bildirgesi taslagini hazirladik. Kurmanci ve Sorani lehçeleriyle hazirladigimiz sonuç bildirgesini 3. Günün basinda divandaki arkadaslara resmen ilettik. Bu sonuç bildirgesinin karara baglanmasi için bir saat ara verildi. Tüm çevrelerin yogun kulis ve tartismalarindan sonra 22 maddelik sonuç bildirgesi konferans katilimcilarinin onayina sunuldu. 18. Maddeye BDP çevresi itiraz etti. Tartismalar uzadikça uzadi. Kendileri bu maddeye karar veremeyeceklerini, bu karari ancak Ulasal konferansin karar verebilecegini ifade edip sikintili bir sürece girmemize neden oldular. O arada ortam gerildi. Onlarin disindaki çevrelerde ciddi bir hassasiyet belirmeye baslandi. Bu arkadaslarimiz salonu terk ettiler. Bakurlu katilimcilar olarak böylesi bir yaklasimin dogru olmayacagini, bu arkadaslarimizi ötekilestirerek konferansin amacina hizmet etmeyecegi kaygimizi divana ilettik ve divandan tekrar ara vermesini ve hazirlik komitesi adina bizlere biraz zaman tanimasini rica ettik. Bu zaman dilimi içerisinde eger BDP’li arkadaslarimiz konferans alanini terk etmemislerse tekrar görüsebilecegimizi ilettikten sonra salondan disari çiktik. Hazirlik komitesinden diger arkadaslarla birlikte tekrar bu arkadaslarla konferans alaninda olduklarindan görüstük. Konferansin önemi ile ilgili tekrar hatirlatmada bulunduk. Hassas bir süreçten geçildigini, bu kararin tüm Kürtler için önemli oldugunu ve en nihayetinde bu alinacak kararlarin ulusal konferansa Gençlik olarak önerici olunacagini ifade ettik. Yogun telefon trafiginden sonra bu arkadaslarimiz ikna oldu. 18. Maddenin çikarilmasini, bu maddenin bölgesel hükümeti bagladigini, dört parçaya hitap etmedigini, kendilerinin devlete alternatif bir modellerinin oldugunu ifade ederek çekincelerini ortaya koydular. Bunu kabul edemeyecegimizi, bu maddenin dört parça için geçerli oldugunu, her siyasal partinin bir bayragi olabilecegini ama bu bayragin partiler üstü bir sembol oldugunu ifade ederek, Hoybun, Mahabad örneklerini, hatta 2002 yilinda kendi düsüncelerinin bu konuda açiklamalarinin oldugunu kendilerine ifade ettik. Bu açiklamalarimiz sonrasinda tüm karar maddelerini kabul ettiklerini, ancak tutanakla 18. maddeye serh koyacaklarini ifade ettiler. Böylece 2.Kürt Ulusal Gençlik Konferansi sonuç bildirgesi Üç günlük yogun tartisma ve ortaklasma ile kabul edildi. Basin açiklamasi ile kamuoyuna duyuruldu. Tüm konferans katilimcilarinin mutabik oldugu bir sonuç bildirgesi ortaya çikti. Bizler açisindan sonuç bildirgesinde alinan koordinasyon kurulunun 3. Konferans için kurulmasi karari sikintili bir durumdu. Ancak tüm israrlarimiza ragmen bu konuda arkadaslar sorumlu davranmadilar. Uygun kosullar olusursa Qamislo da yapilacak konferansi nasil organize edecektik. Bu da bizim ciddi sikintilarimizdan biridir. Sonuç bildirgesi açisindan sanirim en sikintili durum bu olsa gerek. Ama onu da divandaki üyeler araciligiyla sözlü olarak hallettik.

Yukarida ifade etmeye çalistigim 2.Kürt Ulusal Gençlik Konferansi biraz ayrintili bilgilendirmesinden sonra alinan kararlar ve genel durum ile ilgili görüslerimi ifade etmeye çalisacagim.

Her seyden önce alinan kararlar Kürt Ulusal Mücadelesine hizmet eden ve hepimizin özlemini duydugu çalismalara ön ayak olacak kararlardir. Bu kararlari biz Kürt Gençleri her türlü sikintilara gögüs gererek ve fedakârlik göstererek aldik. Hem bizim çevre, hem de diger çevreler sunu iyi görmeliyiz; Kürt ulusal mücadelesi birlik yönünde atilacak adimlar üzerinden, somut pratik isler yaparak saglanabilir. Birbirimizle iç içe geçerek, ortak bir çati kurarak çalismalarimizi sürdürecek bir sürece henüz gelmis degiliz. Bunu yapmak için daha zamana ihtiyacimiz var. Ama bu tip etkinlik ve konferanslar organize ederek, birlikte pratik isler yaparak birbirimizle iyi iliskiler kurabiliriz. Geçmisten gelen ön yargilarimizi kirabilir, Ulusal çikarlarimizi ön plana atan çalismalari yapabiliriz. Kürtlerin bir statü kazanmasini istemeyen güçler sürekli Kürtlerin daginikliklarindan faydalandi. Onlari kendi istedigi alana kanalize etmeye çalisti, çalisiyor. Biz Kürtler geçmisten dersler çikarmali, dogru bulmadigimiz, yanlis olduguna inandigimiz kisi ve kurumlari olgunlukla elestirmeliyiz. Bunda herkesin özverili davranmasi gerekmektedir. Kürt örgütleri, geçmisten gelen yanlis ve eksikliklerini bilmeli, ulusal kazanimlarimizi ön plana atacak adimlar atmalidirlar. Bu konferans bunun sadece bir kilometre tasi olabilir. Biz Kürt Gençleri bunu ikinci kez basardik. Umudum tüm Kürtlerin dört parçada ulusal bir konferans organize ederek yakinlasmasidir. Artik parti ya da lider çikarlari degil Kürt halkinin çikarlari esas alinmalidir. Ayrintilara takilip acaba bunda nasil bir çikar elde edilebilir gibi düsüncelerden kendimizi arindirmaliyiz. Somut olarak ortaya konulan dogrular var ise ve bu dogrular Kürt Ulasal çikarlarina hizmet ediyorsa, kimden, nereden gelirse gelsin desteklenmeli, bunlar sahiplenilmelidir. Bunun için her seyin basinda birbirimizi anlama, saygi gösterme gibi yaklasimlari ön plana çikarmali, biraz gayret, çaba, fedakarlik, israr, özveri ve tabii ki inanç gibi bizim için önemli olan bu kavramlari ön plana çikarmaliyiz. Bunlar mücadele bayragimizi yükseltecek, Kürt halkinin baski ve zulümden kurtulmasini saglayacaktir. Gün mücadele etme günüdür. Mücadeleyi omuzlama, aldigimiz görev ve kararlarimizi hayata geçirme günüdür.

Konferansa katilan arkadas, dost ve yoldaslarimiz da alinan konferans kararlarini bulunduklari yerlerde kitlelerle paylasmali, pratikte de uygulamalidirlar. Bu konferanslar yapildi, orada bitti dememeliyiz. Bu kararlarimizi yasamin her alanina uygulamali ve aktarmaliyiz. Biz birinci Gençlik konferansinda oldugu gibi ikinci Gençlik konferansinda da Kürt halkinin ortak ulusal çikarlarini savunduk. Istedigimiz olgunlukta geçti. Hiçbir gerekçe bizi bu çalismalarin süreklilestirilmesinde engelleyici olmamalidir. Hem kendi örgütsel islerimizi yapmali hem de bu tip çalismalari yayginlastirmaliyiz.

Sonuç olarak birinci konferans yazisinda da ifade ettigim gibi biz Kürtler halen yasadigimiz parçalarda (Güney parçasi hariç) haklarimizi almis degiliz. Özgürlük bayragimizi dalgalandirmis degiliz. Mücadelede hak ettigimiz, olmamiz gereken yerde degiliz. Kaygi ve sikintilarimizi bir yana birakarak, kendi örgütsel dogrularimiz ve bu tip çalismalarda alinan kararlari da kendimize rehber ederek, geçmisten dersler çikararak gelecege bakmaliyiz. Yarinlarda bu halkin istemlerine nasil cevap olabilirizin hesaplarini yapmaliyiz. Elestirenler olacak, bizi suçlayanlar olacak, bize baska sifatlar yakistiranlar olacak. Bu yaklasimlar bizleri yildirmamalidir. Biz halkimizin çikarlarini savundukça ve yaptiklarimiza inandikça basariyi yakalamamiz kaçinilmazdir. Bizler 2. Kürt Ulusal Gençlik Konferansinda çok ciddi iliskiler yakaladik. Bu iliskileri siklastirmak, ortak mekanizmalar olusturmak bizlerin elinde. Süreç hizla bizim dogrularimizin gündemlestigi bir ortama kanalize olmaktadir. Bunu iyi okumali, ona göre politikalar yapmaliyiz. Özgüveni yerlesmis, yaratici, özgür düsünen, kolektif islerde çalisma ruhu yakalamis genç arkadaslarin çogalmasi, örgütlü ve saglam durus gösteren gençlerin oldugu her alanda basari kaçinilmazdir. Ulusal mücadelemizde dilin önemini de tabi ki unutmamak lazim. Bu basari konferansa katilan tüm yoldaslarin basarisidir. Diyebiliriz ki bütün Kürt gençlerinin basarisidir.

Enerjinize, emeginize ve yüreginize saglik.

Not 1; Bizlere böylesi tarihsel görevlerde rol almamizi yasattiklari için tüm parçalarin katilimcilarina, emegi geçen yoldaslara tesekkür ederim. Bizleri güneyde agirlayan, misafirliklerini gösteren yoldaslara da ayrica tesekkür ederim.

Not 2; Konferans yazisi çok uzun oldu. Okuyucularin affina siginarak bunlari yazmayi bir görev saydigimdan uzatmak zorunda kaldim. Geç olmasinin nedeni elimde olmayan sebeplerdi.

Saygilar.

Ramazan MORAY
2.Kürt Ulusal Gençlik Konferansi Hazirlik Koordinasyon Üyesi

Ramazan Moray

Back to top button