Demokraside asker sorunu, sivil sorunu!
Darbelerden hesap sormak elbette önemli. Ama sadece bununla, sadece bunun için yasalari degistirmekle olmaz demokrasi. ‘Kafalar’in da degismesi sart. Yoksa milliyetçi, irkçi kafalari yetistiren egitim sistemiyle, asker sorunu bitse bile, sivil sorunu devam eder.
Dikkat ediyor musunuz? Darbeleri savunan yok artik.
Varsa da sesleri çikmiyor.
Darbe kötü sözcük oldu.
Askerin siyasete karismasi da öyle. Asker siyasete karissin, fren koysun diyenler bugün artik kapali kapilar arkasinda konusabiliyorlar.
Demokrasi adina iyi bir nokta.
Bu hayirli noktaya gelmek öyle kolay olmadi. Bedeller ödendi, kopuslar yasandi.
Askeri darbelerin çikarmis oldugu büyük maddi ve manevi faturalar ve buna karsi direnisler sonunda Türkiye’yi darbelerden hesap sorma noktasina getirdi.
Simdi bu süreci yasiyoruz.
Bir geçis dönemi bu.
Sancili, inisli çikisli bir dönem. Demokrasi kolay degil. Sabir, zaman ve mücadele gerektiriyor.
Belki en önemlisi siyah beyaz bir süreç degil demokrasi. Bugünden yarina bitmiyor. Uzun bir zamana yayiliyor. Iyilerle kötülerin içiçe geçerek isledigi bir süreç bu.
Sonu görülecek bir film degil.
Devletlerin de, toplumlarin iyiye dogru degismeleri kolay olmuyor.
Devletlerin demokrasiyi benimsemeleri de, toplumlarin demokrasiyi ögrenmeleri öyle, zaman aliyor.
Bireyler için de geçerli bu.
Kendi içimize dönüp demokrasi konusunda bir geçmis muhasebesi yaparsak, hepimizin bazi kirik notlari ortaya çikabilir.
Demokrasinin hiç de kolay olmadigini, çok uzun yillar alan karmasik süreçleri gerektirdigi aklima gelince, ben hep Avrupa’ya bakarim.
Özgürlükler, insan haklari, hukukun üstünlügü, elestirel düsünce gibi bugün demokrasiyi demokrasi yapan ne kadar deger varsa, bunlarin besigi Avrupa’dir.
Ama ayni Avrupa ayni zamanda bu düsünceleri bogmaya çalismis totaliter zihniyet ve rejimlerin de, insanlari diri diri yakan Engizisyon’un da, din savaslarinin da, soykirimlarin da besigi olmustur.
Yasli kita ancak Ikinci Dünya Savasi sonrasinda milliyetçilikleri Avrupa Birligi projesiyle asmaya çalisarak, baris ve demokrasiyi yakalamaya baslamistir.
Baslamistir diyorum, çünkü Avrupa’da da demokrasi taslari hâlâ yerli yerine tam oturmus degil.
Borç krizi ve issizlik Avrupa’da yabanci düsmanligi, irkçilik, Islamofi gibi demokrasi düsmani akimlari yeniden yükselise geçirdi.
Demin de belirttigim gibi demokrasi zaman ve sabir gerektiriyor. Bugünden yarina olmuyor. Uzun zamana yayilan karmasik ve sancili bir süreç demokrasi.
Biz de bu süreçten nasibimizi almaya devam ediyoruz.
Ama hayirli bir noktadayiz.
Çünkü yüzeysel degil, derin bir tartismanin içindeyiz. ‘Derin’, çünkü bu topraklarin asker sorunu tartismalarin odak noktasinda.
Darbe tertiplerinden, darbelerden, muhtiralardan hesap sormak bugüne kadar ilk kez yapiliyor.
Kökleri Ittihat Terakki’ye uzanan ‘darbe gelenegi’yle yüzlesmek ve 1923’den beri yasananlari asker sorunu açisindan mercek altina almak, bu ülkede demokrasi ve hukuk yolunu daha çok açar.
Bu süreci yasiyoruz bugün.
Bir sürü ‘dogru’larin yaninda ‘yanlis’larla da yasiyoruz. ‘Saçmalik’lar da eksik olmuyor, yakin geçmisin acilarindan kaynaklanan intikamci, rövansist duygular da…
Bunlarin olmamasi gerekir.
Keske olmasa…
‘Demokrasi kültürü’nü edinmek elbette ‘darbeci mikrop’tan arinmakla mümkün.
Bunun hem devlet, hem toplum, hem birey olarak basarilmasi lazim.
Devleti ve askeri demokratik hukuk devletinin kurallariyla baglarken, toplumu ve bireyi ‘demokrasi kültürü’yle tanistiracak bir ‘egitim sistemi’ni uygulamaktan baska çaremiz yok.
Bu konu hâlâ uzagimizda.
Sadece yasalari degistirmekten geçmez, geçmiyor demokrasi. Ayni zamanda ‘kafalar’inda degismesi sart.
Yoksa bugünkü milliyetçi, irkçikafalarin temelinde yatan Türk egitim sistemiyle, Türkiye’nin asker sorunubitse bile,sivil sorunudevam eder.
Uzun lafin kisasi:
Darbelerden hesap sorarak ya da darbelerle hesaplasarak Türkiye’nin ‘asker sorunu’na dokunmak elbette önemli demokrasi açisindan.
Ancak, demokrasinin yalniz bu yolla olamayacagini, zira Türkiye’nin ‘asker sorunu’nun ayni zamanda bir sivil sorunu oldugunu da bilmek gerekiyor.
Günümüzün hayirli tartismalarinda bu boyut fazlasiyla eksik…
————————————————
Milliyet-18 Nisan
Hasan Cemal