Makale

Ilhan Selçuk’a annesini gizleten cumhuriyet

Benim abim olmadi. Ama pek çok kisinin ‘Ilhan Abi’si idi.

Fikirlerine, hayat durusuna katilin katilmayin, açik durdugu müddetçe ‘pencere’si, fikir dünyasina katki sundu, tartismalar yaratti.

Inandiklarini korkmadan söyleyen, yazan, bedelini Ziverbey Köskü’nde agir iskence altinda ödeyen bir kisiydi.

Yaklasik iki yil önce kaybettigimiz Ilhan Selçuk’tan söz ediyorum.

Ama benim Milliyet yillarinda ‘abim’ olan Hasan Cemal’in yeni kitabindan ögreniyorum ki, onun da hayatinda konusmayi istemedigi, Cemal’in deyimiyle ‘herkesten sakladigi’ bir konu vardi: Annesinin Ermeni olusu.

Yeni bitirdim Hasan Abi’nin son kitabi ‘1915 Ermeni Soykirimi’ni…

Kitapta Hasan Cemal, ailesini de isin içine katarak (ki katmamasi mümkün degil, zira dedesi Cemal Pasa) olaya bakisinin dönüsümünü büyük bir açik yüreklilikle anlatmis. Önce ailesi ile ilgili bölümden birkaç not:

‘Aile içinde konu Ermeni Meselesi’nden 1915’ten açilinca genellikle ayni seyleri duyardim. Birinci Harp’te Ermenilerin düsmanla, Ruslarla isbirligi. Bu nedenle yasanan zorunlu göç tehcir. Savas kosullari, salgin hastaliklar. Ve Ermenilerin bir bölümünün bu sartlarda ölmesi. O kadar. 1915’te tehcirde yasananlar elbette hazindi, ama her sey savas sartlarindan kaynaklanmisti. Bu arada Cemal Pasa’nin Enver ve Talat’tan ayri olduguna inanilirdi ailede. Ermenileri Adana’da, Beyrut’ta korudugu himaye ettigi söylenirdi’ (Sayfa 19)

‘Ileriki yillarda yine aile içinde Cemal Pasa’nin Enver ve Talat’tan ayri tutularak 1915’ten sorumlu olmadigi söylenmeye basladi. Ben buna karsilik, ama siyaseten sorumlu, diyecektim.’ (sayfa 21)

Ögrencilik yillari.. Mülkiye’de 1961’de, 1915 olaylarinin ‘resmi tarih çerçevesinde’ anlatildigini, kendilerinin de bunu sorgulamadan kabullendigini anlatiyor. Hasan Cemal’in Ermeni Meselesi’nde ilk okudugu kitap, 1983 yilinda (Hasan Abi 1944 dogumlu olduguna göre 39 yasinda) Kamuran Gürün’ün ‘Ermeni Dosyasi’ çalismasi olmus. Resmi tarihin paralelindeki bu kitapta bile 400 bin Ermeni’nin tehcir kosullarinda hayatini kaybetmesinin altinin çizilmesi Cemal’in dikkatini çekmis. Ancak ‘1915’te ne oldu’ sorusunu kendisine ilk sorusu, Asala terörü yillari. (sayfa 25)

Hasan Cemal’in Ermeni meselesiyle ilgili ilk yazisi 18 subat 1985’te Cumhuriyet’te yayinlanmis. Yazinin basligi ‘Orly Katliami.’ Cemal bu yazisinda, kendi deyimiyle ‘devletin resmi bakisini’ yaziya yansitmis:

’27 yil önceki bu yazida terörün adi ASALA olarak degil Ermeni terörü diye konulmus. Konunun Ermeni meselesiyle ilgili baska herhangi bir tarafina deginme ihtiyaci duyulmamis.’ (Sayfa 28)

Hasan Cemal’in Ermeni sorununa bakisi Taner Akçam’in 1992’de yayimlanan ‘Türk Ulusal Kimligi ve Ermeni Sorunu’ kitabi ve yine Akçam’in Birikim’de çikan yazilariyla degismis:

‘1915 konusunda Hrant Dink benim kalbimin, Taner Akçam da aklimin kilidini açtilar.’ (Sayfa 33)

Hasan Cemal, kitabinda, 31 Mart 2011’de UCLA’da yaptigi konusmaya hazirlik asamasini anlattigi bölümde taslakta sürekli üzerini çizip yeniden yazdigi o kelimenin hikâyesini de anlatiyor; soykirim!

‘Hazirladigim konusma taslaginin basinda bir cümle var. ‘Sizin acinizi biliyorum, sizin acinizi anliyorum ve bu acinizi paylasmak için buradayim. Peki ama hangi acinizi? Soykirim acinizi mi? Yoksa sadece acinizi mi?’ (Sayfa 175)

Hasan Cemal sonunda konusmada bunu söylüyor, 2008 yilinda Erivan’da Ermeni Soykirim Aniti’na gittigi, buraya karanfil biraktigi fotografiyla birlikte evriminin hikâyesini, adini da koyarak kitaplastiriyor.

203 sayfalik kitap, ekleriyle birlikre 230 sayfaya ulasmis.

Gelelim basta girisini yaptigim, kitapta beni en etkileyen bölüme. Ilhan Selçuk’un hikâyesine.

Hasan Cemal, 1985 yilinda Cumhuriyet’te yazdigi Ermeni sorununa iliskin olarak ilk üç yazida Selçuk’tan yardim almis:

‘.. Ilhan Selçuk yazilarimi okumus, düzeltmeler yapmis, bazi nüanslarin altini çizmisti. Bunu yaparken de devletin resmi bakisinin yerli yerinde ifade edilmesine özen gösterdigini hatirliyorum. Ilhan Selçuk’un annesi Ermeni idi. Ama nedense bunu bizden, herkesten saklamisti. Ilhan Abi’nin annesinin Ermeni oldugunu 2010 yilindaki ölümüne yakin ögrenecektim.’ (Sayfa 29)

Annesi Ermeni olan önemli bir yazarin, devletin resmi görüsünün yazilarda olmasina hassasiyet göstermesi. Ya da Cemal’in deyimiyle ‘annesinin Ermeni olusunu saklamasi.’

Kimbilir belki de hakliydi Ilhan Selçuk. Ne de olsa bu topraklarda Türk kimliginin disindaki kimliklerle var olmak kolay degil. Bu cumhuriyetin sahibinin herkes, hepimiz degil, sadece bir grubunmus gibi sunulmasi, bunun normal karsilanmasi. Baska kimliklerin dislanmasi, hedef gösterilmesi, hatta öldürülmesi…

Ölüm demisken… Bugün Hrant Dink’in dogum günü. Onu en son Safak Pavey’in dogum gününde onlarca dostun bir arada oldugu bir gezi teknesinde torununu severken görmüstüm. Torununun da onu yillarca sevebilme hakki elinden alinali çok oldu.

Hasan Cemal, kitabina ‘Sevgili Hrant, bana bu kitabi yazdiran senin acindir, senin acilarindir’ diye baslamis. Artik kimse için girisinde ‘acidan ithaflar’ olan kitaplar yazmayalim olur mu Hasan Abi?

Umuttan, baristan, asktan söz edelim…
—-
T24 sitesi

Murat Sabuncu

Back to top button