AK Parti’nin gözyaslari…
AK Parti’nin sisirilmis 4. Olagan Büyük Kongresi oldukça sasaali geçti. Sözü çokça edilen 61 sayfalik konusma metni ve 63 maddelik manifesto ise AK Parti Genel Baskani ve Basbakan Recep Tayyip Erdogan tarafindan iki saati asan bir konusmayla takdim edildi. Ama kimileri için yaratilan beklentiye adeta hiçbir cevap vermedi.
AK Parti’nin son dönemlerde izledigi politikalara ve geriye dogru gidis haline bakildiginda o uzun konusmanin ve o 63 maddelik manifestonun derde derman olacak nitelikte olmayacagi sürpriz degildi.
Geçmiste ancak hükümet edebilen ve bir türlü iktidar olamayan AK Parti son dönemlerde iktidari önemli oranda kendi kontrolüne aldigindan bu yana neredeyse geri vitese takmis durumda…
Belagati iyi becerebilen Basbakan, partisinin kongresinde yaptigi o uzun konusmada gene hamasi nutuklara sarildi, demagojiyi ustaca kullanmayi da ihmal etmedi. Duygusallik elbet insana özgü de birseydir, ama sular seller gibi akitilan o gözyaslari ülkenin kamburu temel ve agir sorunlara derman olsun diye akitilmadi maalesef.
Yadsimamak ve hakkini teslim etmek gerekir ki AK Parti döneminde özellikle de Kürt sorununun çözümüne yönelik atilan kimi ufak çapli adimlar cesur bir tavir gerektiren ve önemsenecek adimlardi. Bizler de öyle yaptik ve önemsedik. Birileri gibi önyargili yaklasip tümünü elimizin tersiyle itmedik. Ama bu adimlar palyatif olmaktan öteye gitmiyor ve gitmedi de. Bunlar köklü ve kalici çözüm arayislari degil. Esitligi saglayacak adimlar hiç degil.
Bizler bu tür adimlarin önemli oldugunu, belli bir kabugu kirdigini, engel teskil eden tabulari tartisilir hale getirip sarstigini ama daha da ötesine gitmek gerektigini her defasinda isaret de ettik. Ama AK Parti’ye ve onun uzun vadeli anlayisina temkinli yaklasimimizi belirttik de. Birileri bunu absürd ve mesnetsiz suçlamalar, ithamlar ve iftiralarla bize bir saldiri firsati olarak kulllansa da bizim tavrimiz bu denli netti ve bu net tavrimiz bundan böyle de sürecek.
Simdiki AK Parti ise sorunlarin çözümüne katki sunmaktan çok uzak. Adeta gemi aziya almis ve iktidarin sarhosu; uygun bir tesbihle söylersek tam bir kibir kumkumasi…
Bir sov ve gövde gösterisi halini alan 4. Olagan Büyük Kongresi’nde AK Parti, birçok anlamiyla temel sorunlarin çözümü konusunda ne kadar uzak bir noktaya düstügünün isaretlerini verdi bize. Attigi sözkonusu o ufak çaptaki adimlari ise sorunlari çözmüs gibi bir iddiayla anlatti. Hem de alay edercesine…
Bu yol bir sasirmislik yoludur. Buradan demokrasi çikmaz. Hos, o, iktidarin nimetlerini önemli ölçüde kullanmaya basladigindan bu yana demokrasi algisi ve söylemi kendine demokrat bir pozisyona da büründü.
Mustafa Kemal’i rehber edindigi tarihi sahsiyetler listesine eklemesi de yok mu… Öyle anlasliyor ki, “Kürtler Türk okuluna, Aleviler camiye” anlayisini terk etmemekte direten AK Parti, bundan böyle Türk-Islam-Kemalist bir çizgiyi izleyecek gibi görünüyor.
Kongrede Basbakan Erdogan yüzde 99 güçleri olsa bile tahakkümcü olmayacaklarini, yüzde 1’in hakkini gözeteceklerini söylüyor. Sormazlar mi adama, madem öyle, peki su yüzde 10 seçim baraji neden hâlâ duruyor? Kürtlere, Alevilere ve benzeri kesimlere yönelik haksizliklari ise simdilik bir tarafa birakalim…
Anlasilan demokrasiye olan ihtiyacinin pek kalmadigi yanilgisina düsen AK Parti sasirmis bir halde çok yanlis ve tezat bir rotada yalpalaya yalpalaya yürüyecek.
Bu haliyle yeni anayasa konusunda da pek umut vermeyecegi açik.
AK Parti bugünlerde geçmiste çok yakindigi ve onlara karsi mücadele ettigi militarist/Kemalist Türk milliyetçileriyle benzer bir rotada.
AK Parti ve onun kongresi ile ilgili kismen kimi düsüncelerimizi yazmisken Sayin Mesud Barzani’nin davet edilmis olmasiyla ilgili de kisaca görüs belirmekte yarar var.
Sayin Mesud Barzani bölgede etkisi, geçerli sözü ve konumu önemli olan bir siyaset ve devlet adami, dahasi bir Devlet Baskani’dir. Hükümet olan bir partinin kongresine davet edilmesi ve katilmasi kadar dogal birsey olamaz. Bu bir nevi diplomasi ve ayni zamanda nezakettir. Bu konuyu bir suçlama sebebi yapmak da abesle istigaldir, ayiptir.
Ve buradan önceleri de sikça tekrarladigimiz birkaç çagriyi da yinelemek istiyorum…
Sevgili Kürt dindarlari…
Türk-Islam-Kemalist sentezini kendine amaç edinmis AK Parti’den bize nihai bir fayda gelmeyecegi, ulusal sorunumuzun çözümü konusunda kalici ve köklü adimlar atmayacagi açik. Aldanmayin!
Ve genel olarak sevgili Kürt yurtseverleri…
Kemalizmi kendine uzun vadede amaç edinmis, sol gösterip sag vuran “solcu” görünümlü ama aslinda Kemalist olan ve Kürtleri Kemalizme yamamaya çalisanlardan da bize bir fayda gelmez. Aldanmayin!
Alternatifsiz degiliz. Bunca elestiri yapiyorsak bunlara karsi bir alternatif sunmamiz da gerekir.
Hülasa…
Legal siyaset yapan ve programinda da yer aldigi gibi federatif çözümü, yani her bakimdan esit haklari savunan HAK-PAR’a kuskusuz en basta da Kürtlerin ihtiyaci var. Her bakimdan esit haklari savunan Kürtler basta olmak üzere, tüm dostlari HAK-PAR’a davet ediyoruz. Gelin çitayi düsürenlere ve kelepir fiyatina çözüm önerenlere karsi HAK-PAR’i destekleyelim! Gelin bu uzun soluklu mücadelede omuz omuza yürüyelim!
HAK-PAR 4 Kasim’da Ankara’da 5. Olagan Büyük Kongresi’ni gerçeklestirecek.
Partililer kongre hazirliklarini hummali bir tempoda sürdürüyor.
Ülke ve ülke disindan kongreye büyük ve yogun bir katilim bekleniyor.
Daha güçlü ve kitlesel bir HAK-PAR için desteklerimizi sürdürecegiz!
HAK-PAR için yazmaya devam edecegim…
3 Ekim 2012
Iletisim: https://twitter.com/MehmetUnludere
Mehmet Ünlüdere