Sakine Cansiz olayi ve Inadina baris…
Yine korktugumuz oldu ve yine barisa en yaklastigimiz bir süreçte karanlik güçler islerinin! basina geçtiler. Ve yine ortaligi bir karanliga bir karamsarliga sürüklemeye basladilar.
Türk Devletinin, PKK lideri Abdullah Öcalan ile yaptigini açikladigi görüsmeler, kanla sulanan bu cografyada yasayan herkeste olumlu bir hava yaratti. Ve toplumun hemen her kesiminde bu görüsmeler olumlu karsilandi.
Toplum içersinde hem Kürtler ve hemde Türkler arasinda yesillenen baris umutlarinin ekilmeye baslandigi bir süreçte PKK’nin lider kadrosu arasinda yer alan ve PKK kitlesi içersinde sevilen ve saygi duyulan bir insan olan Sakine Cansiz ile beraber iki bayanin öldürülmesi dogrusunu söylemek gerekirse beni de etkiledi ve bir okadar da üzdü. Çünkü Türkiye Basbakani Recep Tayyip Erdogan’in agzindan görüsmelerin açiklandigi ve akabinde Ahmet Türk ve Ayla Akat gibi Kürt milletvekillerinin Öcalan ile yaptigi görüsmeler Kürtler arasinda oldukça sevindirici karsilandi. Bu iliman havayi tabiri caizse en iyi ifade eden BDP milletvekili Sirri Süreyya Önder ‘Ahmet Türk’ün gözlerinin içinin parladigini gördüm sanirim bu defa olacak.’ oldu.
Böylesi bir süreçte, daha önce yapilan görüsmelerin sabote edilmesi için gerçeklestirilen provakasyonlarda oldugu gibi yine provakasyonlar olacagi apaçik ortadaydi. Hem Kürt ve hemde Türk kesiminiden akliselim insanlar bu provakasyonlara karsi hazirlikli olunmasi gerektigini dillendirdiler. Fakat açik olmak gerekirse böylesi bir saldiriyi bende dahil kimsenin bekledigini zannetmiyorum. Çünkü Avrupa’da PKK’nin en güçlü oldugu ülkelerden biri olan Fransa gibi bir ülkede PKK’nin lider kadrosundan Sakine Cansiz gibi bir insani hemde ‘kendi evimiz’ diye tabir ettikleri bir mekanda sigorta atisi denilen bir yöntem olan kafalarina sikilarak öldürüyorlar.
Türk Devleti bu olayi, PKK’nin içindeki liderlik kavgasina yorumlarken PKK ise Devletin bir mesaji olarak dile getiriyor. Bu saldiriyi çok boyutlu bir sekilde ele almak ve bu saldirida verilen mesajlari iyi okumak gerekir. Nitekim bu saldiri ile verilen mesaj bizi dogru adrese götürecektir.
PKK’nin son tahlilde Iran ve Suriye gibi ülkelerin olusturdugu bloka verdigi destek ortada. Türkiye ile yapilacak müzakere sonrasinda silahlarin birakilmasi Iran ve Suriye gibi ülkelerin isini bozacagindan bu ülkeler böylesi bir müzakereyi asla istemezler.
Sahsen bu isi PKK’nin veya Türk Devletin yaptigini düsünmüyorum. Bu is, Türkiye’de baris ortamini istemeyen ve Ortadogu’da kandan nemalanan devletlerin isi olarak görüyorum. Ve bu olayda hem PKK’ye hemde Türkiye’ye mesaj verilmek istendi. PKK’ye verilen mesajda müzakereler sonucunda lider kadronun Avrupa’ya yerlesiminin dillendirildigi bir süreçte ‘kendi evinizde de’ olsa sonunuzu görün mesajidir. Türkiye’ye verilen mesajda ise ‘biz ne dersek o’ mesajidir.
Bu süreçte yapmamiz gereken her iki kesim açisindan da daha bir sagduyulu hareket etmemiz gerekir. Nitekim barisa giden yolun rahat olmadigi herkesin malumu. Bu ugurda bedeller ödenecegi asikar. Intikam sloganlarini çogaltmak yerine inadina baris sloganini yüksek sesle dillendirmeliyiz.
Aydogan Inal
