CHP gerçegini dogru okumak

Izmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in anadilde savunma yasa tasarisi Genel Kurul’da görüsülürken sarf ettigi sözler, partide ulusalci olarak bilinen kesimin Imrali sürecine verilen destekten çok rahatsiz olduklarini gösterdi. Yani kirilmanin ana ekseni, CHP Lideri Kemal Kiliçdaroglu’nun bu sürece kendi deyimiyle ‘kredi açmasi’ oldu. Güler’in çikisi ilginç bir güne denk gelmisti. Yalçin Dogan’in yazdigina göre ayni gün otuz CHP’li hukukçu milletvekili CHP Grup Baskanvekili Emine Ülker Tarhan baskanliginda anadilde savunma tasarisi hakkinda partinin görüsünü belirlemek üzere toplaniyor ve tasarinin ‘Adil yargilanma hakki çerçevesinde ele alinmasi’ kararlastiriliyordu. Benim anladigim, CHP tasariya destek veriyordu.

Ancak anadilde savunma tasarisi, Imrali sürecinde devletin attigi bir iyi niyet adimi olarak yasalasacakti. Yani kendi içeriginin disinda bir fonksiyona sahipti. Baris sürecinde bir asama kaydedilecekti.

Türk Sorunu’nun ana fay hatti

Anadilde savunma yasa tasarisi, Imrali sürecinin içinde atilan bir adim olmasaydi, Güler bu çikisi yine de yapar miydi bilemeyiz. Ama sanirim bu küçük bir ihtimal. Güler’in çikisi, onu destekleyen ulusalci kanadin görüsünü yansitiyor ve çözüm sürecinin bu sekilde ilerlemesinden rahatsizlar. Türk’ün kurucu ve basat unsur olmasindan feragat ederek, bu ülkede herkesin esit olmasi fikri, Kürt sorununu yaratan Türk Sorunu’nun ana fay hatti. Esitlik normatif bir kavram olarak herkesin üzerinde ittifak ettigi bir konudur. Sayin Güler de bir dost sohbetinde eminim insanlarin esitligi fikrini sonuna kadar destekler. Ancak konu devletin yönetilmesi, yönetimde söz hakki ve siyasi temsiliyette esitlige geldiginde, orada kisa devre yasaniyor. Bu da o cenahin psikolojisi açisindan çok normal. Ayni evde yasamak sorun degil, ama mesele evin ‘usaginin’ zemin kattan çikarak evin ‘efendisi’ ile o evi birlikte yönetip paylasmasi noktasina gelince, palyatif tüm söylemler yerini yalinkat bir karsi koyusa birakiyor.

Tabii ki insanlarin hele siyasetçinin itirazlarini seslendirmelerinden daha dogal bir sey olamaz. Kaldi ki, Güler gibi düsünen CHP’li seçmen sayisinin marjinal oldugunu kimse söyleyemez. Ama ben CHP’de yenilikçiler adiyla bilinen reformcu grubun da CHP tabaninda azimsanamayacak bir agirliga sahip oldugunu da gözlemliyorum.

CHP tabani dönüsüme ne kadar hazir?

Özetle önümüzde ciddi bir CHP sorunumuz var. Konuyu Kemal Kiliçdaroglu’nun liderlik kalibresi üzerinden tartismak çok kisitlayici olur. Biz bu ülkede, CHP’ye oy veren önemli bir toplumsal kesimin önemli bir bölümünün hisleri-egilimleri ile karsi karsiyayiz. Kemal Kiliçdaroglu’ndan kendi tabani üzerinde Erdogan türü bir dönüstürücü islev üstlenmesini bekliyoruz ama, burada sorun sadece Kiliçdaroglu’nun bu yetenege ne kadar sahip oldugu degil. Tabanin buna ne kadar hazir olup olmadigi.

CHP tabani, AK Parti’nin on yillik her icraatinda kaybeden kesim olarak hissetti kendisini. 90 yillik bir esitsiz durumda, AK Parti demokrasi adina ne yaparsa, bu, dezavantajli kesimin hayat kalitesini ve özgüvenini yükseltti. Bunun karsiliginda, iktidari ve imtiyazlarini kaybettigini hisseden CHP tabani ise ki Baykal bu hissi kiskirtmak için elinden geleni yapiyordu önce direnis, sonra yenilgiyi kabullenme ve sonunda da melankolik bir içe kapanma durumuna savruldu. Kendi kültürel kodlarinin tam karsisinda konumlandirdiklari mütedeyyin tabanin partisi basaridan basariya kosarken, Cumhuriyet’i de dönüstürüyordu ve bu bir felaketti.

Böyle bir tabani, CHP’yi birkaç ayligina emanet alacak Erdogan bile kolay kolay dönüstüremez kanisindayim. Parti yönetimi, tabaninin özetini veriyor. Yenilikçi ve genç kanat parti içinde güçsüz, ama varlar. Bu degisime açik, demokrat tabani yansitiyor. Kiliçdaroglu ise, partiyi birarada tutmanin hesaplarini yapiyor.

Son krizin Kemal Kiliçdaroglu için büyük bir firsat ihtiva ettigi, ayak bagi olan ulusalcilari tasfiye ederek genç ve yenilikçi bir üst yönetim olusturmanin firsati oldugu görüsü ne kadar rasyonel benim açimdan kuskulu. Kemal Kiliçdaroglu’nun yenilikçilerin görüslerini ne oranda paylastigini da bilemiyoruz, çünkü icraatlarina yansimiyor. Parti su anda Kapikule’den giren hava akimi neyse ona dogru savruluyor.

Ama CHP gerçegimiz de bu.

Taraf-31 Ocak

Markar Esayan