Federalizm önyargilari
Türkiye’de federalizm konusuna endiseyle yaklasildigi bir gerçek. Endiselerin kökeninde ülkenin federatif yapiyla bölünecegi bunun bir yikima yol açacagi yatmaktadir. Oysa bugün dünyanin geldigi nokta; Fransiz devrimiyle ortaya çikan ulus devletçi anlayislarin artik miadini doldurdugunu bizlere göstermektedir. Teknolojideki bas döndürücü gelismeler, sinirlarini çoktan asmis uluslararasi sirketler, internet agi, sosyal paylasim siteleri vs gibi yeni gelismeler artik sinirlari önemsiz hale getirdi ve dünyayi alabildigine küçülttü. Böyle bir dünyada farkliliklari artik tekçi, etnik temelli, üniter yönetim modelleriyle degil daha esnek, özgürlükçü, çogulcu, multikültüralist yönetim modelleriyle huzurlu bir yasam alani sunulabiliyor.
Bilindigi gibi Türkiye çok dilli, çok dinli, çok mezhepli, çok uluslu bir yapiya sahip. Bu tür çogulcu bir yapiya sahip ülkelerde yasayan farkliliklar için üniter, kati merkeziyetçi bir yönetim anlayisinin bir takim zorluklari da beraberinde getirdigi görülmektedir. Bu yüzden dünyada birçok ülkenin tercih ettigi bir sistem var; federalizm. Federal sözcügü Latincede anlasma, sözlesme anlamina gelen ‘foedus’ tan gelir. Yani federalizm çesitli gruplarin isbirligi yapmak üzere bir birlik olusturmasini ifade eder. Federalizm kuramcilarina göre federalizm devletin degil toplumun bir özelligidir. Livingston’a göre eger farkliliklar belirli cografi bölgelerde kümelenmisler ise toplumun federal yapili oldugundan söz edilebilir. Kisacasi federalizm farkli uluslari ve etnik kimlikleri tek bir devlet çatisi altinda tutabilmenin en uygun yolu olarak benimsenen bir yönetim seklidir. Yani korkulanin aksine bölünmeyi, ayrilikçi talepleri körükleyen bir sistem degildir. Türkiye’de özellikle belirli kesimler tarafindan federalizm, ayrilikçilik olarak takdim edilmektedir. Hatta bir zamanlar federal sistemi savunmak parti kapatma nedeni olarak düzenlenerek kesin olarak yasaklanmistir.
Temmuz 2011 itibariyle dünyada 28 adet federal devlet vardir. Örnegin bunlardan ABD elli tane eyalet ve bir tane federal bölgeden olusan bir federal anayasal cumhuriyettir. Almanya bir federal parlamenter cumhuriyettir. On alti eyaletten olusmaktadir Belçika federal bir devlet yapisina sahip olup, Felemenkçenin resmi dil oldugu Flaman Bölgesi, Fransizcanin resmi dil oldugu Valon Bölgesi ve her iki dilin de resmi dil sifatini tasidiklari Brüksel Baskent Bölgesi’nden olusur. Kanada 10 eyalet ve 3 bölgeye ayrilmistir. Eyaletlerin federal yönetimden genis oranda özerkligi varsa da bölgelerin bagimsizligi daha azdir. Kanada federal devletinin tümünde Fansizca ve Ingilizce resmi diller olarak birbirine esittir. Bu durum Kanada’nin kendisini federal düzeyde çift dilli ve çok kültürlü bir ulus olarak tanimlamasina yol açti. Parlamentoda her iki resmi dilde de tartisma yapilabilir. Kanunlar her iki resmi dilde de esit otoriteyle yazilmaktadir. Parlamento tarafindan kurulan herhangi bir mahkemede iki resmi dilde de islem yapilabilir. Herkes federal devletten iki resmi dilden istedigi ile hizmet alma hakkina sahiptir vs.
Dünyadaki federalizm örneklerine bakildiginda federalizmin; içyapilari itibariyle özerk olan devletlerin (federe devlet) olusturdugu siyasi bir birlik oldugunu anliyoruz. Bu durumda federe devletlerin her biri kendi ülkesine, anayasasina sahip iken diger devletlerle olan iliskilerin düzenlenmesinde yetki federal devlete aittir. Bununla birlikte federe devletlerin içinde kendi yasama, yürütme ve yargi organlari da vardir. Fakat yasalar üst devlet (federal devlet) kimligine ait anayasaya aykiri olmama kosulu tasir. Federe devletler iç güvenliklerini saglamak amaci ile kendi polis teskilatini kurabilir ve farkli yargilama hususlari belirleyebilir. Bir federe devlet için suç teskil eden bir yasa diger devlet için suç teskil etmeyebilir. Ülkeden ülkeye göre bazi farkliliklar tasisa da nihayetinde federalizmin özünde bölünmeyi görmüyoruz.
Türkiye’de federalizmi bir reçete olarak sunan HAK-PAR’da benzer görüsleri paylasiyor. Geçenlerde HAK-PAR’in düzenledigi bir kahvaltida Genel Baskan Kemal Burkay’a çok merak ettigim federalizmi sordum. Kemal bey federalizmin üniter sisteme kiyasla demokrasi ile daha barisik bir model oldugunu vurguladi. Bu sebeple Türkiye’nin federal bir yapi ile daha demokratik, istikrarli ve yönetilebilir bir ülke haline gelebilecegini ifade etti. Türkiye’de federalizmin bir öcü gibi gösterildigini bunun da bilinçli olarak yapildigini oysa federalizmin Türkiye’yi parçalayacak bir sistem olmadigini tersine farkliliklarin bir arada esitlik temelinde yasamasini güvence altina alan demokratik ve katilimci bir model oldugunu ifade etti.
Somut uygulamalar
Kemal Burkay Türkiye için önerdigi federalizm modelini su sekilde somutlastiriyor; Kürtlerin çogunlukta oldugu bölge olmak üzere ekonomik, sosyal ya da toplumsal farliliklarin gerektirdigi diger bölgelerde federe yapilar kurulmali. Dis iliskiler, güvenlik, maliye gibi ulusal ölçekli hizmetlerin disinda kalan egitim, saglik, ulasim, güvenlik gibi hizmetler federe bölgelerde seçilecek meclislerin yetki alanina birakilmali. Federal sistemde bölgeler birbirlerinden sinirlarla ayrilmayacak.Mevcut sistemde illerin birbirinden ayrilmasi söz konusu olmadigi gibi.Bu bölgesel yerinde yönetim modeline göre belediye ve Il Genel Meclisleri daha aktif bir konuma gelecek.Belediye ve Il Genel Meclis tensilcilerinden Bölge Meclisleri olusacak.Egitim,saglik,ulasim,kültür ve konut gibi baslica hizmetlere iliskin yetkiler bölge meclislerine birakilacak.Valiler ve kaymakamlar seçimle is basina gelecek vs..
Kendi adima burada ayrilikçi ve bölünme taleplerine dönük herhangi bir söylemle karsilasmadim. Aksine bölünme ve ayrilma taleplerini körükleyen duygularin kökeninde; ulus devletçi sistemlerin dogurdugu kati merkeziyetçi ve farkliliklari tektipçilestiren yönetim anlayislarinin oldugunu fark ettim. Neticede derdimiz çok kültürlü, dinli, dilli ve mezhepli bir cografyada herkesimden insanin kendine yer bulacagi, demokratik, özgürlükçü ve adil ortamlarin tesis edilmesidir. Bunun için çesitli formülleri devreye sokabilir, üzerinde tartisabilir ve en insani modeli devreye sokabiliriz. Bu bölgesel yerinde yönetim, federalizm olur ya da baska bir model. Neticede tartismaktan korkmamali ve alternatif modelleri önyargiyla yaklasmamaliyiz. Siddetten, silahtan, nefretten uzak içinde insani degerleri barindiran özgürlükçü her türlü fikre açik olmak durumundayiz. Bu ülkeyi yasanabilir bir ülke haline getirmek, farkliliklarimizla huzur ve baris içinde yasamak için buna her zamankinden daha çok ihtiyacimiz var.Bunun için evvela önyargilarimizdan arinmaliyiz..
www.sivildusunce.com ‘dan alinmistir.
Ufuk Coskun