Ulusal sorunun çözümünde etkenler
Bütün sorunlarin çözümünde, çözümü engelleyen ve etkileyen neden ve faktörleri gözden geçirmeden, sorunu çözmek mümkün degildir. Bu nedenle, Kürt sorununun çözümünde de, sorunu etkileyen neden ve faktörleri bulmadan ve bunlari çözüme uygun hale getirmeden, sorunu çözmek mümkün olmaz.
Peki, nedir Kürt sorununun çözümünü engelleyen neden ve faktörler?
Öncelikle sorunun iki etkeni var. Dis etkenler ve iç etkenler.
Bu iki etkenin de kendi içinde çesitli etkenleri var.
Dis etkenleri, uluslararasi durum ve egemen ulusun tavri olarak belirlemek mümkündür.
Iç etkenler ise, Kürtlerin kendi durumlaridir.
Avrupali bir dostum, Kürtler, Kürt sorununu konusmaya basladiklarinda, binlerce yil geriye gidip, Kürt sorununu anlatmaya basliyorlar. Bu uzun giristen sonra, sira çözüm önerilerine gelince, dinleyenler uyuklamaya basliyor ve dinlenmiyor. Dolayisiyla, zaman ve tartismalar, sorunun güncel durumunu ve çözümü konusmak yerine, tarihsel ve teorik tartismalarla boguluyor, derdi.
Kürt partilerinin toplanti, karar ve bildirilerine baktigimizda, bu dostuma hak vermemek elde degil. Bunlar her zaman bir tarihsel girislebasliyor, sonra Dünya ve Uzakdogu, Yakindogu, Ortadogu ve bölge devletleri ile ilgili bir degerlendirme yapildiktan sonra, sira Kürtlere geliyor. Yani, eger hala bikmamissaniz, yazinin sonunda, asil sorunla ilgili birkaç cümle okumak mümkün oluyor.
Simdi bende bir dünya turuna çikmadan, yazmak istediklerimi, yazmaya çalisayim.
Konumuz Kuzey Kürdistan da Kürt sorunu ve çözümün tartisildigi bu günlerde, çözümü etkileyen etkenlere bir bakalim.
Önce iç etkenlere bakalim!
Halk çözüm istiyor mu? Evet
Halk çözümün nasil olmasi gerektigini biliyor mu? Hayir
Sorunun çözümüne önderlik edecek partiler var mi ve örgütlü mü? Evet, ama hala Kürt halkinin büyük bir kesimi Türk partilerine oy veriyor.
Kürt partileri arasinda ortak cephe var mi? Hayir. Kürt partisiyim diyen en büyük parti, Türk partileri ile dost ama Kürt partilerine bir düsman gibi bakiyor.
Hakkini yememek gerekir. Diger partiler, kendi görüslerini dile getirmez ve bu partinin (ben kanatlari altina girme, siz kuyruguna takilma deyin) emrine girerse, o zaman bir cephe gibi çalismak mümkün.
Bazilari da buna, hassasiyetlere dikkat etmek gerekir, diyor. Yani kral çiplak ama yalan söyleyin deniyor.
Peki o zaman bunun, Türkiye’de Kürt kimligini kullanmazsan, her türlü makama yükselebilirsin diyenlerden ne farki var?
Peki, bunlari da bir yana birakalim da, Kürt partilerinin üzerinde anlastiklari, maddeler halinde siralanmis, çözüm önerileri var mi? Hayir.
Yine, Kürtlerin en büyük partisiyim diyen parti, ne oldugu belli olmayan önerilerle geliyor ve o, ne oldugu belli olmayan önerileri de, günden güne degisiyor.
Gökten bir tas düsse de, Türk devleti ve hükümeti, ey Kürt halki, iste benden ne istersen, bütün haklarini verecegim dese, var mi Kürtlerin ortak bir plani? O da yok.
Çok küçük birkaç parti ve grubun disinda, belli önerisi olan yok.
Ben galiba haksizlik ettim. Açik bir plan var! Birincisi, bir ulusun degil ama bir kisinin bogaz akintisinin giderilmesi ve ikincisi ise ‘baris ve haklarimizi istiyoruz’. Ama bu ‘baris ve haklarin’ neler oldugunu bilen var mi? Yok.
Konu uzadi ve onun için dis etkilere kisaca deginmek istiyorum.
Dis etkenlerden en önemlisi olan Türk halki, Devleti ve Hükümeti, sorunun çözümüne hazir mi? Hayir.
Elbette hazir olmaz, onu buna zorlamak gerekir, diyebilirsiniz. Dogru.
Dogru olmasina dogru da, onlar 30 yillik ‘sanli’ silahli mücadeleden sonra, kendilerini çözmeye zorunlu hissediyorlar mi? Hayir.
Peki, dis etkenlerin diger önemli faktörü olan uluslararasi durum, Kürtlerden yana mi? Hayir.
Arap baharini bütün imkanlari ile destekleyen güçler, Kürtleri niye desteklemiyor?
Niye desteklesinler diye adama sormazlar mi? Sen adamlarin ülkesinde diplomatik çalisma ve lobi çalismasi yerine, can damarlari, otobanlari kapatirsan, cinayetler islersen ve hapishaneleri beyaz ticareti yapanlarla doldurursan, sana niye destek versin ki?
Bütün bunlara baktigimiz da, Kürt sorununun çözümü için, iç ve dis faktörlerin olgunlasmamis oldugunu, kabul etmek zorundayiz.
Ama öyle inaniyorum ki, iç sartlarin/faktörlerin olgunlasmasi halinde, dis sartlar hizla olgunlasir. Yeter ki Kürtler iç sartlari olgunlastirsinlar.
Hüseyin Kizilocak