Makale

Reyhanli degil, mini Suriye

Günlerdir ekranlarda dehsetle seyrediyorduk. Ama gerçegi, Reyhanli’daki faciayi kendi gözlerimle gördügümde idrak ettim. Suriye’deki savas kapimizda degil, resmen üzerimizde artik. Cumartesi iki ayri bomba yüklü aracin patladigi kent merkezi sanki mini Suriye. Yikik binalar, kirik camlar, kömürlesmis her nevi esya… Tahribat, mahalle büyüklügünde bir alana yayilmis. Sokak sokak yürüyorum. Hâkim renk siyah. Hâkim duygu öfke. Gördüklerimi duyduklarimi size yorumsuz aktariyorum.

‘Suriye’ye silah götürüyorlar’

Araçlarin patlatildigi PTT ile Belediye binasi arasindaki mahser alani halen polis kordonu altinda. Vatandaslar tedirgin bekleyislerini sürdürüyor. Gazetecilere karsi duyulan tepkiyi biliyorum. Kovacaklarini düsünüyorum. Tam tersi etrafimi birden onlarca insan sariyor. Her kafandan ayri yorum, ayri ses. ‘Yaz yazabilirsen’ diye söze atiliyor bir zamanlar milletvekili adayi oldugunu ifade eden orta yasli bir adam. Adini soruyorum. ‘Bos ver’ diyor ve devam ediyor. ‘Cilvegözü patlamasindan sonra hiçbir tedbir alinmadi, hükümet görevini yapmadi. Hükümetin hatali politikalarinin bedelini biz Reyhanlilar ödüyoruz. Hiç süphemiz yok bu isin arkasinda Esad var. Esad, halkini katlediyor. Biz de evlerimizi Suriye halkina açtik. Siginmacilardan hiçbir zarar görmedik. Birlikte sulh içinde yasiyorduk ama bir de sakalli adamlar var bellerinde silahlar ortalarda geziniyorlar. Suriye’ye silah götürüyorlar, savasip dönüyorlar. Kaldiklari evleri de biliyoruz. Ne sinir kaldi ne bir sey. Yol geçen hanina döndü Reyhanli. Hükümet neden bunlara destek veriyor bizleri atese atiyor. Sorumlu Tayyip Erdogan.’

‘Ölü sayisi en az 200’

RTÜK’ün yayin yasagi halkin öfkesini daha da törpülemis.

Fisilti gazetesi tam gaz çalisiyor. ‘Emin ol ölü sayisi en az 200. Kol bacak topladik, kömür abla, kömür. Hâlâ kayiplar var,’ diyor Ahmet adindan liseli bir genç. Bomba yüklü iki tane daha araç oldugu söylentisi agizdan agiza yayiliyor. Yine adini vermekten çekinen bir delikanli ‘Kiliçdaroglu geldi peki basbakan neden gelmiyor? Neden çekiniyor?’ diye soruyor ve ekliyor: ‘ Acimizi paylasmaliydi ama Obama’nin yanina kosuyor. Hepimiz AKP’ye oy verdik ama onlara artik oy yok’ Konusmalari dinleyen polisler hiç renk vermiyorlar.

Kuaförlük yaptigini söyleyen bir diger genç ‘Biz Suriyelileri istemiyoruz artik. Gitsinler buradan. Yoksa biz onlari göndeririz,’ diyor yumrugunu sallayarak. ‘Samandaglilar var isin iç…’ diye baslayan cümlesi digerleri tarafindan aninda kesiliyor. ‘Öyle konusma’ ikazinda bulunuyor eski milletvekili adayi. Samandag Arap Alevilerin çogunlukta oldugu ve Esad’e yogun sempati duyuldugu ilçe.

‘Devletin seffaf olmasi lazim’

Biraz ilerde yerel Öncü gazetesi duruyor. Tek katli binanin bir tek penceresi kalmamis. Adeta açik havada gazetenin sahibi Hasan Özdemir bilgisayari basinda sakin sakin gazetesini hazirliyor. ‘Devletin seffaf olmasi lazim diye’ basliyor söze. ‘Ama olayin üstünü örtmek unutturmak istiyorlar.’ ‘Nasil’ diye soruyorum. ‘Bombalarin açtigi büyük çukur hemen dolduruldu. Halkin tepkisi karsisinda yeniden açmak zorunda kaldilar, iki ceset çikti’. Özdemir’e göre devlet bir gün için de olsa ulusal yas ilan etmeliydi. ‘Okullari dahi tatil etmediler oysa gençlerimiz travma içinde. Okula gitmeyen ögretmenler için sorusturma açiliyor.’ Özdemir son bir buçuk yilda nüfuslari patlayan Suriyelilere karsi hincin kabardigini teyit ediyor. ‘Oysa nüfusunun çogunlugu Sünni ve Arap olan Reyhanli siginmacilarin (ve muhaliflerin) en rahat ettikleri yerlerinde biriydi. Reyhanlilar da memnundu. Mülk sahipleri normalde 500 lira kira getiren evlerini Suriyelilere 1000 liraya kiraliyor. Küçük esnaf kabaran nüfusun sayesinde islerini ikiye katlamis durumdaydi. Ama zamanla Suriyeliler kendileri esnafliga soyundu. Birbirlerinden alisveris yapmaya basladi. Kendi mallarini getirip pazarliyorlardi. Ekmek bile üretip üstü ‘El Arabiya ekmek’ yazili arabalarda satiyorlardi. Halk arasinda sempatinin yerini tepki almaya basladi. Patlamadan bir kaç gün önce Suriyeliler ve esnaf arasinda kavga çikmis ardindan Suriyelilerin Türk bayragi yaktigi söylentisi yayilmis. Sokaga dökülen vatandas yakaladiklari bir Suriyeliyi dövmüsler. Ardindan Suriyeliler kenti terk etmeye baslamis. Patlamadan sonra ‘paralari olan topluca terk ettiler Reyhanli’yi’ diyor Özdemir. Peki silahli muhaliflerin kentte bulunduguna dair iddialar dogru muydu? Özdemir’in cevabi: ‘Geçenlerde evimin az ilerisindeki evin önüne gece yarisi bes minibüs ve önünde bir cip durdu içine agir çantalar tasiyan sakalli adamlar doldu ve konvoy halinde gitti. Ayni sahne bir sonraki gece 27 plakali konvoyun basini çeken bir araç ile tekrarlandi.’

‘Amaci mezhep çatismasi’

Bu kez solugu Kent Oteli’nde aliyorum. Misirdan ‘Suriye’ye yardim’ için geldigini belirten kara gözlüklü uzun sakalli iri kiyim bir adamla karsilasiyorum. Kafasinda yara izi var. Adinin ‘Alaa’ oldugunu söylüyor. Otel sahibi Ibrahim Ekmen’den sakalli dostumun gerçek adi ‘Ibrahim Muhammed Hasan’ oldugunu ögreniyorum. Otel bombos. ‘Bombadan sonra Suriyeliler kaçti’ diyor Ekmen. ‘Zaten su yok elektrigimiz kesik, çatim çöktü, camlarim kirildi, kahve?’

Ekmen de olayin arkasinda Esad ve Suriye gizli servisine bagli ‘yerli bir örgüt’ olduguna inaniyor. ‘Olayin amaci mezhep çatismasi’ diyen Ekmen Cumartesi günü olayi protesto etmek için Reyhanli’da büyük miting düzenlenecegini ifade ediyor.

Reyhanlidedikodu.com isimli Facebook sayfasindan gelismeleri izleyebilirmisiz. ‘Ama para tatli’ diye sözlerini sürdüren Ekmen ‘on güne kalmaz hayat normale döner, Suriyeliler de döner’ öngörüsünde bulunuyor. Para mara, Reyhanli ve tüm Türkiye’de hayatin normale dönmesi için içimden hizli bir dua okuyorum. Ölenlere rahmet kalanlara sabir ve bas sagligi diliyorum.

——————————

Taraf-15 Mayis

Amberin Zaman

Back to top button